Ressamlar hep ilgimi çekmiştir. Özellikle renklerle doğaçlama yapanlar, adeta fırçayla bedenin dansını sunarlar insana. Tesadüf eseri hafta sonu İstanbul’un sokaklarını dolaşırken boydan boya İstanbul’u İstanbul yapan semtlerin dokusunu bir duvara ilmek ilmek işlemiş bir ressamın emeğine baka kaldım. Oradaki esnafın söylediğine göre bu emeği sunan değerli ressamın amacı, bir portatif sandalye ve boyaları ile sokak sokak dolaşarak duvarlara bu güzel şehrin öne çıkan unsurlarını simgeleyip kendisinin yaşama olan tutkusunu bir duvara somutlayıp İstanbul’a gelen turistlere bir armağan bırakabilmekmiş . Gerçekten kutluyorum bu değerli yüreği.Bugün duvarlar, abuk sabuk şeyler ile doldurulacağına böyle sanat eserleriyle donanmış olsa ya da güzel bir resim bir şiir ne kadar hoş olurdu değil mi? Şimdi bana söylenenler olacaktır insanlar duvarlara bakıp ne yapsın herkesin bir derdi varken bunlara sıra mı gelir diye.
Evet bir bakıma haklı olabilirsiniz ancak bir soluk alışımız varsa ne kadar dert tasa da varsa farkındalık ürpertisini tenimize yerleştirip hissetmeliyiz yaşamı yaşam yapan değerleri. Uyuyan değerler uyansın bugün!