Yılları beraber yaşadık saydığımız arkadaşlarla bir çok hatıralarımız kaldı mazi olarak.Bu arkadaşlarımın birisi de bizim ırza idi. Irza iyi karakterli,namuslu alçak gönüllü,yumuşak huylu arkadaş deyince canını verebilecek kadar samimi sadakatli bir dosttu.Tek kusuru biraz geveze oluşu.Yerli yersiz şaka mahiyetinde konuşur bizlere samimi olanlara takılır şakalaşır,dalga geçer bir nevi bizlerle kafa bulurdu.Ekseri ailecek samimi dost olduğumuz dan çoğunlukta bizlerle eğlenir dururdu.En çok konuştuğu veya gevezelik ettiği hareketler belli idi.Mesela,belanı arama,eşkıya suratlı adam,Haylaz tipli suratsız, meymenetsiz, ağzını burnunu altına getirirm vesaire ve saire konuşur durur.
Ama bir türlü dalgasını geçmeden de huzuru bulduğunu sanmıyorduk.İşte bu şakalaşmaların birinde arkadaşımız olan Ferdinin hanımına nasılsa,eşkıya suratlı kadın demez mi.yıllardır bizlerle eğlenip dalga geçtiğini nasıl olduysa bir gafletten veya bulunduğu boş bir halden o lafı yenge hanıma söyledi. Yenge hanım pek fazla ilgi göstermemiş,bir nevi gülüp geçmişti. ama beyi Ferdi bey iyice bozulmuştu.O anda yılların arkadaşlığını unutan Ferdi arkadaşımız nerdeyse bizim Irza’nın üzerine yürümeye kadar yeltendi. Irza işin farkına vardığında laf hedefini çoktan vurmuştu, ama aradaki dostluğa güvenip pek istifini bozmamıştı. Fakat Ferdinin hanımını alıp ev sahibinden, acilen müsaade istemesi kırdığı potun ağır olduğunu anlamıştı.
Durum ortada ama düşündürücüydü. Yıllarını beraber yaşamışlığın verdiği güven itimat, arkadaşı belki de istemeyerek, beklide boşta bulunarak yaptığı boş boğazlığın bedelini dostunu kayıp etmekle pahasına anlıyordu. Ama bu kırılma lüzumsuz ve gereksizdi. Belki kendisine defalarca biçimli veya biçimsiz şakalar yapma, kendisiyle dalga geçmeye duyarsız kalan arkadaşına,hanımına söylenen aynı şakaya kızıp bir nevi dostluğu karalıyordu.Söylediği bu biraz argoca biraz hoşnutça olan bu sözü toplumun içinde bir kardeş bir bacıya söyler gibi söylemişti. Görünür de kızacak sinirlenecek öfkelenecek hiçbir kötü yanı yoktu.Sadece beraber yaptığımız şakaların aynısını bir hanıma yaptığın dan dolayı ortaya bir anlık mide bulandırıcı bir hal doğmuştu.
Burada bu hatıra bir anı olarak kaldı. Belki bunu ben yazdığım için bende yazılı kaldı.O arkadaşlarım bu gün bunu belki de unutup gitmişlerdir.Zira dargınlığı devam ettirecek kadar değildi durum.