8
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
780
Okunma

Lidyalıyı Bulsaydım..
Salihli Sard Harabelerine Gezi olduğunu duyunca hemen gitmeye karar verdim.Oraya kaçıncı kez gittiğimin sayısını unuttum.
Tarihte adı geçen antik kentlere her gittiğimde başka heyecanlar duyarım..Bilirim ki.. o yerler dünyada bizlerden çok önce yaşayan ve günümüze ulaşan kırık dökük olsa da heybetli. ihtişamlı, ,Mimari özelliklerine hayran kaldığımız,o, harabeler ,geçmişten günümüze ve bizden sonra geleceklere hediyedir..ve geçmişin izleridir.Sesidir.
Sardes Lidya ‘ ya başkentlik yapmış olan antik bir kenttir.Susa ‘ dan başlayarak bütün Anadoluyu geçerek Ünlü kral yolunun bittiği yerdir Sardes.
Lidya Devletinin sonunu Persler bitirmiş,daha sonra İskender,Romalıların eline geçen kent M.S 17.yüzyılda büyük depremden çok büyük zarar görmüş.M.S 4.yüzyılda kent çok büyümüş.
Bizans döneminde bir piskoposluk bölgesi olmuş.
14.yüzyılda Türklerin eline geçmiştir.
Bin tepeler,Kilise,Hamam,Mahkeme binası,evler,mezarlar, Akropel, gymnastum yıkıntılar arasında çok rahat seçilmektedir ..Bin tepeler yol boyunca karşımıza çıkmaktadır.
Lidya Devleti tarihte ilk defa para kullanan devlet olarak bilinmektedir.
Gezi otobüsünde bazı arkadaşlarımı göremedim.”Neden gelmediler? “Diye sorduğumda “Ekonomik nedenlerden,bu geziye katılmadıklarını söylediler.
Benim de ekonomik durumum hiç de iyi değil..
Elin insanı dünyanın dört bir yanından Sard ‘ a gelir,doksan km. uzaktaki ekonomik nedenlerden gelemez.Gel de üzülme.
Kararımı verdim:
Ben bu gidişimde parayı bulan Lidyalının hiç olmazsa kemik hücrelerini bulup..intikam alacağım…Parayı buldun da iyi mi ettin ?diye soracağım.
Sard harabeleri,tüm ihtişamı,gizemi,sırları ile karşıladı bizi.En son üç yıl önce gitmiştim oraya,incir ağacının altındaki taşa oturdum.Kalabalık yanımdan ayrıldı.Ben sard harabelerini uzaktan seyretmeye başladım.
Sard ve ben baş başa kaldık.Ilgıt ılgıt esen rüzgar tenimi serinletirken.rüzgarın sesi,sanki kulaklarıma binlerce yılın uğultusunu getiriyordu. Muhteşem bir duygu hazzının içindeydi ruhum..Bu anlar hiç bitmesin istedim.
Az ileriye bir Japon gurubu geldi…Çok eğlenceli bir gurupdu. Şahane fotoğraflar çektiler.Hepside hareketli resimler.Atlarken,takla atarken,havaya sıçrarken,gülerken.Hayran oldum onların yaşam sevinçlerine…mutluluklarına
Yerimden kalktım, sardın içlerine doğru yürüdüm.Havanın bulutlu olması işimi çok kolaylaştırdı.Her geldiğimde güneş ve sıcak işimi zorlaştırıyordu.Her tarafı rahat rahat gezdim.Bir dağ keçisi gibi üşenmeden en yüksek kayalara tırmandım.Hatta düşme tehlikesi bile geçirdim.
Ünlü Kral yolunda bir kraliçe edası, ile yürüdüm.
Kanadalı turistler,bana poz verdiler,onların fotoğraflarını çektim..
Kırık,dökük,harebe bile olsa,sardın bir günü yaşamanın mutluluğunu duydum…