Paranın öldürdüğü ruh, kılıcın öldürdüğü bedenden fazladır. walter scott
Halistin Kukul
Halistin Kukul

NECİP FÂZIL’A HASRET

Yorum

NECİP FÂZIL’A HASRET

4

Yorum

2

Beğeni

0,0

Puan

1157

Okunma

Okuduğunuz yazı 12.6.2013 tarihinde günün yazısı olarak seçilmiştir.

NECİP FÂZIL’A HASRET



Türk gençliğinin önünde, dünyanın imrendiği, ilimde, mîmârîde, şiirde, devlet idâresinde ve askerlikte “numûne” insanlar vardır. Bunlar; sâdece kendi kültür ve medeniyetlerinin mensuplarına değil, cihânşümûl adımlar atmaları bakımından bütün insanlığa ışık tutmuş “önderler”dir. Üzüntüyle ifade edeyim ki, bunların pek çoğundan kendi insanımızın ve gençliğimizin haberleri yoktur.

Yûsuf Has Hacib, Kâşgarlı Mahmud, Ahmed Yesevî, Mevlâna, Yûnus Emre, Mimar Sinan, Hattat Mustafa Râkım Efendi, Dede Efendi, Itrî, Hattat Yesarî Mehmet Esat , Molla Fenari, Süleyman Çelebi, İbn-i Kemal, Ebusuud Efendi, Râzî, Uluğ Bey, Fuzulî, Ali Kuşçu, İmam-ı Âzam, İmam- Matüridî...bunlardan sâdece birkaçıdır.

K(ı)lâsik aranıyorsa, bizim “millî k(ı)lâsiklerimiz” bunlardır. Kültür; bir cemiyetin özünde,” kendi kalması-kendi olması”dır; hüviyeti ve şahsiyetidir. Bu demektir ki; millî kültürümüzü idâme ettirebilmemiz için, bu şahsiyetlerin herbiri yol göstericidir.

Elbette ki, Cumhuriyetle birlikte, devamları vardır ki, Mehmet Âkif, Yahya Kemal, Ziya Gökalp, Ali Fuat Başgil, Orhan Şaik Gökyay, Ömer Seyfettin, Ârif Nihat Asya, Nihal Atsız, Peyami Safa ve Necip Fâzıl Kısakürek’le... bu silsile devam etmektedir, edecektir.
Necip Fâzıl; elbette ki çok farklıdır. Zîrâ O; “ şâir, hikâyeci, romancı, senarist, târih tahlilcisi, fıkra muharriri, dinî irşâd edici, heccâv, münekkit, gazeteci, muallim, estetikçi, polemikçi, nükteci, hatip, biyografici, otobiyografici, denemeci, tiyatro yazarı” vasıflarıyla, umûmî Türk Edebiyatı içersinde en öndeki yerini muhafaza etmektedir. Yalnız, şiirdedirki - kendi tâbirleriyle-” Varılmaz derece; Yûnus’tadır.”

Düşünebiliyor musunuz; hangi talebe vardır ki, henüz hayatının ilkbaharında, yirmi yaşında iken hocasına: “ Tarihin malı olduğunu unutma!” dedirtebilmiştir?
Ve yine, düşünebiliyor musunuz; hangi şâir vardır ki, henüz yirmidört yaşındayken, zamanın bir nâşir şâiri tarafından, kendisine:” Bir mısraı bir millete şeref verecek şâir!” dedirtebilmiştir?

İşte o genç şâir, bu “ mütefekkir şâir Necip Fâzıl”dır.

Ve O; geriye dönüp, “Genç Adam! “ diye seslendiği Türk gencine yaptığı uzun tavsiyesinin ilk cümlesinde bile, hassasiyetinin en yüksek derecesiyle ileri görüşlülüğünü göstermektedir:

“ Genç adam, düşün! Evvelâ, insanoğlunun düşünmekten büyük haysiyeti olmadığını düşün!”

1938’de yazdığı Büyük Doğu Marşı’nda da Türk gençliğine ve Türk milletine ne olduğunu ve nereye varması gerektiğini ifade eder:

Allah’ın seçtiği kurtulmuş millet!
Güneşten başını göklere yükselt!
Avlanır, kim sana atarsa kement,
Ezel kuşatılmaz, çevrilmez ebet.
Allah’ın seçtiği kurtulmuş millet!
Güneşten başını göklere yükselt!
Yürü altın nesli, o tunç Oğuz’un!
Adet küçük, zaman çabuk, yol uzun.
Nur yolu izinden git, KILAVUZ’un!
Fethine çık, doğru, güzel, sonsuzun!”
Yürü altın nesli, o tunç Oğuz’un!
Adet küçük, zaman çabuk, yol uzun.
Aynası ufkumun, ateşten bayrak!
Babamın külleri, sen, kara toprak!
Şahit ol, ey kılıç, kalem ve orak!
Doğsun BÜYÜK DOĞU, benden doğarak!
Aynası ufkumun, ateşten bayrak!
Babamın külleri, sen, kara toprak!..”

“ Oğuz”un “altın nesli”, “KILAVUZ”un “Nur yolu izinden” yürüyecektir. Nasihat budur!
Necip Fâzıl, ancak kendisiyle tartılabilen ve yaşadığı cemiyetin dertlerini tek başına taşıyabilen adamdır.

Bu sebepledir ki; O’nun kadar, kendi ölçeğinde kendini tartan olmamıştır.

Bu sebepledir ki; O’nda, herkes kendinden bir şeyler bulmaktadır.

Bu sebepledir ki; O, cihânşümûl terkibe ulaşan fikrî ve bediî mertebededir.

Şiirlerini okuyuşunda da bir başka “hâkimiyet” vardı. Hiçbir şiirini yüksek sesle okumaz; mânâ derinliğini, kendi ses tonundaki bu “hâkiyet unsuru” ile naklederdi. Harflere, sesiyle, âdeta şekil verirdi. Mimiklerini bu sese yüklerdi.

O’nun mânâ dolu güçlü sesi, insanlık yaşadığı müddetçe, en öndeki seslerden biri olarak hüküm sürecektir.

Hasretimizi, aramızdan ayrılışının 28. yılında, geçerliliğini ve tâzeliğini hâlâ muhafaza eden “Aman” başlıklı şiirinin bir bölümüyle, bir nebze olsun gidermek istiyorum:

“ Aman efendim, aman!
Galiba Âhir Zaman!
Manzarası yurdumun,
Tufan gününden yaman!
Göz görmez aydınlıkta;
Âsumânedek duman.
Yer dumanmış ne çıkar,
Duman dolu âsumân.
Türk evi delik deşik;
Yıkık dökük hânüman.
(.) Orman keleş, nebat kel;
Nebat adamlar orman.
(.) Tarih, kontra gerçeğe;
Hürriyet hakka düşman.
Millete kasdedenin
İsmi millî kahraman.
Yere batsın bu dünya,
Bu dünyadan hayr uman!
Genç adam, at yorganı!
Sana haram, uyuman!
Aman, efendim aman!
Efendim, aman, aman!” (1964)

M.Halistin KUKUL

Paylaş:
2 Beğeni
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Necip fâzıl’a hasret Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Necip fâzıl’a hasret yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
NECİP FÂZIL’A HASRET yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
ayşe1
ayşe1, @ayse1
13.6.2013 20:04:08
Çok değerli üstadı, rahmet ve şükranla anıyoruz.
Kıymetli yazınıza tebrik ve teşekkürlerimle.
Saygılarımla.
akilli46
akilli46, @akilli46
13.6.2013 15:43:39
Tebrikler güne yakışan, güzel bir yazı olmuş...
Müfit Galip, @mufitgalip
13.6.2013 00:23:58
dilinize, yüreğinize sağlık.
Gülüm Çamlısoy
Gülüm Çamlısoy, @gulum-camlisoy
13.6.2013 00:22:01
Kutlarım, efendim. Saygılar.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL