9
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
1119
Okunma
Öncelikle şunu söyleyeyim,hiçbir parti üyesi değilim,Hiçbir legal,ya da illegal bir örgüte üye değilim.
Ben taksimdeki gezi parkını gerçekten de bilmem.Kırmızı elbiseli kadın fotoğrafını gördüğüm anda,ben gezi parkını öğrendim.Fotoğraf midemi bulandırdı,yüreğimde öfke birikmesine ilk defa şahit oldum..Daha önce biber gazı ile sindirilen insanlar görmüştüm.Ne yalan söyleyeyim bunların üzerinde çok durmadım.Devlet haklıdır diye düşündüm.
O, savunmasız hanımın,yüzüne sıkılan biber gazını,suçu ne olursa olsun hakketmediğini düşündüm..Olayları takip etmeye başladım ve gezi park direnişçisi oldum.Eğer İstanbul ‘ da otursaydım bende taksime giderdim.O zaman ben örgüt mensubu mu olacaktım?
Sayısını bilmediğim yirmili yaş gurubundan gençlerden,neden bu kadar çok korktunuz?Onlar mı bu güçlü devleti yıkacaktı?Elinizde istihbarat varmış.Vardı madem neden önlemediniz?neden halkı her an daha çok kışkırttınız?
O,nedenle örgüt aramanın bir anlamı yok,insanlar devletin hiç de hoş olmayan sabah saldırısında,öfke etrafında örgütlendiler.Bu öfkeyi körükleyen devletti.Adı da “Öfke örgütü”
Oldu bence!
Öfke büyür,işte bunu düşünemediler,Hiçbir zaman kendilerine sormadılar..”Biz bu kadar insanların üzerine biber gazı sıkıyoruz,hiç kimse evine gitmiyor,daha kalabalık olarak toplanıyorlar.”
Keşke bunu düşünebilseydiler..
Başbakanın her konuşmasından sonra öfke daha da büyüdü, özellikle,akil adamlar,reyhanlı,müzakere süreci, milli bayramların kutlanmaması,Şehitlere kelle denmesi,ananı da al git denmesi,iş arayan gençlere partiye kayıt şartının aranması,yandaş olmayan müteahhitlerin iş alamaması,eğitim sisteminin değiştirilmesi,okul isimlerinin değiştirilmesi,
İnsanların yaşam şekline karışması.Hiç bir sınavı şaibesiz yapamamaları,her sınavda soruların ya çalınması, ya, satılması.
Sınav gerçeğini ortaya çıkaranların susturulması ve suçlanması..
Ve buna benzer bir çok olaylar,gezi parkında ortaya çıktı.
Daha, hala öfke ekmeye devam ediyorlar,Dün sınav vardı,yakınlarımdaki gençlerin,sınava nasıl hazırlandıklarına,özel derslere binlerce para verdiklerini biliyorum.Ne oldu ? Bastırılmamış olayların var olduğu bir ülkede, hem de taksim alanında miting kararı alındı.
O çocuklar sabaha kadar uyumadan,yolların kapalı olduğu alanlardan geçerek sınav gerginliğine bir de sınava yetişeme gerginliği eklendi.Gece,kapalı pencerelerden eve giren, soludukları biber gazını hiç hesaba katmıyorum.
Bu çocuklarda yarın öfke krizine girip,sokağa dökülürse,siz arkalarında yine örgüt ararsınız diye düşünüyorum.
Sosyal medyayı da hiç suçlamayın, ulusal kanallar Ayşe teyzeye üçüncü kocasını,arıyordu,ya da göbek attıran proğramlar vardı.Penguen ve hitler belgesi yayınlıyordu.
Millet ne yapacaktı?
Bilgileri sosyal medyadan takip etti.
Hiç kimsenin hükümeti yıkmak gibi bir derdinin olduğunu düşünmüyorum.Hatta erken seçim diyenlere gülüyorum.Seçime sekiz ay kalmış, ne ola ki erken seçim.gel de gülme.
Her,gösteri yapan vatandaş yasa dışı örgüt üyesi ve marjinal gurup değildir.
İzin verin insanlar istediklerini söylesinler.Söyleyemezlerse işte o zaman yeraltında toplanırlar inanın o çok ama çok tehlikelidir.
Her direnişçi devrimci değildir,Her namaz kılanın Müslüman olmadığı gibi.
Polis şiddetine hiç değinmeyeceğim.görenler gördü,neyin ne olduğunu çok iyi biliyor.
Böyle parlak zekalı,bir gençliği olan devlet onlarla gurur duymalı ve sahip çıkmalıdır..
Daha yazmak istediğim çok şey var;ama medyayı takip etmek istiyorum..burada kesiyorum. Yazdıklarım suçsa suçuma da razıyım.
Ben, yirmi gündür gerilim yaşayan, bir vatandaş olarak fikrimi söyledim.Eğer yanlışsa özür dilerim.