Paranın öldürdüğü ruh, kılıcın öldürdüğü bedenden fazladır. walter scott
Selahattin YETGİN
Selahattin YETGİN

Sevgi Fesat Bir Tohumdur

Yorum

Sevgi Fesat Bir Tohumdur

0

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

904

Okunma

Sevgi Fesat Bir Tohumdur

Sevgi Fesat Bir Tohumdur


Kilitsiz, paslı ve sürgüsüz hücrelerde
İçinin tufanları yüreğini salladığında, gir imgelerime
Kimselere aldırmadan, gözlerini dik yüreğime.
Ben, kirli sokakların kaldırımlarında yürümeyi unutan,
Sevginin parke taşlarını onaran bir sevda işçisiyim.

İnsan yüreğimin kırılgan notalarında bir sevda yolcusuyum ben. Sonsuza kadar uzanan, sevdalara her adım başı ağıtlar yakmış, güllerle dolu bir sevda yolunda yürümüşüm buncadır. Yüreğinin limanlarında konukladığımdan beri içimin dalgaları hırçın, yüreğimin demirleri takılacak bir kaya bulamıyor anlayacağın.

Sevgiler hain ve puşt bakışlı gözlerden kurtulduğunda, fesat tohumları topraktan güllere sarılı çıktığında, sorgular bitip, olmazlar labirenti darmadağın edildiğinde, bu yürek sana da açacaktır kapılarını. Güzelsin, kalıpların kırılmış daha doğduğun gün. Asaleti yansıtan gözlerin tanrıların yeryüzüne gönderemediği benzersiz bir çiçek gibi. Yüreğin, evet yüreğin tüm insanların elde edemediği bir duygu sağanağı, bu fırtınalı dünyanın dalgalarının giremediği tek sığınacak limanı.

Hayata küskün bakışlarını sezerim de, söyleyemem neden olduğunu. Aşk, kapındaki dilenciye şefkatli bakıştır her devirde. Gönlünün sadakası ve yüreğinin salkım söğüt duruşlarında her sabah gözlerinde doğar güneş. O güneşin dağılan kristallerinde saklanırsan kabına, kim bilecek sevdalı haykırışlarını. Yaşam tuşlarında, uğruna yazılan tüm şiirsel yollarda yürümeye layıksın sen.

Yüreğime bakışlarını çevirdiğinden beri bilinmez bir dünyanın yolcusuyum ben de. Buğulu gözlerinle, kutsal yüreğinle beni konukladığın o dünyanın arşa yükselen gülleri içimin göklerini fethetmekte şimdi. Ne zaman gözlerine bakmaya niyet etsem, ne zaman ellerine uzanmayı dilesem gönlümün fırtınaları vaz geçirtiyor beni. Sevgimin sana uzanan kriterlerinde kollarım kelepçeli, yüreğim zindanlarda, aklım firari anlayacağın.

Bu fırtınalar da geçecek diyorum kimi zaman kendime. Sevgimin beşiği sallanışlarını elbet bitirecek. Fırtınan çekilecek ülkemin bakir yamaçlarından. Seni sevmelerin suskun duruşlarında umut koyacağım şiirlerimin adını. İçimin köklerini başka bozkırlara taşıyacak, benliğimi başka yüreklere ekeceğim.

Al yalaz bir sevdasın, şahın pençesinde sallanan. Sen benim yamaç balımsın, tadına doyulmayan. Ulu bir çınara bağlamışım sevdanı, umut koydum adını mavi düşlerimin. Kükreyen, her kükredikçe içimi harlayan sevdanla doluyum şimdi. Üşüyen ellerim zemherilere direniyor, her sabah günaydınlara açıyorum sevgi dolu yüreğimi.

Yıllardır aşk uğruna ördüğüm kozamı delen bir sevda bu, biliyorum. Yürüdüğüm yalın yolculukta kelimelerim imgelerime yol gösteriyor. Bazen, benden acı ne zaman çekilecek diye soruyorum kendime. Mevsimler ne zaman değişime dursa, ne zaman içimin yangınları rüzgarına dirense isyanlarım zirveye çıkıyor. Simsiyah saçlarını koklama isteğim, ellerinin alevlerini yüzüme çalma dürtüm ve dudaklarının çiyli iksirlerini yudumlama arzum durmaksızın çoğalıyor.

Korkarak uzattığın ellerin ve çekinerek önüme attığın yüreğin bana yetmiyor artık. Sen, biçimini reddeden şiirsel bir söylemsin. Çizgi dışı yaşamından ve gündelik sıkıntılarından yarınlara uzatmışsın ayraçlarını. Açıklanamaz, çözümlenemez gecelerinin mehtabısın. Şahmaran bir sevdayı taşırsın da içinde, söyleyemezsin. Düşüncelerini ve arzularını dağıtmak için zaman kollar, gizli sarsılışlarla ihtiraslarını susturursun.

Kilitsiz, paslı ve sürgüsüz hücrelerde içinin tufanları yüreğini salladığında gir imgelerime. Kimselere aldırmadan, gözlerini dik yüreğime. Ben, kirli sokakların kaldırımlarında yürümeyi unutan, sevginin parke taşlarını onaran bir sevda işçisiyim. Omzumdaki yükler eğemez belimi, benim kalbim serçe yüreğinde atar ve bu şehrin caddelerinde aşkı didiklerim.

Kaldır başını, gözlerini dik gözlerime. Saçların savrulsun kıraç yüzüme. Ilık nefesine fermanlar dizeyim, salla beni yüreğinin darağaçlarında. Bir bardak çay, sayfalarca dize olayım sofranda. Seninle birlikte kıralım içimizin demir parmaklıklarını. Öfkelerine sürmeler çek ve beni de bele çocuksu uykularına. Yanı başında tomurcuk bir çiçek, yüreğinde tamamlanamamış bir şiir ve gözlerinin ütopyasında, yalnız sana sevdalı bir ozan olayım ben.

Selahattin YETGİN

Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Sevgi fesat bir tohumdur Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Sevgi fesat bir tohumdur yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Sevgi Fesat Bir Tohumdur yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Bu şiire henüz yorum yazılmamış.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL