Hacı Yusuf, iki dağ arasında bulunan araziden yoksun dağlık bir köyün cana yakın sempatik bir insanıdır. Torunlarını öyle içten sever ki bu sevgiyi kelimelerle ifade etmek mümkün değildir. Sevdiği torunlarından birinin ismi İdris’tir. O, bu torununa hep seslenirken İdiri derdi. Diğer en çok sevdiği torunu olan, Mustafa’ya da Mıdırı diye seslenirdi.
Hacı Yusuf, hafifçe şişman, tombul yüzlü, ufacık gözlü ve orta boylu bir insandı. Gözlüğünün camlarının iri olması gözlerini olduğundan iri gösterirdi. Güldüğünde gamze oluşturulurdu. Yanaklarından gülümsemesini esirgemeyen suratı, akıllardan hiç çıkmazdı.
Namazlarını devamlı kılardı. Vakit namazlarında camiye gider cemaatle namaz kılardı. Bir abdestle defaatle namaz kılardı. Hanımı Aniş (Ayşe) Hacı Yusuf’un bu hareketini çoğu kez eleştirirdi.
Çocuklarının biri hariç, diğerlerinin hepsi kendisi hayattayken vefat etmesi onun sevgisinin tamamının torunlarının üzerine yoğunlaşmasını neden olmuştu. Torunlarının üzerine çok düşer ve titrerdi. Onların saçlarının tek bir teline zarar gelmesini asla istemezdi.
Bayram ve Cuma günleri onun özel günüydü. Bayram ve Cuma gününden bir gün önce tıraş olur, banyo yapar, kendini namaza ve cemaate hazır hale getirmek için elinden geleni yapardı. Siyah, kalın paltosunu soğuk günlerde giyer ve erkenden caminin yolunu tutardı. Onun cami ve namaz sevgisi bambaşkaydı.
Camiye vakit namazlarına gitmeden torunlarına güzelce abdest aldırır, ellerinden tutar ve büyük bir sevinç ve huşuyla caminin yolunu tutardı. Yine o beyaz sarığını fesine özenle sarar; fesin püskülleri arkadan sallana sallana, büyük bir huşu içinde camiye giderdi.
Hacı Yusuf, camiye girdiğinde büyük bir ferahlık hissettiğini camideki ibadetin tadını hiçbir yerde alamadığını dile getirirdi.
Asasını alır, dimdik yürüyerek ihtiyarlığını bile hissettirmeden, öyle bir yola giderdi ki arkasından yetişilmezdi.
Camiler, Müslümanlar için o kadar önemli bir ibadet yeridir ki bunu duygularla ifade etmek hayal olur. Cemaatle kılınan namaz, tek başına kılınan namazdan yirmi yedi derce daha fazla sevabı vardır.
07.07.2007
Akdağmadeni