1 Mayıs demek, küçücük bedeninin içinde kocaman yüreğiyle ailesinin geçimine katkı sağlamak için ekmek derdine düşen, hakkı savunulmayan, çocukluğunu yaşayamayan, yarınları kurması beklenen çocuk işçilerin haklarını savunmak demek,
1 Mayıs demek, nasırlı elleriyle alın terinin karşılığını alamayan, yoksulluğa mahkûm edilen işçilerin geçim derdini anlamak demek,
1 Mayıs demek, efor sarf eden, katkı sağlayan, fabrikalarda üretimin içinde bulunan, emeği hor görülen emekçi kadınların alın terini görmek demek,
1 Mayıs demek, yerin metrelerce altında, kömür karasına bulaşmış teniyle, elleriyle çıkardığı kömüre alın terini döken madencinin emeğinin farkına varılması demek,
1 Mayıs demek, tersanelerde iş güvensizliği yüzünden ölümlerle birlikte çalışmaya çalışan, taşeronların elinde oyuncak olmuş tersane işçisinin haklarının savunulması demek,
1 Mayıs demek, sendikalaşma çalışmaları yüzünden işinden olan işçiyi anlamak, boyun eğmemek demek,
1 Mayıs demek, burjuvazinin ucuz emek karşılığı işçinin sırtından kazandığı parayı kendi zenginliği için kullanımına karşı çıkmak demek,
1 Mayıs demek, asgari ücretle bir ailenin nasıl geçindiği sorusuna cevap aramak demek,
1 Mayıs demek, alın terinin, göz nurunun, emeğin, emekçinin haklarının tartışıldığı gün demek,
1 Mayıs demek, karanlığa, gericiliğe, emperyalizme, sermayenin saltanatına, sömürüye başkaldırmak, karanlığa kafa tutmak demek,
1 Mayıs demek, hakkını savunmak isterken, darpla, copla, biber gazıyla karşılaşmak, panzerlerin altında ezilmek demek,
1 Mayıs demek, 1977 yılında Taksim meydanında haklarını savunurken öldürülen emekçilerin ölümlerinin yıl dönümleri demek.
1 Mayıs’ların bayram gibi kutlanacağı, işçinin, emekçinin emeğinin karşılığını alabileceği, insanca yaşayabileceği koşulların sağlandığı günlerin özlemiyle, emekçinin İşçi Bayram’ı kutlu olsun.

Şükran Okyay