5
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
712
Okunma
Son aylarda herkeste bir telaş...
Sosyal güvenlik yasası yasalaşmadan önce sigorta sistemine kaydolarak, yeni kanunun öngördüğü emekli olma yaşından 7 yıl kadar önce emekli olabilmek için küçük çocukların, hatta bebeklerin sigorta yaptırılmaya çalışıldığına şahit oluyoruz.
Sigorta müdürlükleri önünde bitmek bilmeyen kuyruklar hep bu amaca yönelik.
Sosyal güvenlik sistemlerinin çökmesine neden olan faktörlerden en önemlisi bilindiği gibi kayıt dışılık idi. Çalışan nüfüsun önemli bir kısmı sigortasız ve dolayısıyla prim ödemesi yapmıyor, prim ödemesi yapılanların ise maaşı yüksek bile olsa asgari ücretten gösterildiği için ciddi bir prim kaybı sözkonusuydu.
Bütün bunların üstüne bir de beyan edilen prim tutarlarının ödenmemesi, yani sosyal güvenlik kurumlarına prim borçlarının varlığı da eklendiğinde sistemin niçin kendisini döndüremediği, niçin iflas noktasına geldiği daha kolay anlaşılabilir..
Tabii ki bu nedenler arasında erken yaşlarda-35/40 yaşlarında- emekli olup da çalıştığı süreden daha fazla, 20-30 yıl emekli maaşı alarak sistemi kemiren erken emeklilerin varlığını da sayabiliriz...
Hal böyle iken, sistemi kendi ayakları üzerinde durdurmaya yönelik çalışmaların akabinde, küçük bebeklerin dahi, gerçekte çalışmadıkları halde sigortalı yaptırılarak, ileride daha fazla sürede emekli maaşı almalarını sağlamaya yönelik girişimleri ne derece ahlaki bulabiliriz?
Gerçekten çalışanların sigortalı yapılmadığı / yaptırılmadığı bir kültürel erozyona sahip toplumun, birdenbire çocuklarını sigortalı yapabilmek için koşturmalarını, hatta bunun için 900 ytl civarındaki cezalara rağmen, süresi geçmiş bildirimlerde bulunmayı da göze alarak sistemi delmeye çalışmaları ne derece doğru acaba?
İyi veya kötü, eksiği ile fazlası ile 30- 40 yıl sonrası için, kendi kendini döndürebilen bir sistem oluşturmayı hedefleyen çalışmaların aksatılması için yapılan bu girişimler sonucunda belki de ciddi miktarda prim ve ceza tahsilatı yapılacak/yapılıyor ama bu nedenle 6-7 yıl fazladan emekli maaşı ödeneceği düşünüldüğünde pek devlet lehine olmayacağı aşikar durumun..
Bugünlerde sigorta ettirilen çocukların , bebeklerin muhtemelen bir iki ay sonra çıkışları verilecek ve yeni sistemi delme işlemi tamamlanmış olacak...
Gerçekten sigortalı olmayı gerektirecek işleri olup, tesadüfen bu döneme denk gelen çocuklar için elbette söyleyecek hiç bir şey yok..Haklarıdır olacaklar..
Ancak ssk birimlerindeki yığılmaların gerçek sigortalılık için olduğunu söylemek imkansız.
Medyada bu girişimlerin adeta desteklenmesi, hemen her gazetede bulunan sosyal güvenlik uzmanı yazarların bu tuhaf ve sistemi kandırmayı açıkça hedefleyen girişimler için yol göstermesi, vatandaşları sahteciliğe teşvik etmesi, sistemi daha da dejenere ederek gerçekten çalışan ve emekli olan diğer hak sahiplerinin gelecek haklarını tehlikeye atmaları, iflas etme noktasına gelmiş sistemin, bir de düzeltilmesini ve kendi kendini finanse eder hale gelmesini geciktirici yönde yazılar yazmaları ülke yararına olarak değerlendirilemez bana göre..
Daha da vahimi, çalışanların haklarını korumak asıl hedefleri olan ve gerekli gereksiz bir sürü konuda maksatlarını aşan faaliyetlerin odakları olan sendikaların bu duruma sessiz kalmaları...
Gerçekten çalışarak primleri ödenen üyelerine karşılık, çalışmadan sigortalı gibi gösterilerek bütün emekçilerin faydalandığı sosyal güvenlik çarkını kemiren bu asalaklara karşı sessiz kalmaları sendikacılığın ruhuna aykırı değil mi?
Bırakın, emekçilerin sosyal güvenlik geleceklerini sömüren sündüren bu uygulamalar için eylemler yapmayı planlamayı, yapılanın gerçekten çalışarak sosyal güvenlik sistemine dahil olan bütün emekçilerin haklarına saldırı olduğunu belirten bir açıklamalarına bile rastlayamamak ürkütücü..
Uzun vadede, yaşananların az veya çok toplumun her kesimine zararları olacak.Çalışmayan çocuğuna sigorta yaptırıp, milyonlarca başka hak sahiplerinin gelecekteki haklarından tırtıklamayı kendilerine yediremeyen dürüst vatandaşların ödedikleri primlerle bu erken emeklilik yüzsüzlerinin maaşlarının finanse edilecek olması
talihsizlik gerçekten de...
Haklarını helal ederler mi bilemiyorum..
Süreç tamamlandıktan sonra, son 2-3 ay içinde sigortalı olmak için kurum kapılarına yığılanlardan kaçının prim ödemeye devam ettiği, kaçının bir iki ay içinde çıkışlarının verildiği takip edilmeli, çıkışları verilenlerin gerçekten o sürelerde çalışıp çalışmadıkları kontrol edilmeli, varsa suistimaller, sorumluları cezalandırılmalı..
Ki kamu vicdanı rahat etsin..
Haksız çıkar elde etmeye çalışanların, yaptırımla karşılaştıklarını görüp, vatandaşın devletine güveni artsın..
İzleyip görelim olacakları...