Kılavuzu para olana her kapı açıktır. shakespeare
Ahmet Bektaş
Ahmet Bektaş

Ölçü

Yorum

Ölçü

0

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

624

Okunma

Ölçü

Ölçü

Evrende herkesten sadece bir adet var, o dahi tektir; tekten. Bu nedenle bırakın herkes farklı olsun. Bir kişiden iki tane olsun diye uğraşmayın; şirk olur! Herkes farklı zaten, esma sınırsız çünkü! Evrende tekrar yoktur! Bir göz kırparken bile sayısız yaratılış var! O halde eski öğretiler, eskide kalmak zorundadır! Öylesine yeni bir öğreti gelecek ki her an kendini yenileyebilecek. Bu öğretinin eskilerle direk bağlantısı olmayacak! Ben buna "Altınçağ Öğretisi” diyorum ama bu "Altınçağ" söylemi daha önce duyduklarınızdan farklı olacak!

Öyle bir sistem düşünün ki eskimesin, yani güncellemeye açık olsun. Yaşayan bir sistem olsun. Eski çağların dar kalıplarında olmasın. Her an taze ve diri olsun. İnsanlığın her ihtiyacına cevap versin. Ne gerekiyorsa o şekilde açılsın. Bireyin özgürlük alanını sadece diğer bir bireyin özgürlük alanıyla sınırlasın! Yani her bireyin alanı eşit olsun. Seçilmiş, kutsal kişiler ya da zalimler ve soylular sınıfı olmasın! Toplumsal alan, bireyin alanını sınırlamasın. Birey, toplumu oluşturduğuna göre her birey kendi hakkını kendisi talep etsin. Birileri kendi menfaati için toplumun hakkını savunma işini kendine vazife edinmesin! Her birey kendi yeteneklerini açığa çıkarmak için çalışabilsin, insanları birileri eski zaman öğretilerine kurban etmesin. Nesil yetiştirmeye de kimse soyunmasın! Düşünsenize toplumda birileri çıkıyor yeni nesli kendi algısını “Doğru” kabul ederek yetiştirmek istiyor; nesil eski zaman öğretileriyle mi yetişecek! Nesil, yetiştirilmez yetişir! Neslin önündeki engelleri kaldırın bakın nasıl yetişir özgür nesil. Eski zaman söylemlerine esir olmuş köleler ya da militanlar yetiştirir gibi nesil yetiştirilmez! Bu nesil mühendisliğinin de bitmesi gerekiyor! İşte ben böyle bir sisteme “Altınçağ Öğretisi” diyebilirim.

Herkes kendi kıymetini kendi bilsin, kendini değerlendirsin; kimse, kimseyi ölçmesin. Ölçerse, ölçüyü-tartıyı eksik veya fazla yapar!

Fahişeleri neden severim, bilir misiniz? Beni asla yanıltmazlar ve ben onlardan uzak durmam gerektiğini kendim bilirim! Çünkü onlar beni aldatmazlar, olduğu gibidir onlar; rol yapmazlar! İsa, Maria taşlanmak istendiğinde "İlk taşı günahsız olanınız atsın demiş!" Ve kimse bir taş atmadan orayı terk etmiş! Çünkü günahları onlara öyle bir görünmüş ki... "Namus" konusunun içini boşalttılar ben de "İffet" diyorum. Bu dahi içseldir! Perdelenir işte! Gösteriş olmasın da...

Hani kuranda var; İsa’ya iman etmeyen kalmayacak ve İsa kıyamda ehli kitap (Zebur, Tevrat, İncil, Kuran) ehli aleyhinde şahitlik edecek! Bu konu çok mühim! Nisa ;159 “Kitab ehlinden hiç kimse yoktur ki ölümünden önce, ona (İsa’ya) iman edecek olmasın. Kıyamet günü o (İsa) onların aleyhine şahit olacaktır.” kuran.diyanet.gov.tr / Kur an.aspx#4:159

Son tahlilde; su akar yolunu bulur! Su kendi yolunu akışa göre bulur. Eski mühendisler yol yaparken eşeği salarlar geçtiği yerlerden yolu yaparlarmış. Yani en az eğim ve en kestirme yolu eşeklerin doğal akışından tespit ederlermiş! Doğal akışa uygun olmayan yollar da sorun çıkarırmış. Şimdi teknoloji ilerledi köprüler, tüneller yapılıyor işler kolaylaştı ama yine de doğal olanı daha emin ve sorunsuz olur! En kestirmesi yaya yolu olur ormanda yürüyüşten bilirim. Bırakın bireyi kendi kestirme yolundan gitsin ha öncekilerin bıraktığı izler olmasın mı olsun elbet. O izler olmasa yolunu kaybeder insan! Ama şu var öncekilerin ne maksatla nereden gittiği yenilerin maksadına uygun olmayabilir. Ben dağa gezi maksadıyla giderim çobanların keçi yollarını da görürüm ama o yollar beni kendi istediğim yere çıkarmaz! Maksat farklı çünkü! Sözü uzatmayım; herkes kendi yoluna! Arkadaş senin yolun sana, benim yolum bana güzel. Bana yol yapma! Yolumu da kesme! Beni de ölçme! Kimse kimseden ruhsal potansiyel olarak yüksek ya da düşük değildir! Potansiyel açılımını başaramayanların hali başka elbet! Onları da zorlamamak gerek, kırılırlar! O kadar!

Selametle,
Ahmet Bektaş

Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Ölçü Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Ölçü yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Ölçü yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Bu şiire henüz yorum yazılmamış.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL