Selam…
-Aleyküm selam beğim!
-Duydun mu bakan geliyor?
-Bakma yahu, ne bakanı?
-Koyun bakanı...Tövbe tövbe
-Ben mi sana bakan
-Yok canım sen değil, sen çobansın
-Aaa ne güzel kravatın varmış
-Oğlum kravatı bırak, sen gelene bak
-Bağarım...Önüne keçi tüyünden kilim sererim, ayaklarına çamur bulaşmasın!
—yalakalık yok… bakan gördün mü yaparsınız…
-Sahi bakanlar nerde oturur?
-Onlar altın yaldızlı koltukta!
-Hep orda mı otururlar?
-Bir bakıma öyle... En çok makamına bağlıdırlar beni seni az görürler!
-Öyle deme beğim, çok baktıklarından bakan olurlar fakat sonra…sakın ha
-Neden sakınmak? Suç mu söylemek gerçeği?
-Tehlikeli olmaz değil mi?
-Damızlılıkları var bilirsin! Damızlılıkları onlara kalkan!
-Ne damızlığı ya...Dokunmazlık dokunmazlık…
-Esteğfurullah işte ben de o zırhtan bahsederim ya
-Evet bilmez miyim? O zırh... o büyüklük... Ülkeyi bile satarlar
-Kaç paraya
-Otuz cente(sente)
-Otuz kent mi?
-Ula Hüsam kent değil kuruş demek istediydim!
-Bu kadar mı ucuz? Değerimiz kuruşa mı kaldı?
-Eee kalırsan yaya...
-Onların arabaları da var
-Dedenin de atı vardı
-Bakanımız nasıl biri? Merak ediyorum
-Neyse boşver koyunu... Ne koyunu ya konuyu saptırma diyecektim.oy oy için gelecek
-Neyimiz kaldı ki? Vire vire…
-Eksilen, dünyanın gerisinde kalmışlık!
-Aklıma gelmişken bir atasözü: "Rüzgar eken fırtına biçer" sözü ne anlama geliyor
-Anlamasan da olur
-Anlamasam nasıl çıkarım düze?
-Düzlük senin neyine? sen koyunlarından mesul ol!
-Ya sahi bir ara koyunlarımı da saydılar oy diye
-Sen, sen ol koyunlarını saydırtma!
-Bak anladım babasözü "oy eken vekil biçer" gibi bir şey...ha ha
-Aferin sana, işte bu..
-Önce seni adamdan sayarlar sonra da soyarlar!
-Hüsam bak şimdi haketen siyasettten bilim adamı olursun, bu ne zeka lime lime söktün!
-İnme mi dedin...
-Yok daha neler… bismillah
-Sahi onlar hep göbekli midir?
-Oğlum onlar Marul mu göbekli olsunlar? Olsa olsa obezdirler!

-Yani damızlık gibi mi!
-Ühü ühü...
-Boğazın bir şey mi kaçtı?
-Ya Hüsam hep kelimeleri yutuyorsun sakın TEDEK, RTÜK duymasın!
-Onlar da kim RTÜK TÜDÜK
-Neyse başa dönelim, obezden göbekten konuşuyorduk değil mi?
-He beğim, göbekli değil deniz anası! pardon devlet babasında bahsediyorduk
-Ula Hüsam ne ananası... bak bende karıştırdım nerde çıktı bu ananas... Biraz anayasaya benzedi galiba...
-Anayasa mı dedin oda ne? Babayasa yok mu bizde
-Sahi bu seçimde oyun kimedir?
-Vala beğim her yıl olduğu gibi koyunlarım kime verirse ben de aynı kişilere veririm!!
-Neee? Koyunların da mı oy kullanıyor!!!
-He... ne sandıydın geçen seçimde muhtarın beş ineği de yazıldı!
-Daha neler...İnanılır gibi değil!
-Niye afalladın? Mezardakileri de yazdılar
-Yeter... Kimse duymasın... Duyarlarsa senin koyunlarını ve muhtarın ineklerini keserler usulsüzlükten!
-Koyunlarımın suçu ne ola ki? Ha koyunlarım ha vicdanını satan koyun gibi kimileri kessinler!

20-ŞUBAT-2009 / Diyalog -1-





D.R