Alçak ruhlu olanlar para arar, yüksek ruhlu olanlar ise saadet arar. ostrovski
Gülüm Çamlısoy
Gülüm Çamlısoy

ŞİMDİ UZAKLARDASIN 1. BÖLÜM...

Yorum

ŞİMDİ UZAKLARDASIN 1. BÖLÜM...

6

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

1648

Okunma

Okuduğunuz yazı 2.2.2014 tarihinde günün yazısı olarak seçilmiştir.
ŞİMDİ UZAKLARDASIN   1. BÖLÜM...

ŞİMDİ UZAKLARDASIN 1. BÖLÜM...

Yoksun, çok uzun zamandır hem de…

Takdir-i İlahi, elden ne gelir ki. Ama çok erken gittin, birlikte paylaşacağımız çok şey varken ve tanıklık etmeden terk eyledin beni, bizi.

Bir anda, bir kuş gibi uçup gittin, seni bekleyenlerin yanına. Tek tesellim ne, biliyor musun? Orada yalnız olmaman ve kavuşmuş olman hasret duyduklarına.

İtiraf etmek istediğim onca şey var ve bunları sana söyleme fırsatım olmadı ne yazık ki…

Bir yanda san duyduğum minnet, vefa borcu diğer yanda dile getirmemiş olduğum serzenişlerim ve üzülerek söylüyorum ki; isyanlarım… Öyle böyle değil ama o kadar çok şey var ki biriken hele ki senden sonra, baba

Bilirsin, daha doğrusu bilirdin; evde asla sözümü sakınmazdım. Anlık öfkelerimdi oysa içimden yansıyan. Eh, ne de olsa; ‘’Hep bir Hitler havası eserdi evde.’’ Hatta şimdilerde bile esmeye devam etmekte o rüzgâr her ne kadar şiddetini yitirmiş olsa da.

Zor, çok zor, bana miras bıraktıklarını korumak gayretiyle çoğu şeyden vazgeçmem, hatta hiçbir zaman teşebbüs bile etmemem. Keşke yanımda olsaydın da bir bir dile getirseydim…

İnanılmaz hakkın geçti bana, asla inkâr edemem, korkarım Allah’tan.

Hiçbir şeyin yokluğunu çektirmedin bana; gerek maddi gerek manevi. Bu yüzden de hep tok gözlü olmuşumdur. Hiçbir zaman için kıskançlık duygusuyla yanıp kavrulmadım, hep yetindim elimdekilerle. Hatta sahip olamadıklarımın eksikliğini de sorgulamadım: Son zamanları katmazsak tabii ki…

Tek eksikliğim neydi biliyor musun: Tadamadığım hürriyet duygusu. İşte hep buydu hayatımdaki eksiklik. Ve ne yazık ki; halen de süregelmekte bu duygu. Bunda da etken olanın ne olduğu oldukça bariz: Öğretilerini ve kanıksadıklarımı korumak adına uzak durdum bu hissiyattan. Zira bağımsızlık ve aşırı özgürlük çoğu şeyi götürebilmekte insan hayatından.

Hoş, benim de içimde yokmuş zincirleri kırma isteği. Ama yine de dozajı fazlaydı uygulanan baskının.

Amacın, ömrünü eğitime vermiş bir olarak; beni dört dörtlük yetiştirmekti, her açıdan hem de. Ama pedagojiyi iyi bilen biri olarak, bunun sonuçlarını göz ardı ettin. Seneler sonra, senin yolundan gittim ve yuttum tebeşir tozunu. Gerek bu alanda gerekse hayatın pek çok alanında inanılmaz gözlemlerim oldu. Kabul, haklıydın, beni korumak adına gözünden sakınman. İyi de bunun getirisin ne oldu, halen anlamış değilim. Zira değerlerime sahip çıkmak adına verdiğim mücadele tüm hızıyla devam etmekte. Aslında her şeye rağmen, kendime olan saygımı muhafaza etmekteyim.

Madem konu, buralara geldi; hep yakındığım bir şeyden söz etmek istiyorum.

Pazar günlerini hiç mi sevmezdim. Zira esaretim had safhadaydı çocukluğumda, yaşadığım her Pazar. Hani, şu mecbur bırakıldığım müzik eğitimim. Tanrım, nasıl da nefret ederdim, keşke haftanın günlerinden çıkarılsaydı Pazar denen işkence.

Yeminle unuttum o kadının adını, hangi kadın mı… Hani, o kürdan parmaklı, obsesif piyano hocam. Herhalde o da çoktan Hakkın rahmetine kavuşmuştur. Az rüyalarıma girmemiştir hani kadıncağız.

Ne çektim o solfej derslerinden ve bitmek bilmeyen egzersizlerden. Hayır, kimse bana sormadı ki fikrimi, aslında hiçbir zaman. Benim piyanist ya da besteci olmak gibi bir niyetim yoktu üstelik. Onca dersin arasında bir de bu işkence eklendiydi. Pek tabii ki, televizyon seyretme hakkımın da elimden alınmasıyla, Pazar günleri geçmek bilmezdi.

Benim kıymetli, fildişi tuşlu antika piyanom. Benim gözümde sadece bir lenduhaydı. Ama senin gözünde vazgeçilmezimizdi. Ve pek tabii ki, gelen misafirlere sunmakla mükellef olduğum piyano resitalleri…

Sayende ve o koca piyanonun sayesinde hep nefret ettim piyanolardan.

Ne var, biliyor musun: Hiçbir şey göründüğü kadar basit değildi ve asla olmadı da.

Yemin ederim, orduda görev alsaydım; uygulanan bu disiplin sayesinde çoktan en üst rütbeye ulaşmıştım. Ve büyük ihtimalle de şu an hapiste günlük tutmakla meşguldüm.

Devam edecek…

Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Şimdi uzaklardasın 1. bölüm... Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Şimdi uzaklardasın 1. bölüm... yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
ŞİMDİ UZAKLARDASIN 1. BÖLÜM... yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
direniş
direniş, @direnis
10.2.2014 11:23:28
Yüreğin dokunuşlarıydı satırlardaki sızılar

tebriklerim çokça

selamlar... uzaklardan...
Etkili Yorum
DemAN
DemAN, @deman
3.2.2014 12:49:26
Güne gelmiş bir eser okudum...

Gayet başarılı, okunasıydı, kutlarım güzel yürek


selamlarımla
Mücella Pakdemir
Mücella Pakdemir, @mucellapakdemir
3.2.2014 10:54:28
Başınız sağolsun. Gençken babamın disiplin kurallarına tepkiliydim. Şimdi "ne kadar iyi yapmış." diyorum. Çok yaşlandığı için ona bir şey olacak diye hep içimde bir endişe taşıyorum. Anne babanın yeri asla dolmaz. Çünkü onlardan çok bizi kimseler sevemez. Güne düşmüş yazınız. Tebrik ederim.
superbaba
superbaba, @superbaba
2.2.2014 23:13:18
Bilmiyorum babanız nereye gitti.
Umarım Ahiret alemine değildir.
Allah uzun ömürler versin.
Ama iyisiyle kötüsüyle bir evlat yetiştirmiş...
Bence hakkını helal et, çünkü sen onun hakkını asla ödeyemezsin Kızım.
Yazının devamını bekliyorum...
Emine UYSAL (EMİNE45)
Emine UYSAL (EMİNE45), @emineuysal-emine45-
2.2.2014 22:28:07
10 puan verdi
Merhaba Gülüm, mektupları severim, insanın içini dökmesi içim birebirdir mektuplar.

Zaten öyle de olmuş, gayet hissiyatlı bir anlatımla devam ediyor mektup, bakalım daha neler anlatacak.

Tebrikler, sevgimle
Bir tutam hayat
Bir tutam hayat, @birtutamhayat
2.2.2014 20:10:02
Of!...
Çok yordu beni yazı.
Bilemiyorum,
babaya övgü mü,
yoksa yergi mi daha çok?
Galiba yergi biraz daha fazla kaçmış.
İnsanlar,
kendilerinin yapmak isteyip de yapamadıklarını,
çocuklarına yaptırmak istiyorlar.
Bu durum,
tüm insanlar için geçerli.
Tahsillisi, tahsilsizi...
Anne, ya da baba olmayanlara bu durumu anlatmak zordur.
O zaman geldiğinde, olayı kendiliklerinden kavrıyorlar.
Değişik bir yazı olmuş bu kez.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL