Alçak ruhlu olanlar para arar, yüksek ruhlu olanlar ise saadet arar. ostrovski
İlhan Kemal
İlhan Kemal

Gözümün Önü

Yorum

Gözümün Önü

9

Yorum

2

Beğeni

0,0

Puan

1297

Okunma

Okuduğunuz yazı 7.3.2013 tarihinde günün yazısı olarak seçilmiştir.
Gözümün Önü

Gözümün Önü


Artık geçidi kollayan ağır makineli tüfeğimiz yoktu. Roket havada süzülmüş, Bragg’ı ve başında olduğu tüfeği götürmüştü.

‘’Birisi oraya geçsin!’’

Haykırıyordu teğmen LaSane.

Birisi? Orası daha yeni roket yedi. Kim gider bunun üstüne?

Kimse sindiği yerden kımıldamadı.

‘’Kieso! Waygandt! Vadiye bakan elliliği oraya kurun!’’

Donald Kieso’yla göz göze geldik.

...

Belki de güneş arkadan geldiğinde doktor güzelleşiyordu. Herkes onun ne kadar çekici olduğundan bahsediyordu ama değildi işte. Kırk yaşlarında, aralarında beyaz tellerin bolca görüldüğü siyah saçlarını toplayan bir kadındı. Sokakta görseniz dönüp bakmazdınız.

Askeri hastanede görünce de değişen bir şey olmamalıydı ama nedense ‘’Doktor Irwin aşağı... Doktor Irwin yukarı...’’ idi.

Dosyasına duvar dibindeki masanın üzerine koydu.

‘’Terhis olalı iki yıl olmuş. Arazlar o zamandan beri devam ediyor mu?’’

‘’Sanki hep vardılar gibi. Ne zaman başladılar, hatırlamıyorum.’’

‘’Şimdi bana, kendi kelimelerinizle, sıkıntınızı anlatır mısınız?’’

Sıkıntı... Böyle de denebilirdi tabi.

‘’Gözümün önünden gitmiyor.’’

‘’Gözünüzün önünden gitmeyen nedir?’’

...

Artık geçidi kollayan ağır makineli tüfeğimiz yoktu. Roket havada süzülmüş, Bragg’ı ve başında olduğu tüfeği götürmüştü.

‘’Birisi oraya geçsin!’’

Haykırıyordu teğmen LaSane.

Birisi? Orası daha yeni roket yedi. Kim gider bunun üstüne?

Kimse sindiği yerden kımıldamadı.

‘’Warfield! Waygandt! Vadiye bakan elliliği oraya kurun!’’

Terry Warfield’le göz göze geldik. O davranacak gibi oldu ama kulağı hizasından yediği kurşunla gerisin geriye, Donald Kieso’nun üzerine yığıldı.

...

Doktor dönen sandalyesinden kalktı, odanın ucuna kadar yürüyüp geri döndü. Evet, bacakları şekilliydi ama yine de güzel demezdim. Belki biraz daha genç olsa ve de biraz daha kısa... Yoksa bu uzunluk iyi miydi?

‘’Bu anı tekrar tekrar yaşıyor olmanız, sizin gibi bir savaş deneyimi olan biri için normal gözüküyor. Rehabilitasyona gitmiştiniz, değil mi?’’

‘’Evet, gittim. Ama onlar sorunumun tıbbi olduğunu söyleyip buraya yolladılar.’’

Rehabilitasyon merkezinin resepsiyonunda çalışan hemşireye güzel diyebilirdim. Her şeyden önce iri gözleri vardı. Ama doktor Irwin... Belki loş ışıkta... Bilemedim.

‘’Ah! Tabi. Kusura bakmayın, daha önce anlamalıydım. Görevdeyken ne gibi ilaçlar kullanıyordunuz?’’

‘’Vitamin, şu günlük olanlarından... Ara sıra ağrı kesici... Bir de Restrepo’da görev yaptığımız zaman kullandığımız kuvvetlendirici vardı.’’

Yüzü aydınlandı. Böyle daha hoş olduğunu kabul etmek lazım, ama hala efsane olmak için çok yolu var.

‘’Restrepo? Şu meşhur vadideki karakol, değil mi?’’

‘’Korengal vadisi, evet.’’

‘’Orada görev sırasında kullandığınız kuvvetlendiricinin adını hatırlıyor musunuz?’’

‘’Hımm... Dexedrine’di galiba. Gayet iyiydi; günde bir tanealıyordunuz, bir daha uyuklamıyordunuz. Dikkatiniz hiç dağılmıyordu. Özlemiyorum desem yalan olur.’’

Sandalyesine oturup geriye doğru yaslandı. Göğüslerini farkettim. Daha önce nedense dikkatimi çekmemişlerdi. Güzeldiler. Nasıl olmasınlar; göğüsler her zaman güzeldir.

...

Artık geçidi kollayan ağır makineli tüfeğimiz yoktu. Roket havada süzülmüş, Bragg’ı ve başında olduğu tüfeği götürmüştü.

‘’Birisi oraya geçsin!’’

Haykırıyordu teğmen Warfield.

Birisi? Orası daha yeni roket yedi. Kim gider bunun üstüne?
Kimse sindiği yerden kımıldamadı.

‘’LaSane! Waygandt! Vadiye bakan elliliği oraya kurun!’’

Diego LaSane ile göz göze geldik. Gerçekten yapacak mıyız? sorusu gözlerinden okunuyordu. Tam davranıyordum ki LaSane’ın arkasındaki Kieso gırtlağından vurulup LaSane’ın üzerine yığıldı. Bir an durakladım. LaSane inanamamış şekilde arkadaşına bakıyordu. Kaybedecek zaman yoktu; onları çöküp kaldıkları yerde bırakıp, vadiye bakan ağır makineliyi almaya koştum.

...

‘’Bay Waygandt, öncelikle rahat olun; yabancısı olduğumuz bir durumunuz yok. Görevdeyken aldığınız ‘’kuvvetlendirici’’nin böyle bilinen bir yan etkisi var. Çeşitli anlar hafınıza kazınmış gibi oluyor; tekrar tekrar gözlerinizin önüne geliyor. Neyse ki elimizde bu etkiyi giderecek yeni bir ilaç var. Onu düzenli kullandığınızda Dexedrine’in etkisini nötralize edecektir. Söylemeye gerek yok, sağlık sigortanız ilacınızı kapsıyor.’’

Sağ yanağında bir iz mi vardı? Yoksa ışık oyunu muydu?

‘’Peki o ilacı ne kadar zaman alacağım.’’

Artık yüzü aydınlık değildi. İz de kayboldu.

‘’Belirli bir süresi yok. Düzenli olarak kullanacaksınız. Yanınızdan asla ayırmamanız gereken, beraber yaşamayı öğreneceğiniz bir ilaç olacak.’’

...

Artık geçidi kollayan ağır makineli tüfeğimiz yoktu. Roket havada...

Paylaş:
2 Beğeni
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Gözümün önü Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Gözümün önü yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Gözümün Önü yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
İYİEKMEKÇİ
İYİEKMEKÇİ, @iyiekmekci
18.3.2013 20:35:23
Mükemmel bir yazıydı.Kaleminiz ,başarınız daim olsun.Tebrikler.
İlhan Kemal
İlhan Kemal, @ilhankemal
9.3.2013 05:37:48
Öykümü güne getiren Seçki Kuruluna teşekkürlerimi sunarım. Saygılarımla.
Ağyar
Ağyar, @agyar
8.3.2013 23:21:21
Niyazi’mizin, pardon gazimizin doğum gününün 4 Temmuz olması kuvvetle muhtemel. (Yılı mühim değil)

Gazimizin atlattığı daha doğrusu tam olarak atlatamadığı onca badireden sonra içindeki yaşama coşkusu, normale dönme gayreti bazı satırlarda açıkça kendini belli ediyor. Bayan doktor Irwin’ın aralarında beyaz tellerin bolca görüldüğü siyah saçları, şekilli bacakları, rehabilitasyon merkezinin resepsiyonunda çalışan hemşirenin iri gözleri gibi. Doktorun güzel göğüslerinde bu belirtiler tavan yapmış.

Bence gazimiz yırttı, şey pardon sendromu atlattı diyecektim. Şakası bile kötü.

Tebrikler, selamlar, saygılar
(( Seçil Nimet ))
(( Seçil Nimet )), @--secilnimet--
8.3.2013 12:47:08




Sizi okumak güzel, etkilendim...
lacivertiğnedenlik
lacivertiğnedenlik, @lacivertignedenlik
8.3.2013 00:46:28
Eski duvar saatlerinde periyodik hareket eden bir mekanizma vardır. Bakışlarınız sağa sola onunla beraber kayar. Bir süre sonra zemberekleri dağılır ve siz de onunla beraber yoldan çıkarsınız.

Kutlarım.
aysemujgan
aysemujgan, @aysemujgan
8.3.2013 00:03:13
çok etkilendim ...
Emine UYSAL (EMİNE45)
Emine UYSAL (EMİNE45), @emineuysal-emine45-
7.3.2013 21:33:20
10 puan verdi
Bazen insan, kaldırımda yürürken hem parke taşlarını sayar, hem düşünür. Tam düşüncesinin ortasında taşlar biter ve düşüncesi de orada noktalanır gibi olur. Yazı bana o anları hatırlattı. Savaşın acımasız yüzüyle savaşan kahraman, aynı zamanda doktorun bedenini de inceliyor.

Her zamanki gibi güzel bir yazı. Tebrikler İlhan Bey
canandemirel
canandemirel, @canandemirel
7.3.2013 20:27:03
Savaş ve savaşın psikolojik etkisi...Kullandığı ilaç normal yaşamı için belki gerekli ama yaşadıklarını unutturacak ilaç var mıdır?Roketleri uzun süre havada görecek kahramanımız...
Tebrikler, sevgilerimle...
DİLEK YILDIZI
DİLEK YILDIZI, @dilekyildizi
7.3.2013 16:02:02
10 puan verdi
Dostum her zamanki gibi tadında harika bir öykü okuttuğun için teşekkürler..
Bir siperin içinde yaşanan ölümlerden arta kalan savaş sonrası kabuslar...Kullanılmış olan kuvvetlendiricilerin yan etkisi ve normal bir hayat sürmek için sürekli kullanılması gereken nötralize bir ilaç... ama tek bir gerçek vardı ki savaşın kabusları her zaman kahramanımızın hafızasında kalacak sanırım....
(Şu an uygun olsam daha çok şey yazacaktım aslında)

Dostum harika yazını kutlar tebrik ederim...En derin saygılarımla....
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL