Bölüm-4
Şükrü Baba anlatıyor


‘’ İşin zor yanı da neydi biliyor musun evlat? Hasan Cevat aslında benden çok daha şanslıydı. O sevdalısının kollarında son yolculuğuna çıktı. Ama gördüğün gibi beni ben toprağa verdim. Kimse bilemedi bu adam neden öldü? İkimizin de yolları ayrı istikametlere gidiyordu. Bir daha da hiç kesişmeyecek uzun bir yolun başında olduğumu biliyorum. Bilirsin ben öbür tarafı oldum olası merak ederdim, doğrusu hala da merak ediyorum.
Pek belli etmesem de ben inançlı biriyim. Bu aklının bir köşesinde yazılı olsun. Dünyada yaptığımız hataların cezasını çektikten sonra mutlaka hayallerimde canlandırdığım cennetimin bir bireyi olacağıma inanıyorum. Şimdilik notlarıma burada ara veriyorum. Ama sen tedbiri elden bırakma mutlaka bir yerlere tıkıştırdığım notlar vardır. Ara ve bul. Onu Beyaz Kuğumu en son nikâh salonundan çıkarken görmüştüm. Nurani bir yüzle gökyüzünden inmiş bir melek gibi çok mutluydu. Ben de mutluydum.
Belki de aslında ben o gün ölmüştüm zira yaşamımı sürdürecek sebebim kalmamıştı. Beyaz Kuğumu emanet edebileceğim kişi yanında ve onun kolunda yepyeni bir hayata adım atıyordu. Ben ölürken de çok mutluydum be evlat. Bundan sonra kalem senin elinde bu hikâyenin sonunu sen getir ve benim imzamın yanına sen de imzanı at’’
‘’Ah be Şükrü Baba imza atmakla yazı yazılsaydı herkes yazar olurdu. Ama elimin yettiği kadar yazmaya çalışacağım.
Eveeet Şükrü Baba Sevda Çiçeğin çok mutluydu, Bir müddet sonra tayinleri Anadolu’nun küçük bir kentine çıktı. Birkaç sene eskilerin dediği gibi şark görevinde bulundular. BU arada Sevda Çiçeğin ara sıra İstanbul’ gelmesine rağmen pasaja uğramadı eh bu kadarcık kadı kızında da olur. Aslına
17
bakarsan uğraması için bir sebepte yoktu ya. Nihayet 2012 yılının ortalarında yeniden İstanbul yolu göründü. Bu arada mutluluklarını arttıracak bir olay gerçekleşti Sevda Çiçeğin erkek çocuğuna hamile kaldı. Ve nur topu gibi bir oğulları oldu. Bu arada bana hiç bahsetmediğin bir arkadaşınla tanıştım. Ünlü ressam Orhan Akkaplan. Merak etmiş sen öldükten sonra dükkâna ne oldu diye. Oturduk uzun, uzun konuştuk. Bazı nasihatlerde bulundu. Ama en çok senden bahsettik. Beni dükkânına davet etti en kısa zamanda ziyaretine gideceğim. Yani anlayacağın şimdi senin arkadaşın benim arkadaşım oldu. Görünen o ki gözün arkada kalmasın sen varmışın gibi arkadaşların yine bu dükkâna toplanacak. Bu arada bana bir de sürprizin olacakmış bak Şükrü Baba ortada bir sürpriz dönüyorsa bunun altından sen çıkacakmışsın gibi geliyor bana. Allah kısmet ederse sözleştik bu hafta ziyaretine gideceğim.


Devamı var