36
Yorum
3
Beğeni
0,0
Puan
2581
Okunma


İki kişi iş aramak için köylerinden çıkarlar, çantalarını alırlar yolda yemeleri için eşleri azık koyar, vedalaşırlar yola çıkarlar eşleri arkalarından birer kova su döker.
’Bizim’ iki arkadaş yolda sohbet ederken, bazen ‘’gülerek’’ bazen de birbirlerini onaylayarak devam ederler, az gidip uz gidip dere tepe düz gidip acıkırlar. Yusuf arkadaşına der ki acıktık.
Metin bende acıktım der’
Metin, Yusuf’a bir çeşme başın da yiyelim der yemeği.
Biraz yol aldıktan sonra yol kenarında, bir çeşmeye rast gelirler ve otururlar Yusuf derki
Hadi azıkları çıkaralım ’Metin derki ! ne gerek var önce seninkini yiyelim ,sonrada benimkini yeriz, nasılsa aynı yere gidiyoruz. Yusuf azığını çıkarır oturup yerler üzerine, güzel bir soğuk su içerler pınardan.
Birde sigara, yakarlar biraz dinlendikten sonra tekrar yola devam ederler ve epey yol alırlar akşam olur, yine acıkırlar Yusuf Metine acıktık Metin yemek yiyelim der Metin duymamış gibi oralı olmaz.
Yusuf tekrar edince
Metin ’arkadaş’ daha gideceğimiz yere gidemedik işte bulamadık ben azığı mı yemeyeceğim der ve tartışırlar ve oradan ayrılırlar.
Yusuf gider’ Metin orada kalır.
Yusuf’a şehirde bir orta yaşlı adam denk gelir, adam evladım bana işçi lazım der gündelikçi adam götürüp, çalıştırmak isterim. Sen benimle beraber gel der giderler. Yusuf’a bazı bahçe işlerini gördürür ve çalışmasını beğenir, yevmiyesini verir ve yarın da ,seni alacağım der o şehrin ileri gelen kişilerinden zengin biri imiş adam, Mahmut Bey Yusuf’u çalışırken çiftliğin de seyreder çok beğenirmiş., Yusuf güven sağladıktan sonra birde yatacak yer ayarlamış, güzel yiyecek içecek her şeyini, almış çiftlik damında.
Yusuf her sabah en iyi şekilde işini yapar, işverenini memnun edermiş.
Aradan uzun zaman geçmiş artık gurbetin zorluğu basmış, eşini çocuklarını özlemiş ayrılalı aylar olmuş ,
Mahmut beyin yanına varıp;
Ağam bana izin ver bir köye gideceğim, çocuklarımı özledim demiş
Ağası oğlum seni çok seviyorum. Mert sin dürüst ve çalışkan adamsın sen köyüne git, eşinle konuş. Sana buradan bir ev vereyim. Çocuklarını da okut her şeyini karşılarım gel ve bu işleri yürüt der,
Yusuf sevincinden içinden, Allah’ım diye dualar eder ve tamam, Mahmut bey gidip konuşacağım dediğini yapacağım der ve ayrılır.
Mahmut bey Yusuf’un parasını, fazlası ile verir ona ayrıca, güzel elbiseler ve hediyeler alır vedalaşırlar.
Yusuf yola çıkar eve gider ev halkı Yusuf’u görünce; sevinirler hemen hemen, bir yıla yaklaşan hasreti in özlemi vardır, Yusuf eşine anlatır durumu eşi biraz gönülsüz olsa da, çocukların okuyacağını duyunca razı gelir, çocuklarda çok sevinir kızı Ayfer heyy!!! Okuyacağım ben diye bağırır, Sinan bende, okuyacağım abla diyerek ablasına sarılır’ Yusuf annesinin, babasının elini öper aldığı kararı onlara da anlatır.
Eşi ile köyü, dolaşır helallik alır. eşyalarını denk yapıp çocukları ile beraber giderler. Uzun bir yolculuktan sonra, şehirde Mahmut beyi bulurlar. Mahmut Bey onları ’görünce sevinir’ benim bir oğlumda sensin! der ve çocukları sever sizler de artık ev halkın dansınız der.
Yusuf eve yerleşir, Mahmut Bey onlara yeni güzel eşyalar alır.
Yeni bir hayat yeni bir yaşam başlar’’
Yusuf bir gün şehri dolaşmak için çıkar, gezerken bakar ki birisi böyle perişan üstü başı dağınık tanımaya çalışır, biraz yaklaşınca bakar ki ! köylüsü yol arkadaşı Metin.
Ne bu vaziyet Metin der; ve sarılır Metin yaptığından utanarak,
Sorma Yusuf çok ’perişan’ oldum ’hasta’ oldum, köye gidecek param bile olamadı, bazı zaman dilendim der senin ahın tuttu. Sen güzel yürekli bir insansın, ben ise cimri bir insanım, ben sana haksızlık yaptım, beni affet der Yusuf ise duygulanır ve ona sarılır, teselli eder olur bizler insanız, hata yapmak biz kullara mahsus, hem de biz aynı köylüyüz ne hakkı ’sen benim kardeşim’ gibisin, bundan sonra hep yanındayım diyerek, kardeşine yardım eder.
Karnını doyurur güzel bir tıraş ettirir, ona kendi giysilerinden verir ve harçlık verir, başından geçenleri anlatır, Metin yaptığına ’bin pişman’ olur ve gözleri yaşarır.
Yusuf, Metine istersen, Mahmut beyle konuşayım senide aldırayım der, Metin kalkar Yusuf’un boynuna sarılır, hıçkıra hıçkıra ağlar.
Yusuf Metini alır eve götürür, o gece onlarda misafir kalır, bir yılı aşkın zamandır görüşmeyince özlemişlerdir birbirlerini.
Sabah olur, Mahmut beye durumu anlatır Yusuf ?
Mahmut beyde evladım, burası senin sen uygun görürsen yardımcılığına, ben evet derim der.
Yusuf bir iç huzur ile sevinir, Metin Yusuf’a tekrar sarılır ’kardeşim’ beni affet ben gerçekten yanlış yaptım, sen dürüstlüğün mükâfatı ben ise cimriliğimin cezasını çektim, der Metinde boş ver biz kardeşiz, sen şimdi işine bak dert edinme der, mutlu bir şekilde çiftliği dolaşmaya koyulurlar.
Bekir Akbulut
22.02.2013
..........................Denemedir