12
Yorum
3
Beğeni
0,0
Puan
1568
Okunma

BİR ADEMİN ÇOCUKLARI
Bu savaşlar niye kardeş?
Bir babanın çocukları, kendilerinin olmayan dünya için hep kavga ediyor… Bir Adem’in çocukları ürettikleri teknoloji silah ve fen ile yine kendi nesline insanlığa yani kardeşlerine zulüm ve ölüm yağdırıyor.
Birisi Musa oluyor, bir diğeri firavun yani ikisi de kardeş. Birileri binlerce kilometreden gelip başka bir kardeşinin canına kıyıp, malını alıp ve adını demokrasi koyup gerçekte ölüm, kan, gözyaşı, sefalet bırakıyor.
Moderne sömürgeciliklerine Rabialar öldürtüp onların ölüsü üzerinden duygu sömürüsü yapıyor. İnsanlık adına demokrasi diyerek yapıyor, bu nasıl kardeşlik?
Adem’in diğer çocuklarındaki çelişki ise her fırsatta küçük çocukları kullanarak yaralı, ölü çocukları ya da sokakta yetim kalmış çocukları acıtasyonla taraftar toplam kampanyasına girerken, Mısır’da çocuklar ölmesin, Filistin’de ölmesin?
Dünyanın kan emicilerine, Suriye’ye ne duruyorsunuz gelin neredesiniz diye çağrı yapanlar, acaba Suriye’ye bir operasyon yapıldığı zaman o bombaların Müslüman öldürmeyeceğini mi sanıyorlar, yoksa Suriye’de Rabia yok mu?
‘’Rabialar ölmesin!!’’
Mısır’da da ölmesin, Libya’da da, Irak’ta da, Kerkük’te de, Arakan’da da, Doğu Türkistan’da da ölmesin, Suriye’de de ölmesin.
Bir Adem’in çocukları, Mısır için ağla diğerlerine ses yok. Her konuda Fatih’in torunu olanlar. Fatih Sultan Mehmet Han, haçlı ülkeleri ile savaş ortak olun mu demiş …
Adalet hukuk, İslamiyet’in adaletini götürmek için haçlıya karşı savaşmış Fatih Han. Şimdi mazlum edebiyatı yapanların, Fatih’i dillerinden düşürmeyenlerin, haçlılarla birlikte olmasının izahı hangi söz ya da neyle açıklanır?
Gelelim mezhebi boyutuna !
Peygamberimiz Veda Hutbesi’nde Arap’ın, Aceme; Acemi’nde, Arap’a üstünlüğü yok derken; acaba Sünni’nin, Nusayri’ye üstünlüğü var mı demiş acaba…
Bugün kutladığımız 30 Ağustos Zafer Bayram’ının öncesini bir hayal ediyorum: bizim kuşak görmedi. Delerimiz ninelerimiz, anlatırdı seferberlikte ki yokluğu acıyı, ölümü ben görmediğim ve yaşamadığım için düşünüyorum, kim bilir o günlerde kaç bin Rabialar ölmüştü, kaçı yetim, sakat kalmıştı…
Bu zafere gelene kadar Anadolu’daki savaşlar yıkımlar yokluk, açlık, yaralanıp- sakat kalanlar, ölenler, dullar, yetimler ve yani kısacası sefalet…
Bir Âdem’in çocukları, tarihi kendilerine göre uyarlarken, tarihten hiç de ders alınmışa benzemiyor. Kürsel güçlerin, Müslüman ülkeleri sömürmesi için bu kadar çaba gösteren Ademin çocukları oraya düşecek bir bombanın; onların milli varlıklarını, geleceklerini, yarınlarını yıkacağını bilmiyorlar mı acaba?
Yoksa o bombalar orada patladığında bu Rabia, ’’Ben bunu öldürmem mi?’’diyecek, bomba orada kaç bin Rabia ölecek kaç bin ?
Rabia değil; Rabialar ölemesin !
Bir Adem’in çocukları, savaş olmasın, çocuklar ölmesin! Hele hele haçlı zihniyetinin Müslüman ülkelerdeki zenginlikleri yine Müslüman yandaşları ile gasp etmesi, şu hadisi şerifi aklıma getirdi.”Herkes sevdikleri ile beraberdir.”
“Dünyada sulh, Cihanda sulh” diyen ATATÜRK ne güzelde demiş. Hiçbir yerde savaş olmasın…
Çocuklar ölmesin. Mısırda Sünniler için ağlayanlar, Suriye’de ki ne Nusayri diyenler sanırım veda hutbesinde ki mesajı tam kavrayamayanlar ya da işlerine öyle geliyor.
Bir Ademin çocukları öldüreceğiniz ya da bu güne dek öldürdüğünüz her bir Rabia ya da Yusuf ya da Ahmet, Mehmet adı her neyse kardeşleriniz diyorum !
Yaşanabilir, savaşsız, huzur içinde, hereksin biri birine, tahammül göstereceği bir dünya dileklerimle saygılar sunuyorum…
Savaş’a ve savaşlara hayırrrrrrrrrrrrrrrr .
Bekir AKBULUT