Kötülük etmeden pişman olmanın en iyi şekli, iyilik etmektir. bretonne
Gülüm Çamlısoy
Gülüm Çamlısoy

BİZ KİMİZ...

Yorum

BİZ KİMİZ...

6

Yorum

2

Beğeni

0,0

Puan

1217

Okunma

Okuduğunuz yazı 8.11.2013 tarihinde günün yazısı olarak seçilmiştir.
BİZ KİMİZ...

BİZ KİMİZ...

Ruhani duygular adeta bir esinti taşıyor Cennet’in gül kokulu bahçelerinden…

Sabah ayazı üşütmekte iken bedenleri, sabah ezanının o ulvi tınısı ile aydınlanmakta gönüller.

Çoğumuz uykudayız hem de en tatlı yerindeyiz uykumuzun. Bihaber iken gidişattan umurumuzda bile değil her ne oluyorsa.

Savaş rüzgarları esiyor çoğu yerde, çocuklar ölmekte. Masum bedenler ölümü tatmakta iken, her şey olan seyriyle devam etmekte egosantrik kimliklerimizle.

Çoğumuz aldırış etmeden, hayatın gidişatında devam etmekteyiz yolumuza.

Sıcacık evlerimizde, döşeklerimizde bırakın istifimizi bozmayı duyarsızlıklarımızla insan vasfı altında gurur duymaktayız şu fani dünyada.

Çalkantılı ahvaller sarsıyor bizleri. Gündelik koşuşturmanın içerisinde, her türlü zevki tadarken insanoğlu, değil başka diyarları yakınımızdakileri bile görmekten öylesine aciziz ki…

Güzellik salonları, kuaför dükkanları, alış veriş merkezleri, lüks restoranlar hınca hınç dolu. Kırılan tırnağına üzülen, cep telefonunu gösteriş amaçlı kullanan, umarsızca alış veriş yapan, kısaca paraya hükmettiğini sanıp paranın ve nefislerinin kölesi olanlar…

Bencil egolar devri şimdi zaman.

Sadece Ramazan ayında insanlığını hatırlayandan tutun yılınüçyüz altmış beş günü her türlü günahı işleyen niceleri.

Sen ben davasını, fiziksel özelliklerini bir basamak olarak kullanan ve çivisi çıkmış bir dünya.

Her türlü çirkinliğin yaşandığı bir arena olmuş adeta hayat dediğimiz platform. Empatiye olan inanç ve yaklaşım ise acınacak boyutta. Bir anda ağızdan çıkan bu kelime artık dillere pelesenk olmuş ama diğer yandan da gerçek boyutunu anlamaktan çok uzak insanlar. Yaşamadan, hissetmeden birinin diğerini anlaması ya da anladığını sanması tamamen bir ütopya. Bir düşünün; dert sahibi, sorunlu, muhtaç, hasta insanların çektiklerini.

Yılın bir günü kutlanan kadınlar günü, yine yılın bir günü hatırlanan engelliler günü. Bir gün olarak takvimde yer bulan organ bağışlama günü ve daha nice günler andığımızı sandığımız. İsterse bin gün olsun bu özel günler; sadece takvime bakıp anımsadığımız ya da sosyal medyada, haberlerde vurgulanan; tabii o da rastlarsak, neyi değiştiriyor ki. Duyarsızlık diz boyu.

Sadece kar yağdığı zaman hatırlanan evsizler, ya yılın diğer günleri ne yapar, nerede yaşar, ne yer içer, düşünen var mı acaba…

Öyle örnekler var ki; bazılarının yoklukları ve sorunları ile mutlu olabilmekteler.

Ya ülke gündemi: Sürekli farklı konularla gündem yaratılırken odak noktaları itibariyle dikkatler başka yöne çekilmekte.

Kısaca bir kaos tüm yaşanan: Koca bir kaos hem de…

Günü kurtaran her kimse, gece oldu mu, ondan mutlusu yok.

Sorumluluk kelimesi anlamını çoktan yitirmiş, dost kelimesi ise tedavülden kalkmış ve beşeri arzu ve istekler listenin en başında.

Bebeklerin ölüme terk edildiği, kadınların şiddet görüp, hayatının sonlandırıldığı ve ahlakın resmen çöktüğü normal dışı bir ortam.

Herkes gücünün yettiğine sözünü geçirirken, çaresizliklerin kümeleşmesi bezginleştirmekte insanı.

Sürekli olarak, toplum ve insan mercek altına yatırılıp, bilimsel açıklamalar yapılıp öneriler ve düşünceler dile getirilmekte ama uygulamaya gelince de asla somut bir sonuç yok ortada.

Kısaca sorun çok ama çözüm yok ya da çözüm üretmekten aciz bir toplum olduk çıktık.

Bireysel kimliklerimizin elverdiği ölçüde bir araya gelip kenetlenmeliyiz, maneviyatımızı yüksek tutmayı da unutmadan. Sonuç itibariyle sorumluluklarımız kendimiz ile sınırlı değil; her birimiz insan olarak tüm bu yaşananlardan sorumluyuz. Ve mükellef olduğumuz her ne varsa bu dünya ile de sınırlı değil. Vicdanlarımızın dayanamayacağı kadar ağır olan bu yükler ancak çabalarımız sayesinde hafifleyecektir.

İnsan olmanın bilinci ve duyarlı yürekler, çaba gösterdiği sürece çözülemeyecek sorun yoktur.

Paylaş:
2 Beğeni
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Biz kimiz... Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Biz kimiz... yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
BİZ KİMİZ... yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Nezahat Yıldız Kaya
Nezahat Yıldız Kaya, @nezahat-yildiz-kaya
10.11.2013 20:59:45
Yaziyi okuyunca yorumda mecalsiz kaldim.
Gonul dolusu basarinizi, yureginizi kutluyorum..
Sevgimle..
Emine UYSAL (EMİNE45)
Emine UYSAL (EMİNE45), @emineuysal-emine45-
10.11.2013 16:58:25
Eleştirilecek o kadar çok kötü huyumuz var ki, bütün bunları dantel gibi dokumuşsun sayfaya Gülüm.

Hele o takvimlerde kalan özel günlere ne demeli. gönül isterdi ki, hiçbir gün takvime girmeden gönlümüze girse, insana insan olduğu için değer versek, ihtiyaç sahiplerini incitmeden yardım etsek. Daha neler neler...

günü hak eden bir yazıymış ve yerine yaraşmış.

Tebrikler Gülüm, sevgimle...
Mücella Pakdemir
Mücella Pakdemir, @mucellapakdemir
9.11.2013 17:07:39
Güzel şeyler de oluyor artık memleketimizde. 10 yıl öncesinin Türkiye'sinden çok farklı noktadayız. Sorunlar tamamen bitti mi? Hayır. tamamen biter mi? Yine hayır. Ancak asgariye indirilmesi için son satırınızdaki fikre sıkıca sarılmalıyız. başarısını kutlarım yazınızın.
Salih Ataseven
Salih Ataseven, @salihataseven
9.11.2013 13:47:43
TEBRİKLER GÜZEL BİR KONU ..SELAM VE SAYGILAR.
!.sean.!
!.sean.!, @sean
8.11.2013 21:45:03
Güzellik salonları, kuaför dükkanları, alış veriş merkezleri, lüks restoranlar hınca hınç dolu. Kırılan tırnağına üzülen, cep telefonunu gösteriş amaçlı kullanan, umarsızca alış veriş yapan, kısaca paraya hükmettiğini sanıp paranın ve nefislerinin kölesi olanlar…

Bencil egolar devri şimdi zaman.

Katılmamak imkansız ,,çok güzel değinmişsiniz.
çok kendimizden bulduk.
ve Eleştirdik kendimizi,
gözardı ettiklerimizi.
benim duygularımı haykırmak istediklerimi dile getirmişssiniz güzel bir şekilde.
çok tesekkurler paylasıma

Etkili Yorum
Bir tutam hayat
Bir tutam hayat, @birtutamhayat
8.11.2013 20:17:27
Böyle önemli konuları,
böyle bir üslupla kaleme alan çok insan yok bu sayfalarda.
Alanların bir çoğu da,
olaylara yanlı, kendi siyasi, ya da ideolojik penceresinden bakmakta.
Yazıyı okuyunca,
arkama yaslanıp düşündüm biraz.
Nasıl bir yorum yazacağımı değil,
olayın neresinde olduğumu düşündüm.
Ve,
karar verdim ki;
çok da hoş bir pozisyonda değilim...
Umarım, önümüzdeki günler,
hayatımızda olumlu değişikliklere vesile olur bu konuda...

Çok anlamlı bir çalışmaydı...
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL