20
Yorum
2
Beğeni
0,0
Puan
3026
Okunma

‘’İnsani değerlerimiz’’ bir insan olarak hoşgörü, büyüklere saygı- anne, babaya saygı- ; toplumunda komşuluk, misafirlik, ilişkileri sofrada bir yemeği paylaşmak, ya da yerken buyur diye birini davet etmek, hastaları ziyaret etmek, onların gönlünü alıp moral vermek gibi çoğaltacağımız birçok örnek var. Kültürlerimiz, düğünlerimiz, düğünlerde oynan oyunlar, halaylar, tarihe mal olmuş şahsiyetler, yaptıkları icraatlar ve faydaları, yazdıkları, söylemiş olduklar topluma mal olmuş sözleri ve izleri hepsi birer değerdir.
İnsanların toplumsal olarak bir arada yaşatan ve yaşaması -korunması gereken- değerlerimizdir.
‘’Toplumsal değerlerimiz’’ ortak alanlarda yine okullarımız, camilerimiz, cenazelerimiz gibi çoğaltacağımız ve ’Cumhuriyetimiz ve bütün kurumları bir değerdir. ’Bayrağımız ve Milli marşımız’ toplumca birlikte yaşatılması gerektiren değerlerdir.
‘’Dini değerlerimiz’’ bayramlarımız, dini yaşantımız ve örnek peygamberimiz insanlığa verilmiş en büyük değerdir.
Bayramlarda anne-baba ziyareti, komşu ziyareti, yaşlıları ziyaret, kimsesizleri ziyaret etmek; gönüllerini almak ve bir gün bizim de onlar gibi olacağımızı düşünerek gelecek nesillere aktarmak (üzüm üzüme bakarak kararır atasözü) sanırım en güzel tarifi olur anlatmak istediğim konu için.
Atalarımızdan nasıl ki bu değerler bize geçmişse bizden de yaşanarak yeni nesillere insanlık adına geçmesi gerekir diye düşünüyorum.
Peygamberimizin yaşantısını örnek almak, ona benzemek, ona özenmek, onun gibi olmasa da özenerek yaşmaya çalışmak, topluma faydalı birleştirici bütünleştirici olmak, insanlık harcını birlikte karmak; zekât, fitre, kurban gibi değerler; fakiri, yoksulu, yetimi, dulu koruma kollama açısından her Müslüman kişinin en öncelikli dini değerleridir.
‘’Milli değerlerimiz’’ -toplumları bir arada tutan değerler- milli değerler özellikle
Ortak alanlar, milli bayramlar ve milli marşımız, devletin kurucularının kazandığı zaferler, yaşanan acılarda aziz şehitlerimizi de onlara hatırlamak, gazilere saygı göstermek, onlara öncelik sunmak gibi kazanımlarda birer milli değerdir.
‘’Ailevi değerler’’ diğer bütün değerlerin başladığı yerdir. Hiyerarşik yapı içinde, alttan üste doğru yayılan bir saygı, üsten alta doğru inen bir sevgidir ailevi değerler.
Anneye babaya hizmet etmek, yaşlı babaanne veya büyük babaya saygı gösterip onlarla ilgilenmek, büyüklerin küçüklere şefkat göstermesi, herkesin bir sofranın etrafında toplaması, yağlı yavan ne varsa yiyip birlikte şükrederek dua edilesi gibi daha birçok örnekleri olan ailede yaşananlarda ailevi değerlerdir.
Bir evladın anne babasına hürmet etmesi, onların istek ve arzularını yerlerine getirmesi; aile içinde yardımlaşma, saygı-sevgi töreler, yaşam biçimine, kadar
Olan her yaşantı aileyi bira arada tutan değerlerdir.
-Bu değerlerin yavaş yavaş aşındığını gördükçe de insan bunları yazmadan edemiyor.-
Bir insan muhtaçsa, aman bana ne, diyoruz çoğu kez. Bazen insanlığın bittiği yerler de oluyor. Bu değer yozlaşmasından bir insan kaza geçiriyor ya da kavga ediyor. ‘’Bana ne, üzerime kalır sonra onunla mı uğraşacağım.’’(!!!) diyoruz. Bir yaşlıya yer verme konusuna gelince ‘’Ben de para verdim, ben de otururum bana ne yaşlı ise yaşlı’’(!!!) deniyor.
Dini değerlerimiz de öyle bayramlarda anne, baba, yakın akraba, hasta, yaşlı, mezarlıklar, konu komşu değil de; falanca beş yıldızlı otelde tatil, filanca adada tatil durumuna düştü. Hâlbuki peygamberimiz -en büyük değerimiz- iyi okunsa, yaşantısı örnek alınsa bu durumda bu kadar yozlaşma olmayacak sanırım.
Milli değerlerimiz de öyle aşındırılıyor, bu ülkeye canlarını kanlarını vermiş ve toplumu toplum yapan kazanılan zaferler, bu zaferleri kutlamak adına yapılan bayram ve seremoniler, türküler, marşlar da yavaş unutulmaya yüzü tuttu. İstiklal Marşı okunurken saygı göstermeyenleri, okumayanların oranını da azımsanmayacak kadar çok duruma geldiği görülmektedir. Bu milli değerlerimiz bizleri ayakta tutan değerlerdir
Bu güzel değerlerimize daha fazla sahip çıkmak zorundayız. Değersiz insan kurumuş yapraktır ya dökülür ya da bir rüzgâr gelir alır onu götürür…
SAYGILARIMLA…
BEKİR AKBULUT
27.05.2013