Hep yanımda ol..
Senden on kaplan gücünde iş hayatı, çokça sevgi falan beklemedim hiç.. Öyle yayılıp otursan sadece kendine baksan ve bıkmadan usanmadan bana zulmetsen de olurdu yani..

Sabahları gözünü ovuşturup günaydın canım desen.. Güneş seninle doğsa sabahlara.. Ve ben muhteşem bir oyuncak görmüş çocuklar gibi yüreğinin vitrinine yüzümü dayayıp, tam karşımda yeni bir güne merhaba dedirten bu insana yani sana bakıp her gün yeniden aşık olsam..

Aynanın önündeki göz kalemimi alıp aynaya küçük bir dörtlük yazsam.. Yok abartmayayım küçücük bir kalem neye yetecek.. O sihirli cümle gelse aklıma.. O paha biçilemez 13 harf.. Uzanıp aynanın sol üst köşesine afilli bir Seni Seviyorum yazsam.. Şöyle bir uzaktan baksam.. Mis gibi olsa, kendime sarılsam onu hep böyle çok sev desem.. Sonra yanına gelsem.. Yanına kıvranıp uzansam mı? Ama yok şimdi uyanır rahatsız etme desem.. Küçük minderlerden birini yamacına doğru çekip, tam da senin başının hizasında otursam yüzüm yüzüne denk gelecek şekilde yaslansam bir müddet seyretsem seni..

Sonra hemen fırına gidip sıcak ekmek alıp gelsem.. Allah’ım ne büyük mutluluk.. Dünyanın en güzel noktası.. Hani kutuplarda serinlemek, piramitlerin tepesinde sabah kahvaltısı yapmak, nil nehrinde yüzmek, sahra çölünde güneşlenmek gibi bir şey onun yanında olmak..

Bazı akşamlar canımız sıkılsa tavla oynasak mesela.. İskambil kagıtlarından evler yapsak sonra sen çaktırmadan üflesen yıkılsa.. Fal baksam bi sarışın çıkartıp sana kızsam.. Trip atsam sonra hemen barışsak..Ortalığı dağıtsak, kola döksek.. Ertesi gün söylene söylene temizlesek..

Çocuklaşsak.. Lunaparklara gidip kendimizi unutsak.. Kamikazenin tepesinde çığlık atsak, çarpışan arabalarda ortalığı birbirine katsak.. Şu halkaların ikisini atar 3. yü hiç beceremem.. İşte onu yapsak.. Yumruk atılan makinada iddiaya girip yumruk yarıştırsak..

Bir kayanın tepesinde oturup güneşin batışını izlesek, doğuşuna dek.. Kıyıya vurup sıçrayan dalgalar üstümüzü ıslatsa.. Balık tutsak..Kıyamazsın sen, sonra yine denize atsak..

Bazı günler sinirli olsan.. Ne bileyim işte ne yapsam da konuşturamasam güldüremesem seni.. Somurtsan tatlı tatlı canının sıkkın oldugunu anlasam.. Canım sıkılsa..Yalnız bıraksam biraz seni, düşünsen.. Sonra beni arasa gözlerin.. Birden karşına çıkıp seni biraz olsun güldürebilmek için saçmalasam, komiklikler yapsam ..

Kar yağsa gecenin bir yarısı.. Böyle aniden çok hızlı lapa lapa.. Her yer bembeyaz olsa.. Hemen dışarı çıksak seninle.. Kimseler olmasa.. Kar tanelerini yakalamaya çalışsak düşsek, gülsek.. Soğuktan üşümüş minicik bir kedi bulsak..

Soğuktan ellerimiz üşüse.. Sıcağı görünce sızlasa.. Aklımıza çocukluğumuz gelse.. Bir güzel ıhlamur kaynatıp iki fincana koyup getirsem.. Birlikte battaniyenin içine girip yudumlasak.. Yanımda mutlu, neşeli ve sağlıklı olmanı istiyorum hep.. Ayrıca sen kızacaksan bana kızmalısın.. Sadece bana öfkelenmelisin.. Sonra gülümsemelisin.. Hem sen öyle güzel gülüyorsun ki ıhlamurun şifa etkisi senin sıcaklığının yanında hipokrat yeminini unutmuş acemi doktorlar gibi kalır eminim..

Sonra başını omzuma koyar koymaz uyusan.. Hem ben sana kıyamam.. Sen uyusan ben adeta mumya gibi kalırım seni uyandırmamak için.. Kıpırtısız kalırım işte.. Derin uykuya dalmanı beklesem.. Yaklaşık bir 10dk sonra tamamdır, kesin derinlerdedir şimdi desem ama yine içimden bir daha on’a kadar saysam.. Sonra emin olamayıp bir daha saysam.. Üzerini bataniyeyle sıkı sıkı örtsem.. Sen üşümemelisin.. Hele ben varken asla.. Kendi kendime konuşsam baş ucunda.. Saatlerce konuşsam.. Kirpiklerinin gözlerinin üzerine yerli yersiz cennetler kuruşunu izlesem.. Seni nasıl sevdiğimi anlatıp dursam.. Ben seni sevmedim.. Seni bana Allah yolladı.. Al işte bu Can yarısını çok sevecek, hiç üzmeyeceksin.. Geceleri üşümesin diye başucunda bekleyip nöbet tutacaksın diye.. Biliyorum.. Ben de seni çok sevdim.. İnan bana.. Hem de çok sevdim..

Yıllar sonra.. Yaşlansak.. Dizlerim eskisi gibi sağlam basamaz belki yere, elimde baston.. Gözlerim puslu biraz.. Şişe dibi gözlüklerim.. Yine de karşımda ki eşsiz doğa harikasını izleyebilecek kadar net olsun ama gördüklerim.. Dizinin dibinde yaşlansam.. Zaman hiç geçmese diyemiyorum.. Seninle geçen bir günü bir ömre kıyasladığımdan, seninle asırlar devirmiş olmaktan mutlu olurum..

Titrek, kırışmış ellerimiz birleşse.. Albümleri çıkarıp gençliğimize baksak.. Birbirimize gülsek, duygulansak.. Sımsıkı sarılsam boynuna..Yıllar sevgimden hiçbir şey eksiltmediği gibi gün geçtikçe artacağından hep aynı heyecanla baksam gözlerine.. Hep aynı duygularla sevgimi fısıldayıp kulağına, başımı omzuna usulca yaslayıp tıpkı her gün ettiğim dualarımda ki gibi şükretsem.. Şükürler olsun ki; Son nefesimde ellerim ellerinde, yaşlılığımda bile.. Kendimi bile unuttuğum zamanlarda adını sayıkladığım anlarda beklide.. Yaşlılık işte..

Birkaç fotoğrafım olur aynalı konsolun üzerinde.. Gelip geçerken gözün ilişir tebessüm edersin.. Bazı küçük notlar bulursun.. İlaçlarını unutma, yemek yemeyi aksatma, kendine iyi bak..

Ben hep sende olurum inan.. Ben hep seninle yaşam bulurum.. Ben gözlerinde hayatı, ellerinde mutluluğu, kollarında huzuru bırakırım ama..Yüreğinde sevgi damlası olurum..

Seni Her Gün Daha Çok Seviyorum..