10
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
768
Okunma
Bir anımı yazmak istiyordum ama şimdi değildi. Yine duramadım. Şiirime yazılan yoruma
cevap yazarken eski bir anı yakaladı beni ve içimi acıttı.Kendime,geçmiş günlere ne kadar
uzaktan bakıyorum desem de olmuyor; adam aniden yine yanıma geldi ve elimi yüzümü
yumrukladı. Bu adam koca diye nasıl olduğunu anlamadan evlendiğim adamdı. Ben neden
evlenmiştim onunla?
Bankaya gitmiştim. Sıra aldım ve bir yer bulup oturdum. O eski anıları hortlatan adam tam
önümde durdu. Başımı çevirdim. Bana baktığını hissediyordum.Yine tüylerim diken dikendi.
Onu görmek beni yaşadığım acı dolu günlere götürüyordu. Bir süre önümde oyalandı, gitti.
Yanımda iki kadın konuşuyordu. Dikkatli bakınca komşumuz olduğunu farkettim. Az sonra
ben de katılmıştım sohbetlerine. Kardeşinin kocasından kalan maaşını çekmeye geldiklerini
söyledi. Kör olasıca kızın başına tavayı indirmişti dedi. Döverdi. Öldü de kurtuldu. Ben de
aynı dertleri yaşadığımı söyledim. Sonra da gelir gelir bunaltırdı. Onun sesini duyunca hemen ışıkları söndürürdüm. Kızım da korkardı. Geçenlerde senin oğlan dövdü. Gece yarısı
galiba içmiş yine,sarhoş sarhoş evin önüne gelmiş. Senin oğlan balkona baktığını görünce
inip bir güzel dövmüş, ellerine sağlık. Polisler bana geldi. Ne adını ne adresini söylüyormuş.
Evinin adresini ve adını ben söyledim polislere dedim. Ben hiç duymamıştım dedi komşum.
Az sonra parasını alan kardeşi yanımıza geldi ve söylediklerimi doğruladı. "Kız kızmadın değil mi oğlanın dövdüğüne." dedi tekrar.
İnsanları bazı yaşanan ortak tasalar da yakınlaştırıyor. giderlerken ellerindeki erken sıra
numarasını bana verdiler.
Bugün de postaneye fatura yatırmaya gittim. Sıra çoktu, Kalabalıkta güçlükle bir yer bulup
oturdum. Bu kez ağabeyi geldi. Önümden oyalanarak geçti. Az sonra gelip önümdeki küçük
masa kılıklı şeye dayandı. Yönü bana dönüktü. Adam sanki benimle konuşmak istiyordu.
Bir zamanlar kaynım olan adam benim için artık zavallı bir adamdı.Başımı çevirdim, bakmak
istemedim. O da uzaklaştı yanımdan.
Kızım bebekti. Kaç aylıktı bilmiyorum. Yukarda evde su yoktu. Çamaşırı evin önündeki çeşmede yıkıyorduk. O zaman çamaşır makinası, hatta buzdolabı bile yoktu. Evin önüne
bir naylon leğen ve sıcak su alarak inmiştim.Bebeğin çamaşırlarını ve bezlerini yıkıyordum.
Bir hışımla bahçe kapısından homurdanarak girdi.Hiç üstüme alınmadım. Onunla ne gibi bir
sorunum olabilirdi ki..
Ne olduğunu yukarıya çıkınca anladım. Adam ağzına geleni sayıyor, dövmek için üstüme
üstüme yürüyordu. Annesi, karısı ve bir kaç kişi daha vardı. Şimdi düşünüyorum da ne işi vardı bunca kişinin. Onlar iki katlı ahşap evin alt katında biz de üstte oturuyorduk. Benim
çamaşır yıkadığımı görünce evine girdi önce. Orada bağrışmalar oldu. Sonradan anladığıma
göre kardeşi yani benim o zaman kocam olan kişi bundan bakkal dükkânının anahtarını yani dükkân benim, ben aldım, ben çalıştıracam demiş. Suç da benim üstüme yüklenmiş. Hiç
haberim yoktu..
O saldırmaya çalışırken benim de sinirlerim bozulmuş ağzıma geleni söylüyordum. Bu iyice
köpürüyor, saldırısını sürdürüyordu. Ailesi güçlükle tuttular. Gözler pörtlemiş, saldırgan bir hayvan gibiydi.
Sonraları da biz kendi aramızda bir tartışma yapamazdık. Ağabeyini alır getirir, ağabeyi
haklardı beni. Sözcgelimi" Abi al bunu anasının evine götür" derdi. Ben safta o zamanlar ben niye gideyim, sen git derdim. Sanki orası benim babamın evi gibi. Bak şimdi hatırladım.
" Burası senin babanın evi değil, sen çek git" derdi.
Bunları neden yazdım. Bir anımsamaydı sadece. Benim için bir anlam ifade etmeyen. Kadın
olmak ise her zaman aynı. Komşu kadınları görünce daha iyi anladım. Dört kadındık ve
dördümüzün üçünün kocası dayak atmıştı. Diğer kadın mı ? Onun kocasını çok kıskandığını
biliyordum. Polisler gelmişti bir keresinde. Bir kadına verip veriştiriyordu komşum. Sonunda ayrıldılar onlar da..
8. 3. 2013 / Nazik Gülünay