’Nasıl güzelmi gelin?’
’Banma gibi burnu var’

Çok eskiden,yıllar yıllar öncesinde hafızamdan silinmeyen bir diyalog...

’Sana ne’
-----Burnu varmış işte,büyük küçük sana mı soruldu be kadın !

Senin beğenmediğin O gelinin kimbilir ne kadar çok övülesi meziyetleri vardır.Ama yok illa en çirkin tarafını bulup onu söyleyeceksin.Yazık çok yazık ,bu şekilcilik çok canlar yakıyor çok.

’Şimdi rağbet güzel ile zengine ’

Fiziğe önem verildiği kadar ahlak güzelliğine önem verilseydi bu içler acısı durumlara düşmezdik.Maneviyat değil maddiyat aranır oldu.

’Yüzü güzel olana 40 gunde doyarsın,huyu güzel olana 40 yılda doyamazsın ’

Unuttuk bu güzel sözleri.Hayata geçiremedik.

Gelin ararlar yana yana:

----Şöyle boylu boslu olsun,koluma takıp gururla gezdireyim gelinim diye...

Gezdir başın göğe erer belki...

Karsisindaki beklenmedik veya amacsiz bir hareket yapinca, kisinin bu hareketin gereksizligini vurgulamak icin, bazi durumlarda da umursamadigini belirtmek icin sordugu soru :

’ Başın göğe erdi mi ? ’

Gelinin özel bir insan olsun,ahlaken pırlanta gibi olsun.Güzel evlatlar yetiştirecek kültürde,ahlakta,ilmi donanım içinde kendini yetiştirmiş karakterde olsun.Bırak insanlar ne diyecek,beğenecekler veya beğenmiyecekler.

Eee sen insanları fizikleri ile değerlendirip,saçma sapan sözlerle arkalarından çekiştirip duran bir kişiliksen,şimdi çekinirsin tabi doğal olarak.

Koluna takıp gezeceğin gelin ahım şahım bir güzellikte olmalı ki arkandan seni kınamasınlar,daha önceleri senin yaptığın gibi...

’KİŞİ KENDİSİ GİBİ BİLİR’

Geçin bunları efendim geçin.Güzellik geçicidir.Sırf güzel diye eş alınmaz.Ön yargısız yaklaşalım.Hemen karar vermek yargısız infaz etmek yanlıştır,günahtır.

’Sarımsağı gelin etmişler, kırk gün kokusu çıkmamış’

İnsanlar kötü yanlarını kolay kolay belli etmezler. Bunun için haklarında yargıda bulunmakta acele etmemek gerekir.

Aslında fizikî olarak hangi konumda olursa olsun her insan güzeldir. Fizikî güzelliğin belli, standart bir ölçüsü de yoktur.

İzafîdir, kişiden kişiye değişir. Sözgelimi her anneye, yavrusu dünya güzeli gözükür. Ama manevî güzelliğin ölçüsü vardır.

İnsan manevî güzelliklerini sürekli artırmak için çalışmalıdır. Huy güzelliği bu manevî güzelliğin başında gelir.

Hem güzel veya çirkin,dedimya en başta :

Sanane,gönül kimi severse güzel odur.İşte son sözüm :

Güzelliğin on par’etmez
Bu bendeki aşk olmasa
Eğlenecek yer bulaman
Gönlümdeki köşk olmasa

Tabirin sığmaz kaleme
Derdin dermandır yareme
İsmin yayılmaz aleme
Aşıklarda meşk olmasa

Kim okurdu kim yazardı
Bu düğümü kim çözerdi
Koyun kurt ile gezerdi
Fikir başka başk’olmasa

Güzel yüzün görülmezdi
Bu aşk bende dirilmezdi
Güle kıymet verilmezdi
Aşık ve maşuk olmasa

Senden aldım bu feryadı
Bu imiş dünyanın tadı
Anılmazdı VEYSEL adı
O sana aşık olmasa.

Aşık Veysel Şatıroğlu