Kılavuzu para olana her kapı açıktır. shakespeare
Davidoff
Davidoff

DÜĞÜN

Yorum

DÜĞÜN

9

Yorum

1

Beğeni

0,0

Puan

1089

Okunma

DÜĞÜN

DÜĞÜN









Taptaze oluyordu, yepyeni değil Adil’in eline geçen hayata küsmüş eskimiş ve tozlu ayakkabılar.


Arada bir başını güneşe doğru kaldırıp göğe doğru bakıp, sarı kirpiklerini kırpıştırıp, boyalı ellerinin tersiyle gözlerini kapatmasa, kimse onun boyacı olduğunu anlamazdı. Boya yapan bir insanın üstü başı nasıl bu kadar temiz olabilirdi ki?



Usulca sokuldum yanına. Maksat muhabbet olsun hani.

-Buralarda bir düğün salonu varmış genç, biliyor musun?
-bilmez miyim be ablam. Köye bi gidem, kızı bi alam da sen gör. Ben de o salonda dügün edçem Allah’ıma.
-yapma ya.
-he ya, ne sandın dı.
-o kadar güzel yani, öyle mi?
-üff, bi saçları var ki ablam görme gitsin. Uzun mu uzun, ha senin şurana kadar geliyodur. Dön arkanı, dön dön bakıyım.
-ya ben şeyi soruyordum.
-gözlerini mi?
-yeşil ablam yeşil be. Anasına çekmiş diyo babam. Bizim köyde gözleri yeşil sülale bi onlar zaten ablam. Digerleri ya kayfe rengidir, ya zifir karası. Bi çocuğumuz olsa da ona benzese diyom hep.
-bak seen. İyi de genç, bu soğukta artist gibi giyinmişsin, üşüyeceksin sen.
-üç günlügüne giyindim, bizim ordaki sinemacı bi abiden aldım be ablam. Sonra degişçem. Üç günlügüne İstanbul’a geleceklermiş. Olur da dedim hani önümden geçer. Anlarsın ya işte, üşüsem de hasta olmam.
-e pes yani.


-sen salon sormuştun değil mi? Saga dön, sonra solda çıkmaz sokak var. Onun en sonunda tabelası var düğün salonunun.

-hadi sana kolay gelsin.




Önce sağa döndüm, sonra sola. Çıkmaz sokağa girdim numaradan...


Arkamı döndüğümde kimsenin bana bakmadığından emindim. Başımı kaldırdığım da, sıradan bir düğün salonunun afişini gördüm. Köşede acılı tost yapan bir büfe vardı. Saate baktım; düğünlerin başlamasına henüz çok zaman vardı. Canımın acılı tost istediğini fark ettim.

-iki tost, biri acılı olsun. ( neden iki taneydi ve biri acısızdı diye düşündüm o an.)


Tostların parasını ödeyip, çıkmaz sokaktan geri döndüm.

Tam "delikanlı, ayakkabımın boyasız olduğunu fark etmemişim, tostlarımızı yerken boyar mısın" diyecektim ki!

Delikanlının sakat biriyle konuştuğunu duydum.

-e e baba, bugün nasılsın? Konuşamadığını biliyorum, sen gözlerimin içine bak, anlarım. Dügün mügün yok. Avrat da neymiş ya. Sarı saçlı o kızı ben hiç sevmedim ki zaten, hele gözlerini, amann sende be baba. Benim tek derdim sana şöylem güzel mi güzel engelli arabası almak. Az kaldı bekle. Paranın yarısını biriktirdim, ev sahibi kiramızı arttırmazsa iki sene sonra seni kucağımda taşımam artık...


Şükredelim, yanımdasın yaşıyorsun ya. Bana en güzel dügün işte.





Adil’le değil ama babayla göz göze geldim. Tostları kenara bıraktım. Geçen ilk sarı taksiye bindim.



-gözlerini dikmiş nereye bakıyorsun ki baba? Hay Allah, biri unutmuş olmalı. Kısmete bak, tam da yemek vakti.
Acısını ben yerim, diğerini de sana yedirelim tamam mı baba?







Davidoff / Eylül.2013









Paylaş:
1 Beğeni
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Düğün Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Düğün yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
DÜĞÜN yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
nitemtran
nitemtran, @nitemtran
6.9.2014 20:43:40
İnsancıklar plan yapar, Allah da gülermiş...Tabi her zaman iyiye delalet değildir bu gülüş ve iflahını keser kulların. Fakat bardağın hep boşunu görmek, isyan etmek de pek çözüm değil galiba. Zira öyle kişilikler var ki gıpta ettiğim, en büüyük müsibetten bile mutluluk çıkartan, hamuru optimistlikle yoğrulmuş.
Bir de mulu etmekten mutluluk duyanlar...

Güzel öykülerin içinde gezinmek zevkli be, çok yaşa sen de e mi...

Hey babam vay, adam işi nerelere getirdi demeyeceksen,Davidoff, zor olduğunu biliyorum ama en sevdiğin öykün hangisidir?
Emine UYSAL (EMİNE45)
Emine UYSAL (EMİNE45), @emineuysal-emine45-
23.9.2013 22:54:01
" Acısını ben yerim, diğerini de sana yedirelim tamam mı baba? "

Hayatın acısının yanında tost acısının lafı mı olur desene :(

İçim acıdı. Hangi öyküyü satsan, alıcısı benim haberim olsun Davidoff.

Sevgimle...
Etkili Yorum
Ağyar
Ağyar, @agyar
22.9.2013 04:05:59
“— seni yeneceğim İstanbul! Duydun mu beni! yeneceğim seni istanbuuulll ,
...İstanbul’u yenemedim ama seni yeneceğim İzmir! Anlıyor musun? Yeneceğim seni ,
...İzmir beni yenmiş olabilir ama elimden kaçamazsın Ankara! Duydun mu kaçamazsın,
...Ankara’ya acıdım yenmek istemedim ama seni yeneceğim Diyarbakır!
—abi dövelim mi şu salağı?
—odunla! “
Alıntı...



Oo kimler geldi geçti bu tezgâhtan. Kimler çıktı bu ringe, Haydarpaşa garının merdivenlerinden Sarayburnu’na doğru “yeneceğim seni İstanbul” diye içinden sessizce haykırarak. Düğün olsun diye geldiler düğüm düğüm oldular.Badem gözlü körler mezarlığı istiap haddini aştı aşalı artık gömmüyorlar bile, öylece ulu orta bırakıyorlar. Hani görenler ibret alsın da gelmesin artık.

Bilemiyoruz; Adil mi yoksa hasta babası mı? Bence babası ilk vurgunu yiyen koca şehirden. Konuşamadığına göre. Ah bir konuşabilseydi. Ne taktikler verecekti oğlu Adil’e;
—Oğlum kondisyonunu iyi kullan, nefesini son raunda kadar yay
sağına dikkat et sağına,
köşeye sıkışma kaç oradan, kaç,
midesine ve karaciğerine çalış,
hiç durma devamlı hareket halinde ol,
yor onu, yor onu,
yen onu yen onu yen onu yen onu onu onu onu nu nu nu nu uuuuuuu”

Adilciğim, canım benim, Allah yardımcın olsun. Senin için pet şişelerinin mavi kapaklarını biriktireceğim. Babana o engelli arabasını alasın diye Konu komşuya da tembih edeceğim onlarda atmasın. Körün, tuttuğunu gıdıkladığı bu şehirde benden bu kadar.

Davidoff’a da sakın kızma, tostların yanına iki de kutu ayran bırakmadığı için. Esirgediğinden değil unuttuğundandır.

Peşinen, sürçi lisan olduysa affola
Tebrikler, selamlar, saygılar
Bir tutam hayat
Bir tutam hayat, @birtutamhayat
19.9.2013 21:50:12
Ne kadar güzel bir hikaye.
Hikaye de güzel,
Sunuluşu da...
Hüzünlü olsa da,
buruk bir tebessümle tamamladık hikayeyi...
Bir tek üzücü yanı vardı...
Okuyucuları....
Bizim insanımız, neden okumaz?

Çok güzeldi...
-Ezrak Rahel-
-Ezrak Rahel-, @ezrak-rahel
19.9.2013 19:58:43
10 puan verdi


öykü satıcısı

ne yazarsan yaz

hep alıcısıyım





AYSE 09
AYSE 09, @ayse09
19.9.2013 17:28:57
of ya dedim yine rabbim neler var bu hayatta
ne güzel evlatmış o öyle hepimize nasip etssin
saygımlasın canım


AYSE 09 tarafından 9/19/2013 5:43:20 PM zamanında düzenlenmiştir.
Nermin Kaçar
Nermin Kaçar, @nerminkacar
19.9.2013 16:16:23
10 puan verdi
Çok etkileyiciydi ve o sahneyi yaşattınız bana. Teşekkürler yazan kaleme. Sevgiler
lacivertiğnedenlik
lacivertiğnedenlik, @lacivertignedenlik
19.9.2013 14:05:58
10 puan verdi
Bütün mesele çıkmaz sokakta, Boyacı farkında bunun..Sanırım hayatla dalga geçiyor.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL