Elektrik Anadolu’daki köylere henüz gelmemişti. Köylere elektrik geleceği haberi yayılmaya başlamıştı. Çeltek köyünde yaşayan Yusuf, çobanlık yaparak geçimini sağlamaktadır. Koyun ve keçiden oluşan davarı çoktur.
Çoban Yusuf, davarı dağda otlatmaktadır. Elektriğin geleceği haberi Çeltek köyüne de gelmiştir. Ama Çoban Yusuf’un Çeltek köyüne elektrik geleceğinden haberi yoktur.
Komşu Ahmet’in de birkaç davarı vardır, bu davarını da Çoban Yusuf ile gütmektedir. Ahmet, kendi davarını görmek, hem de Çoban Yusuf ziyaret etmek için yola çıkar. Davara yaklaştığında Ahmet, Çoban Yusuf’a yüksek sesle çağırmaya başlar:
“Yusuuuf! Yusuf! Nasılsın?”
Yusuf çobanda uzaklardan:
“İyiyiiim, iyiyim. Ahmeeet Ahmet! Köyde ne var, ne yok? Köyde ne var ne yok?” diye tekrar bağırmaya başlar. Bu bağrışmalar ile sesler dağlardan aksederek tekrar dönmektedir. Bağrışmalar, bu yansıma ile dağları taşları inletmektedir.
Ahmet de tekrar:
“Yusuuuf Yusuf! Köye elektrik geliyooor. Köye elektrik geliyor… Haberin var mııı, haberin var mııı?” Diye bağırır.
Çoban Yusuf:
“Ahmeeet Ahmet! Bu köyümüze gelen elektrik saman, yem ve su istiyor muuu? Saman yem ve su istiyor muuu?” Diye bağırır.
Ahmet:
“Yoook yok! Saman, yem ve su istemiyooor. Yoook yok! Saman, yem ve su istemiyooor, istemiyooor; Yoook yok! Saman, yem ve su istemiyooor…” Diye tekrar bağırır.
Çoban Yusuf:
“Ahmeeet Ahmet! Köyümüze gelen elektrik; saman, yem ve su istemiyorsa; öyleyse köyümüze gelsiiin, gelsin. Yem, saman ve su istemiyorsa, köyümüze gelsiiin gelsin; köyümüze gelsiiin gelsin…” Der.
22.06.2013
Çekerek/Yozgat