Ahmet AYAZ
GAZİANTEP GÜNEŞ GAZETESİ; 28 ARALIK 2013
………………………………………………………………………


Hani neredeler adalet yoktur diyenler. Bir önceki yazımda siyasi yazıları ancak mecbur kalırsam yazacağım demiştim. İşte bu gün mecbur kaldım yazıyorum. Bazı şeyleri köşemde açıklama ihtiyacı duydum. Demek ki adalet varmış. 1960 yılından günümüze kadar siyasileri uzaktan veya yakından izlediğimden söz ederim. Geçmiş hükümetlerin zamanında, bu gibi olaylardan dolayı hiç bir bakan istifa etmedi, hiçbir bakanın bir yakını tutuklanmadı, hiç bir general soruşturma geçirmedi. İç İşleri Bakanı Muammer GÜLER, Çevre Ve Şehircilik Bakanı Erdoğan BAYRAKTAR ve Ekonomi Bakanımız Zafer ÇAĞLAYAN’ın istifaları ile Türkiye Cumhuriyeti Hükümetinin önünde şafak ağarıyor demektir diye düşünüyorum. Hele Zafer ÇAĞLAYAN’ın bakanlıktan çekildiği gibi, Millet Vekilliğinden de çekilmesi daha farklı bir olaydır. Bence yapılması gereken yapıldı. Ülke zarara uğradı o da ayrı bbir konu.
Şimdiye kadar gelmiş geçmiş T.C. Hükümetlerinin zamanlarında neleri duyduk, Türk Basınında neleri okumadık. Ama hiçbir kimse tutuklanmadı, hiçbir kimse soruşturma geçirmedi. Hiçbir general ceza almadı. Ben bu bakanların yakınlarının suçüstü yakalanmalarını, Recep Tayyip ERDOĞAN Hükümetinin bir başarısı olarak değerlendiriyorum. Geçmişte bir bakanın, bir yakını suç işlediğinde, tutuklama kararı çıktığı halde Türk Polisi onları görmezlikten geliyorlardı. Bilip ve tanıdıkları halde müdahale etmiyorlardı. Ama bu gün suçlular suç üstü yakalanıyor ve tutuklanıyor. İlgili Bakanlar da istifalarını veriyorlar. Değerli hemşehrimiz yazar Ahmet Ümit Bey’in de dediği gibi, Ben ülkemin geleceğinden umudumu kesmedim. Tam tersine son derece ümitliyim diyorum.
Konuya açıklık getirilmesi gerekirse, bahse konu yukarıdaki olaylara yapılan müdahaleler, T.C. Hükümetine yapılan bir saldırı veya darbe değildir. Bana göre işleyen demokrasinin üstün bir başarısıdır. Eğer müdahale edilmez ise, gelmiş geçmiş hükümetlerdeki gibi yiyen yiyene, soyan soyana misali her şeyin üstü kapalı bir şekilde devam eder giderdi. Hat da müdahalede bulunanların yerleri değişmeseydi diyorum ama, belki de benim bilmediğim konular vardır. Elbette yöneticilerimiz benden iyi bilirler diye düşünüyorum. Burada geçmişten sadece bir hatırlatma yapacağım. Geçmişin Cumhurbaşkanı, başbakanlık dönemine Kemal Ilıcak’a “Veedimse Veedim” demedi mi? Kimden ses çıktı. Ben öyle olsun demiyorum.
Sayın okurlarım, bu geminin içinde hepimiz varız. Gemi batarsa içinde hepimiz suda boğulur ölürüz. Bu gemiyi hepimizin koruması gerekir. Ben burada T.C. hükümetine güç ve başarılı çalışmalar diliyorum. Gelecek sohbet yazımda buluşmak dileği ile hoşça ve dostça kalınız. Mutluluk dolu günler hepimizin olsun diyorum.