Bir kimseyi sahip olmadığı sıfatlarla övmek, onu kibarca yermek demektir. cemil sena
Muhammed MANAP
Muhammed MANAP

BİR NAMAZLIK SALTANAT

Yorum

BİR NAMAZLIK SALTANAT

2

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

1250

Okunma

Okuduğunuz yazı 3.4.2013 tarihinde günün yazısı olarak seçilmiştir.
BİR NAMAZLIK SALTANAT

BİR NAMAZLIK SALTANAT

-Yaşın kaç amca?
- Altmış beş!
-Maşallah , pek de dinç görünüyorsunuz!
-Sağ olasın evlat...

Aslına bakılacak olunursa amca pek de dinç görünmüyordu. Sigarayı dudaklarına götürebilmek için çok zorlanıyordu. Yürümek için baston da yetersiz kalıyordu artık. Eskisi gibi hızlı da konuşamıyordu. Torunlarının isimleri de karışıyordu zaman zaman. “Bu yemek tuzsuz olmuş!” diye söylenmiyordu da. Fenerbahçe’nin kadrosu silinip gitmişti hafızasından. “Lefter kim?” diye sorsalar, herhalde uzun uzun düşünüp cevap verirdi.Sokakta top oynayan çocukların peşinden de koşamıyordu mesela. Gülleri her sabah koklayamıyordu erkenden. “Eskiden cami kapılarının boyu alçak tutulurdu, Allah’ın huzuruna girildiği için kibirler dökülsün istenirdi.” demişti Sabri Muhtar. Amca artık eğilerek girmiyordu camiye ama kibirli de değildi. On sene evvelinde boyu da çok uzundu. Şimdi sanki kısalmış!

“Maşallah , pek de dinç görünüyorsunuz!” diye iltifat eden genç gitmişti odadan. Ve yalnızlığın sarhoş eden çığlığınını terkardan duymaya başlamıştı. “Yaşın kaç amca?” dedi kendi kendine ve sonra “Altmış beş, belki de daha fazla...” diye ekledi. Sarı koltuklara tutuna tutuna çıktı balkona. Vakit geceydi ve kaç gece geçmişti ömründen? Kaç gece yıldızları umursamadan uyumuştu? Ve kaç gece sabah uyanamama ihtimalini görmezden gelmişti? Düşünüyordu...

Düşündükçe söyleniyordu. Söylendikçe dertleniyordu. Dertlendikçe hatırlıyordu. Hatırladıkça özlüyordu. “ Ben de eskiden hıphızlı koşardım.” diye bir ok fırladı yaydan! “Benim de güvercinlerim vardı. Benim de peşimden koşanlar, peşinden koştuklarım... En çok da gözlerim konuşulurdu ya hani! Çakır gözlü Yavuz’dum ben. Çakı gibi dişlerim vardı benim, tarlada bıçak kullanmazdım. Delikanlı adamdım ben...”

Birkaç gece daha geçti. Amcayı Sabri Muhtar’ın yanına gönderdiler. Yağmur damlaları gibi dökülen dişlerinin yerine kullandığı takma dişlerini masanın üzerine koymuşlar. Her sene biraz daha kalınlaşan gözlükleri de pencerenin kenarında! Çakır gözlerini de en küçük oğlu kapatmış. Şehadet parmağını kaldırken görmüşler en son. Gülüyormuş...

Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Bir namazlık saltanat Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Bir namazlık saltanat yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
BİR NAMAZLIK SALTANAT yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
asude_vuslat
asude_vuslat, @asude-vuslat
4.4.2013 14:14:03
tebrikler kısa ama çok dolu dolu içeriği olan bir yazı olmuş ...

kısa öz ...
Mücella Pakdemir
Mücella Pakdemir, @mucellapakdemir
4.4.2013 04:23:39
Ne mutlu şehadetle can teslim edene. Güzel işlenmiş konu ve hakkını almış yönetimden. Kutlarım.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL