9
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
836
Okunma

Bizim iki katlı evimizden bakınca karşıdaydı kavaklık alan ve onun hemen önünde Nevin’in
evi.Annesi ölmüş, iki erkek kardeşi ve eve sesizce girip çıkan ve arada bir içerek eve
gelmekten başka bir yaramaz hali bulunmayan babasıyla birlikte yaşıyordu. Tek katlı evin
önünde bir ayva ağacı vardı.
Nevinlerin evinin önü sokaktaki genç kızların oturup, konuşma ve gülüşme yeriydi. Evin
önü boydanboya açıktı. karşıda ilçenin bir iki geniş yolundan biri geçiyordu. Kavakların
ortasındaki açık alanı genç erkekler futbol sahası olarak kullanıyorlardı. Futboldan hiç mi
hiç anlamazdık. Orda top oynayanlara bakarken Nevin’in top oynayanlarla ilgili komik
yorumlarını dinlerdik. Sözgelimi top oynayanlardan birinin adı Şuayıp’tı. Nevin’in bu isim
çok tuhafına giderdi.İki eliyle ağzınnın iki tarafını gererek Şuayıp ismini bir çırpıda sanki
bir araya sıkıştırılmış gibi söylerdi. Usul usul söylerken gülüşmelerimiz arasında hızlıca
söyleyiverirdi. Top oynayanlar ne denildiğini anlayacak diye ne yapacağımızı şaşırırdık ama Nevin hiç oralı olmaz bizim sus, sus dememize aldırmadan eylemini sürdürürdü.
Nevin o günde kapı girişindeki taş merdivenlerini yıkamış,üstüne de bir kilim sermişti.Polis
radyosunu sonuna kadar açmış dinlerken, bizler de geldik yanına. Konuşup, gülüşürken
Nevin birden " Kızlar, ben popomdan utanıyorum"dedi Ne kadar kötü, herkes biliyor benim
popom olduğunu. N’apsam nasıl yürüsem belli etmeden. Amanin, üstelik herkesin de poposu var! Kız siz utanmıyor musunuz? Poponuzun olduğuna. Herkes biliyor üstelik. Nevin çok
ciddiydi bunları söylerken. Elleriyle yüzünü kapatıyor" Herkesin yüzüne nasıl bakacağım!
Benim popom var. Biz bu arada kahkahalarla gülüyorduk. Bir ara susar gibi olunca, ben de
on dört on beş yaşımdayken göğüsleimden utanırdım dedim. Kursa giderken lâcvert bir
çantam vardı, önümü tamamıyla çantayla kapatarak giderdim. Nevin bu kez ona gülmeye
başladı." Nerden aklıma getirdin kız, bir de o var." diyor kahkahaları koyveriyordu. Biz de
Nevin’e eşlik ederek o gün ve orada ve Nevin’in küçük odasında oturduğumuz günlerde
gülmelerimiz eksik olmadı.
Dün annemden evime giderken Nevin’e rastladım evinin yan tarafından geçen yolda. Artık
o kavaklık yok. Çoktan yerini apartmanlar aldı. Bizler de durmadan herşeye gülen kızlar
değiliz. Nevin kilo almış."Kız tanıyamadım seni valla." dedim."Sigarayı bıraktım Allah’a şükür
o yüzden kilo aldım.Yanıma iyice sokuldu." Ne güzel sizin oralar yapıldı. Bizim şu evi de iyi
bir mütaahhit bulsakta versek.
Ne iyi olur derken. Nevinlerin evine baktım. Şimdi yıkılacak gibi bakımsız bu evde ne güzel
günlerimiz geçmişti. Gülecek hiç bir şeyimiz yoktu ama gülerdik. Minicik şeylerden başka
kimsenin sakladığı bir şeyi yoktu. Bazen yer yatağında yatan Nevin’in babası yorgana
gömdüğü başını çıkarır." Nevin kızım orda mısın?" derdi. Nevin de babasına çıkışarak:
"Fitil gibi içip gelmeyi bilir misin? Akşama ca da yat artık!" derdi.
Polis radyosunda Orhan gencebay çalardı!..
5. 5 2013 / Nazik Gülünay