Hacı Usta, otuz yaşlarında; orta boylu, hafif kilolu, tombul yüzlü; saçları dökük bir delikanlıdır. Gülümsemesi yüzünden eksik olmayan usta, sıcakkanlı ve sevecendir. Hatasını anlayınca o, özür dilemesini bilen biridir. O, kin tutmaktan çok uzaktır. Onun kalbi iyilik ve sevgiyle doludur. O, sadece yapacağı işe odaklanır ve onu güzelce yapmaya çalışır. O işi dışında başka şeylerle uğraşmaz bütün enerjisini işine verir.
Evli ve iki çocuk babasıdır. Asgari ücretle çalışan, dürüst ve ahlaklı bir elamandır. Hacı Usta, Çekerek Endüstri Meslek Lisesi Mobilya bölümü mezunudur. Okuldan mezun olduktan sonra, kendini aşçılık bölümünde geliştirir ve bu konuda da ustalaşır.
Size, ülkemizde ekmek israfı konusunda sayısal verilerden bahsetmek istiyorum. Türkiye’de yani ülkemizde bir yıllık ekmek israfı; 2,1 milyardır. İsraf edilen ekmeğin yıllık gideri ise bir buçuk milyar Türk Lirasıdır. Bu bir yıllık ekmek israfıyla; her yıl beş yüz okul, seksen hastane yapılabilmektedir. Bu yapılan sadece ve sadece ekmek israfıdır. Su israfı ve yemek israflarından bahsetmiyorum. Diğer alanlardaki israfları varın siz hesaplayın. O zaman inanılmaz yüksek rakamlarla karışılacaksınız.
Her aşevinde ekmek israfına eşdeğer, yemek ve su israfı da yapılmaktadır. Aşevleri, yurtlar, lokantalar, oteller, devlet daireleri, askeri yemekhaneler vb. yerlerde yapılan ekmek ve yemek israflarını bir düşünün. Ayrıca her ev de yapılan yemek ve ekmek israflarını düşünün. Yemek israfını, ekmeğin beş katı olarak düşünürsek; ülkemizde çöpe giden ekmek ve yemek israfını kabataslak hesaplayabilirseniz. Bunu dünya devletleri bazında düşündüğünüz zaman inanılmaz rakamlar ortaya çıkacaktır. Suyu israfını da katarsanız buna, bu israf ekmek israfının altı katına ulaşmaktadır.
Öyleyse şöyle diyebiliriz. Ekmek bir, su bir, yemek israfı beş; etti yedi. (1+1+5=7) Yıllık ekmek israfını, yedi ile çarptığımızda yıllık gıda tüketimindeki israfı ortaya çıkarabiliriz. 7x1.5=10,5 Milyar Türk Lirasıdır.
Ülkemizde; 2.1x7=14,7 Milyar civarında ekmek, yemek ve su israfı yapılmaktadır. Ülkemizde yapılan bu israflarla her yıl; 500x7=3500 okul yapılabilmektedir. Bir yılda yine 80x7= 560 Adet hastane yapılabilmektedir.
Bu yapılan israf sadece ve sadece Türkiye’de yani ülkemizde yapılmaktadır. Bir de bu israfı bütün dünya devletlerinde düşünün. Gıda dışındaki israfları düşünün ve yine düşünün.
İşte Aşçı Hacı Usta ve Hacı Usta gibi diğer ustaların, evlerde yemek yapan erkek ve kadınların önemi ve yeri burada ortaya çıkmaktadır. Hacı Usta, yemeklerini büyük bir ustalık ve titizlikle yapar. Ekmek israfı olmaması için, elinden gelen özveriyi gösterir.
Kendisi özel bir şirkette asgari ücretle çalışmasına rağmen, yaptığı iş mükemmeldir. Hacı Usta’nın; üç, beş katı maaşla çalışan aşçılar da Hacı Usta gibi aynı özveriyi yemek ve ekmek israfı konusunda gösterseler; bu ülkenin bir yılda neler yapabileceğini varın siz hesaplayın…
Hacı Usta, Çekerek Teknik ve Endüstri Meslek Lisesi pansiyonun aşçılığını yapmaktadır. Bütün öğrenciler ve diğer personeller onun yaptığı yemekleri parmaklarını ısırarak yerler. O kadar güzel ve harika yemek yapar ki onun yaptığı yemeklerde asla israf bulamazsınız. Öğünlerde öğrencilere verilen ekmeklerde de asla bir ekmek israfına rastlayamazsınız.
Yemek artıklarının atıldığı çöp bidonunu, her gün nöbetçi öğretmenler ve idareciler kontrol eder ve görürler. Çöp bidonunda asla ekmek ve yemek artığı bulamazsınız. Bunu bütün nöbetçi öğretmenler ve idareciler her zaman dile getirmektedirler. Adeta aşçılarıyla gurur duymaktadırlar. Hacı Usta’nın bu başarısında kendisinin yardımcılığını yapan: Ömer ve Nadir ustanın hakkını da vermek gerekir...
Hacı Usta, pansiyon öğrencilerine, bir ağabey şefkatiyle yaklaşmaktadır ve onları çok sevmektedir. Yemek hane pırıl pırıl; masalar, musluklar tertemizdir. Musluklardaki sıvı sabunla öğrenciler her öğün ellerini yıkayarak yemeklerine besmele başlarlar.
Ekmek israfı ve yemek israfı konusunda Hacı Usta’nın bu duyarlılığı takdir edilmesi gerekir. Onun üç, beş katı maaş alan kişiler, Hacı Ustanın ekmek ve yemek israfı konusundaki duyarlılığını gösterirlerse; ülkemizin bir yılda kazancını varın siz hesap edin. Tabii ki bütün aşçılar müsriftir demiyorum. Hacı Usta gibi titiz davranan ustalar elbette vardır. Diğer ustalar, evlerde yemek yapan erkekler ve bayanlar da böyle titiz davranırlarsa, ülkemizin kazancı gerçekten de müthiş olacaktır...
Dünyanın dört bir yanında, açlık ve susuzluktan ölen insanları düşünelim. İsraf edeceğimize açlık ve susuzluktan ölen insanlara yardım gönderelim.
Kur’an’ı Kerim Araf Suresi otuz birinci ayette Yüce Rabbimiz şöyle buyurur:
“Yiyiniz, içiniz fakat israf etmeyiniz; israf edenleri, Yüce Allah sevmez.” Bu konuda biz Müslümanlar, daha da duyarlı olmalıyız.
Dünyanın dört bir yanında açlık ve susuzluk çeken insanları düşünelim. Onların açlık ve susuzluklarını hissederek onlara ekmeğimizden pay ayıralım. Suyumuzla onları hayata döndürelim. Yüce yaratıcıya haki kul olalım. Bizi cennete götürecek olan, bizim Allah’ın emirlerine uymamız ve ona hakiki kul olmamızdır. Dünyevi menfaatler uğruna, Allah’ın rızasından uzaklaşmayalım.
Hacı Usta ve Hacı Usta gibi israf konusunda titizlik gösteren ustalarımıza, gereken değeri ve önemi verelim ve onların sayılarını artırmaya çalışalım. Aldıkları ücretler de artırılmalıdır. Çünkü onlar yaptıkları işin çok altında ücret almaktadırlar.
Ülkemizin diğer bölümlerinde yapılan israflara da engel olmalıyız. Ben burada Hacı Usta’nın yemek ve ekmek israfı konusundaki tutumuna değindim. Yukarıdaki ilk veriler bilimseldir. Diğer verileri ben, ilk verilere kıyaslayarak yaptım…
“ekmekisrafetmecom.”dan bilimsel verileri ve yapılan israfları takip edebilirsiniz…
04.06.2013
Çekerek