Paranın öldürdüğü ruh, kılıcın öldürdüğü bedenden fazladır. walter scott
meselci
meselci

meselci'ye MEKTUPLAR -49

Yorum

meselci'ye MEKTUPLAR -49

0

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

926

Okunma

meselci'ye MEKTUPLAR -49


Bazen acayip ve şaşkın ve tanımsız ve gereksiz zamanlar yaşıyorum meselci.

Saatin tik tak’larında kayboluyorum anlayacağın. Gece olsun ya da gündüz olsun farklılaşıyorum. Sözcükler yutuyorum. Sözler tutuyorum hiç tanımadığım insanlara. Bir gün olsun elini sıkmadığım adamların dünya ağırlığında sırlarını tutuyorum. Suskunluklar içiyorum sonra.

Romanlara sessiz kalıyorum. Şiirleri beğenmiyorum. Sadece yazdığım mısraları anlamlı buluyorum. Sadece en güzel kokan çiçeği MİMOZA görüyorum. Bencil miyim? Belki evet, belki hayır. Bilemiyorum. Bilmiyorum. Bildiğim tepe taklak düşünceler sarıyor her yanımı. Bildiğim çok okuyunca saçmalıyorum. Bildiğim dinlediğim şarkılar bir kerelik dinlemeden sonra, sıkıcı geliyor bana...

Başka vakitlerde başka yolcu kalıyorum, niyetim yokken. Niyetim temizken, birkaç adım sonra çirkinleşiyor fikirlerim. Niyetim dupduru kelimeyken dilimde, biraz sonra lekeniyor boğazımda hecelediğim dizeler.

Ve sebepli sebepsiz dünyadan kopuyorum. Dünyadan düşüyorum. Dünyaya yabancılık çekiyorum. Dünyayla ilişkimi bir kalemde siliyorum. Dünyaya elveda ediyorum kimseye haber vermeden. Ayrı bir gezegenin insanı oluyorum. Ayrı nefes alıyorum. Ayrılık sesleniyorum uzay boşluğuna. Sallanmıyorum. Hafif oluyorum. Çok hafif oluyorum. Pamuk gibi yumuşak bir varlığa selam çakıyorum. Kalbim yerinde kalıyor ama. Ancak ruhum terk ediyor canımı. Canımdan oluyorum. Canım’a özlem duyuyorum. Canımda şaşakalıyorum. Canımla veda konuşmamı yapıyorum. Sonra. Yine sonra yeniden doğmak için bekliyorum yeryüzü ile gökyüzü arası bir mekanda...

Sayısız kişiliğe dönüşüyorum bir yolda yürürken meselci.

Gözlerimin önündekiler de değişiyor. Ağaç taşa, taş kuyuya, kuyu insana dönüşüyor. Bunu görüyorum çıplak bir şekilde. Dehşete düşüyorum. Korkuyorum. Tir tir...

Titriyorum yalnızken. Duvarlar penceresiz ağlıyorum. Tavanlar beyazken kara bir oğlana evriliyorum. Ve yarasalarla evleniyorum geceler upuzun geçince...

Sabahlar çabuk gelmeyince güneşe küsüyorum meselci. Sabahlar benden önce de doğunca yine küsüyorum güneşe...

Bütün bunlar sen yanımda olmayınca yakalıyor benliğimi meselci.

Anlıyor musun beni mektup arkadaşım benim?






Mehmet Selim ÇİÇEK
18 Haziran 2013, Kızıltepe

Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Meselci'ye mektuplar -49 Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Meselci'ye mektuplar -49 yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
meselci'ye MEKTUPLAR -49 yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Bu şiire henüz yorum yazılmamış.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL