İYİ GÜN DOSTLARINDAN SAKININ...

Duygulu yürekten merhaba sizlere. Her zaman olduğu gibi saygıda, sevgide kusur etmemeye çalışarak selamlar iletiyorum. İyi gün dostlarından sakının diye uyarı niteliğinde ki yazı metnimi paylaşma gereği duyuyorum. Çünkü hayat serüveninde her insan oğlunun bu tür manzaralarla karşılaşması doğaldır. Beş parmağın beşi de eşit değil diyen ata sözünü hatırlarken, bir elin nesi var, iki elin sesi var ata sözünü de unutmamak gerekiyor.
Bizleri yoktan var eden yüce Yaratan Allah kainatı da yaratırken her türlü canlının birbirinden istifade etmesini de sağlamış. Kainatın derinliğine inerek konuyu dağıtmak istemiyorum. Çünkü kainatta ki olup bitenlerin çoğundan habersiziz. Onu anlatabilmek için ilahi güce ve kudrete ihtiyaç duyabiliriz. Bol gün dostları maddi gücümüzü hissettikleri anda yanımızda belirirler.
Menfaatleri içinde her yönden gönlümüzü almaya çalışırlar. Gönül almak güzel ama güveninizi kazanma yanlarında yaklaşımları sizi düşündürebilir. Hayat serüveninde insanların her zaman birbirine ihtiyaçları vardır. Bu gün sende olan yarın olmayabilir. Bir başkasında ki imkanlar da sende olmasa da ona menfaat gözeterek değilde ödünç misali ihtiyaç sağlayabilirsiniz.
En çok güvendiğiniz dostları dar gününüzde de sınamış olsanız inanın dostsuz kalırsınız. Dünya menfaatleri o kadar çok ön plana çıktı ki kime dost deyip güveneceğimizi şaşırıyoruz. Ödünç para, pul verme dönemi neredeyse kapanmak üzere. Komşu komşusundan istifade edemedikçe yılda bir kaç kez lazım olan araç ve gereçlerinde yenisin almak zorunda kalmaktadır.
Halbuki uyum sağlanmış olsa sendeki olmayan araç gereci o alır, ondaki olmayan araç ve gereci sen alırsın. Birbirinizle ortaklaşa kullanabileceğiniz çok malzeme vardır. Tarihimizde ki köy yaşantılarını incelediğimizde komşu komşusunu aç bırakmadığı gibi tüm imkanlardan da yararlandırmıştır. Para, pulun yetersiz olduğu dönemlerde yiyecek, içecek takasları yapılıyordu. Örneğin senin bulgurun varsa ihtiyaç olana verirken o da hoşafını veriyordu.
Yukarıda verdiğim misallere çocukluk çağlarımda şahit oluyordum. Örneğin bir pekmez kazanı yaz ve güz mevsiminde bütün mahalleyi dolaşır, en sonunda sahibine ulaşırdı. Yemek davetlerin kullanılan büyük bakır kazanlar da bazı zengin köylülerde bulunuyordu. Her köyün bir kaç aşçısı vardı çağrıldığı zaman hizmette kusur etmezdi. Birlik beraberlik sağlanıyordu.
Yufka tandır evleri de sınırlıydı. Eli hünerli kadınlar birbirine ödünç edip hanelerin ekmek ihtiyacını gideriyordu. Bu anlattığım günümüzde de hala geçerlidir. Şehirlerde bile bunu uygulayan hanımefendiler var. Nerede bir tandır bacası tüterse komşular ekmeğinden ziyade böreklerini de yapıyorlar.
Keşke bu yardımlaşmalar maddi yönden de yeterince gerçekleşebilse.
Her ailenin sıkıntılı anları ve rahat olduğu anları olabilir. Böyle durumlarda iyi gün dostlarından sakınıp dar gün dostlarına daha çok değer verilmelidir. Çünkü bol gün dostları zayıfladığını hissettiği anda yanından uzaklaşıyor. Bu konuyla ilgili şiirlerimi de okuyucularımla paylaşmaktan mutluluk duyuyorum.
Allah bizlere her zaman her yerde hayırlı dostlar nasip etsin. Hiç bir kimseyi başkalarına muhtaç etmesin. Darlık çekenlere yardımcı olunuz, hoşça kalınız.

BOL GÜN DOSTU

Elinden her türlü imkanlar varken,
Ne olur yardım et muhtacım derken,
Acı soğan kuru yavanı yerken,
Dar günümde bana destek olmadın.

İyi gün dostları içine girdin,
Menfaatin için selamı verdin,
Laubali oldun işini gördün,
Dar günümde bana destek olmadın.

İhtiyacım oldu paraya, pula,
Halimi arz ettim inançlı kula,
Kafayı çektikçe gelmedin yola,
Dar günümde bana destek olmadın.

Nefsine uyarak şeytana taptın,
Malınla, mülkünle gösteriş yaptın,
Helalin yerine faizi kaptın,
Dar günümde bana destek olmadın.

Bu günleri değil, yarını düşün,
Senden anlayışlı davrandı eşin,
Güceniyor sana Zeki kardeşin,
Dar günümde bana destek olmadın.

OLSUN

Daima evrensel hareket edin,
Yardıma muhtacın evine gidin,
Hayır sever diye duyulsun adın,
İnsanlık adına özünüz olsun.

Yetimi, öksüzü kollamalıyız,
Fakire ihtiyaç yollamalıyız,
Garibi allayıp, pulla malıyız,
Mağduru gözeten gözünüz olsun.

Şeytani işleri etme hiç merak,
Şakayı uzatma tadında bırak,
Kalp, gönül, beyniniz olmasın kurak,
Sevgiye yönelik sözünüz olsun.

Kapılma nefsinin arzu, hissine,
Bir daha eş alma eşin üstüne,
Cezalar verilir sitem, kastına,
Topluma çıkacak yüzünüz olsun.

Daima şeffaftır özgürler, hürler,
Zeki eseriyle yağmasa gürler,
Çalışkan kişiler elbette terler,
Aile içinde gizimiz olsun.

Ispartalı Zeki Çelik TÜRKİYE İLESAM il temsilcisi.