Suyu deği dağı kestiler, öyle tepesinden, altından ortasından değil aleni biçimde görüntüsünü kestiler. Nasıl oldu anlamadık, o sabah saat yedide ev...lenmediğime pişman olunca mecburen akşam vakti kıyılacak nikah törenini bekledim. Beklemek bazen dev...lerimizden çıkınca karşımıza serilen bir boşluktur. Başta şaşırmadık hiçbirimiz. Tövbe estağfurullah yürüyüp gidecek de...nizin ta öbür yüzüne kulaç atacak değildim. Bu yüzden vapura bindim. Yine simitler ve martılar vardı. Yine demirlere ay...takılmıştır diye öfkelenen muhtar vardı. Nereye giderdi koca dağ bir anda.

Tüm köylü yerimizde öyle dur...madan dalgaları izliyordum. severdim dalgaları aslında ama nikâha gecikiyordum. Gözlerimi yumup zaman çabuk geçsin diye dualar ok...lavalar, tavalar hep birlikte meydanda dolaşmaya başladık. Bir işe yarayacağından da değil ya bizimkisi delinin aklına uymaktı. Ben aslında dağa ne ol...talar atmıştım da tutamamıştım, yeteneksizlik işte. Yoksa şans konusunda iddialı biri olarak say...dım tam kırk beş hane kölün yoluna dökülmüş dağı arıyoruz. Bir Allah’ın kulu da çıkıp demez ki hadi eve gidelim de rad...yan sobadan zehirlendim. Önemli bir şey değildi tabii... Nikâh dairesine geldiğimde ise heyecanımın bo...kunu çıkartırcasına dinledik. En son bir radyo kanalında duyduk bizim köyde sabah yedi ila ak...tarma yaparak gelmemin geç kalmama neden olduğunu düşünüyordum. Ne bileyim heyecandan ak...şam sekiz arası dağ kesintisi olacağını!