Bir şey yaparken hayattan iyi yada kötü hiç bir şey beklemeyin, çünkü bu; beklentilerinizi karşılamadığı takdirde psikolojik anlamda sizi yıpratıp hayal kırıklığına uğratabilir.

Elbette kişiye göre de değişebilirliği olan bir durumdur bu. Kimi insanlar vardır beklentilerini karşılayamasa bile şu hayatta yaptıklarının her zaman arkasında dururlar herhangi bir pişmanlık veya hayal kırıklığı hissetmezler. Yani pişman olacağınız bir şeyi yapmayacaksınız de diyebilirim. Birine çok güvenirsiniz, çok seversiniz. Manevi anlamda inanılmaz bir minnet duygusu hissedersiniz. Ve yaptıklarınızla bu kişiyi ölene dek kaybetmek istemezsiniz. Fakat bu hep böyle düşündüğünüz gibi gitmez dostlarım... Biri çıkar karşınıza ve çok iyi bir arkadaş olduğunuzu düşünürsünüz belli bir zaman sonra. Bağlanırsınız sırdaşınız olur sırtınızı yasladığınız tek insan olur. Ama bir gün hafif bir uyukladığınızda sırtınızdan kendini çeker ve sırtınızı yere vurur. Sanırım hayattaki en büyük hayal kırıklıklarından biri budur. Neden mi? Çok basit siz o insanın size karşı iyi biri olduğunu düşündüğünüz için mutlu olması adına elinizden geleni fazlasıyla yaparsınız bunu kendiniz istersiniz. Onunda size karşı aynı şeyleri düşündüğünü düşünerek. Lakin yanıldığınızı anladığınız zaman ne yazık ki geri dönüşü olmayan bir yola girmişsinizdir bile... Yıllarca gözünüzden sakındığınız insanla aranıza mesafeler girdiğinde sizi arayıp sormasını şöyle bir kenara bırakın; bulunduğunuz çevrede sizi tanıyanlara sorma zahmetini bile göstermiyor. Size sizi tanıyanlar aracılığıyla olsa bile bir selam bile iletmeyi düşünmüyor. Ne hazin bir durum... Aklınıza ilk önce vefasız olduğu gelir yüreğiniz bunu düşünmek bile istemesede, göz yaşlarınıza hakim olamazsınız derin bir acı hissedersiniz tam sırtınızda. Dostluğunuz için vermiş olduğunuz emeklere yanarsınız kahrolursunuz.

Velhasıl, büyük nefretlerden büyük sevgiler doğabiliyorsa yani nefretler geçiciyse, Büyük sevgilerden de ne yazıkki büyük nefretler doğabilir yani sevgi de geçicidir dostlar. Sırtınızı yaslayacağınız kişiyi duygularınızla değil aklınız ve mantığınızla belirlemeniz gerekir. Ne yazıktır ki duygularımız, canımızı yakan acılara kadar sürükleyebiliyor bizleri çoğu zaman. Vefa ise, kayıp bir çocuk artık bugünlerimizde...