8
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1049
Okunma
Yazan: Knut Hamsun
Türkçeye çeviren: Behçet Necatigil
Türü: Roman
Sayfa sayısı: 133
Konu: Aşk
Eski kitapları okumayı oldum olası severim; bizden öncekilerin hayatı nasıldı? İşleri, aşkları ve aile yapıları beni, içinden çıkamadığım bir meraka sürükler. Okuduğum Victoria adlı roman da bunlardan biriydi.
Büyük bir ormanla birlikte içindeki değirmene de sahip olan bir malikâne sahibi vardır. Çevre halkı bu malikâneye şato demektedir.
Değirmencinin oğlu Johannes, şatonun kızı Victoria’ya çocukluğundan beri âşıktır. Victoria da johannes’e âşıktır ama aralarındaki zengin, yoksul uçurumu onların aşklarını alenen yaşamalarına izin vermez.
Johannes, her şeyi göze alıp Victoria’ya duyduğu hisleri açar. Victoria, Johannes’e âşık olmasına karşın kayıtsız gibidir, onu sürekli rencide eder. Bunun üzerine johannes, değirmenci olan anne babasından ayrılıp şehre okumaya gider. Bu gidişte Victoria’ya duyduğu aşkın büyük payı vardır. Bu bir kaçıştır…
Johannes, Victoria’ya öyle âşıktır ki, aşkı yüreğine sığmaz olduğunda bütün hislerini şiirlere ve romanlara dökmektedir. Artık ünlü bir şair olmuştur. Öte yandan Victoria, Johannes’in bütün şiirlerinin kendisine yazıldığını bildiği için kitaplarını alır, gazetelerde çıkanları kesip saklar.
Victoria, Johannes’i ölesiye sevmesine rağmen, çocukluk arkadaşı Teğmen Otto ile nişanlanır.
Victoria’nın babası, mali bir çöküntü içinde olduğu için, kendisinden kat be kat zengin olan Otto’nun, yardımcı olacağını düşündüğünden kızını bu evliliğe zorlamaktadır.
Victoria’nın nişanlısı Otto, bir av partisinde vurulup öldüğünde Johannes, çocukken boğulmaktan kurtardığı Camilla ile nişanlıdır ve bir daha ailesinin yanına gitmez. Çünkü Victoria’yı her gördüğünde derin acılara gark olur.
Johannes, bir gün Victoria’dan bir mektup alır. Victoria, mektupta her şeyi itiraf etmektedir. Johannes’i çok sevdiğini ve onun aşkından verem olduğunu, günlerce yatağında iyileşip kavuşmak için dualar edip gözyaşı döktüğünü… Otto ile babasının baskısı yüzünden nişanlandığını anlatmaktadır ama ne yazık ki bu mektup Victoria öldükten sonra Johannes’e verilmesi söylenmiştir.
Bu kısacık romana öyle güzel betimlemeler sığmış ki, yazar; aşkı anlatır gibi doğayı anlatmış. Betimlemelerine hayran kaldım. Okumaya değer bir eser.
09.12.2013 /Emine UYSAL