Seksenli Yıllar. Caddeler bomboş. Trafik henüz günümüzde olduğu gibi değil. Arada bir, tek tük seyrediyor caddede arabalar. Bugünkü gibi herkeste yok; kolay da değil, tüm varlığınızı veriyorsunuz sıradan bir araba edinmek için.. Sacit abi de arabası olanlardan. Hali vakti yerinde olan çift maaşlılardan, parayı istif edenlerden yani.. Onunla aynı yerde çalışıyor, aynı mahallede oturuyoruz.
Teklif kendisinden geliyor ve ısrarını kıramıyoruz..
Ben ve iki bayan arkadaşı hemen her gün arabasına alıyor.
Mesafe olsa olsa bir mil, belki daha da az.
Sabah gelip akşam dönüyoruz.
İşe gelirken İniyor,eve dönerken çıkıyoruz.
Uzun değil daha ikinci haftasındayız.
Bir gün baş başa odadayız Sacit ağabey ile.
Yeniyim ve henüz daha tanıma safhasındayım.
Kemal diye söze giriyor, araba su değil benzin yakıyor.
Git gel az yol değil. Gerçi gelirken iniyoruz sorun değil ama dönerken çıkıyoruz. Benzin mi dayanır buna. Tırmanışta düzdekinin en az iki üç katını yakar. Üstelik sırf benzin değil, yağ da yakıyor ayrıca motor ve lastik yıpranıyor o da ayrı maliyet.
Peki çözüm,çözüm nedir diyorum.
Biraz düşündükten sonra bir çözüm var ama nasıl olur bilemiyorum ki diyor.
Nedir söyle Sacit abi;
Nasıl olur acaba.
Düşündüm de; arabaya kumbara koyayım diyorum.
Kumbara mı?
Bir anda düşeceği duruma üzülüyorum. Bir meslektaşım adına üzülüyorum. Neler olacağına neler konuşulacağını, insanların ona nasıl bakacağını düşünüyorum.
Haddim değil size fikir sunmak, yarı yaşındayım ama bak bu iş yürümez, koyduğunla kalırsın, adın kumbaracı Sacit’e çıkar ve ne yapsan bundan kurtaramazsın kendini diyorum.
Zaten soyadın Kumbaroğlu, en iyisi hiç teşebbüs etme buna diyorum.

……………

Zamanla tanıdım.
Allah için başka yönüne söylenecek bir şey yok ama Sacit abi bu konuda dairenin maskotuymuş meğerse.
Aslında kumbara yakışırmış ona. Bu sayede hiç unutulmaz hep hatırlanmış olurdu herkes tarafından. Kumbaracı Sacit olarak anılırdı yaşamı boyunca.
Yanlış yapmışım, uyarmamalıydım Macit ağabeyi. Bir ünden ve şandan mahrum etmişim onu, sonradan anladım sonradan farkettim bunu.
Yazık olmuş..


Kemal GÜL
03.12.2013