Sevmek birbirine değil, birlikte aynı noktaya bakmaktır. exupery
Emine UYSAL (EMİNE45)
Emine UYSAL (EMİNE45)

Sen ırgatsın

Yorum

Sen ırgatsın

19

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

1748

Okunma

Sen ırgatsın





“Her insan doğarken eşit gibi görünse de, doğduğu aileye ve bölgeye göre eşitliği değişir. Kimimize rızkı altın tabakla sunulurken, kimimiz tırnaklarıyla kazıyarak rızkına ulaşır.”

Yukarıda alıntıladığım bölüm, kitabımın önsözündendir. Çünkü ben, bunun böyle olduğunu yaşayarak öğrenenlerdenim.

Nasıl mı? Az sabır gösterirseniz kısacık anlatayım.

İlkokulda, muhtarın kızı Hatice ile yan yana otururduk. Hatice, notlarını iki buçuktan üçe zar zor geçirirken, ben, her sınavda şartlanmış gibi beş alırdım. Almak zorunda hissederdim kendimi. Bunun için çok çalışırdım. Çalıştın da ne oldu? Diye sorarsanız, hiçbir şey olmadı. İlkokulu bitirince, okumak için ağlayıp sızlamam boşunaydı. Ailem beni okutmadı ama muhtarın kızı Hatice, iki, üç ala ala okudu ve öğretmen oldu.

Ailem okutmadı diye hayata küsecek değildim elbet, küsmedim. Kısa yoldan hayata atılıp bulduğum her işte çalışmaya başladım ama nereye kadar? Bu işin sonu nereye varacaktı böyle? Bugün kazanıp bugün yemek bana göre miydi? Değildi. Mademki çalışacaktım, adam gibi bir iş bulup sigortalı çalışmalıydım. Bu gençliğin, bir de yaşlılığı vardı.

Aklımda bu düşüncelerle, üniversiteye hazırlanan öğrenciler gibi ders çalışıp, devletin işçi alımları için açtığı her sınava başvurup katıldım. Heyecanla beklediğim sınav sonuçlarını, sınavı açan kurumların astığı ilanlardan öğrendim. Ne hikmetse girdiğim her sınavı kazandım ama hepsinde de yedekte bekleme zorunluluğu ile karşılaştım. Beni ne zaman çağıracaksınız diye sorduğum her yetkili; gerektiğinde çağıracağız deyip beni başlarından savdılar. Neden diye çok düşündüm. Üzüldüm.

Nedeni gayet açıktı, çünkü hiçbir kurumda benim bir dayım yoktu. Dayısı olan, arabasını dağdan aşırırken, olmayan düz yolda şaşırıyordu. Ben de şaşırdım. Şaşırdım ama ne dağda ne de yolda, ben ne yapacağımı, nasıl iş bulacağımı şaşırdım.

Yine de ümidimi yitirmedim. Şehir kazan ben kepçe iş aradım. Bana önerilen işlerin ücreti, asgari geçimin çok altında ve sigortasızdı. Ama vazgeçmedim. En sonunda bir otelde sigortalı bir iş bulmuştum. Her işin bir zorluğu olduğu gibi, bu işin de vardı; hiç izin kullanmadan çalışacaktım. Gerekçe; otel, yirmi dört saat, yedi gün açıktı ve çalışanı, haftanın her günü işe gelmeliydi. Kabul ettim. Hayatımı kazanıp karnımı doyurmak, çocuklarımı yetiştirip okutmak için çalışmak zorundaydım.

İşimde, beşinci yılımdaydım. TRT nin çekeceği bir filmin, bizim şehrimizde çekileceğini duymuştum. Çok heyecanlandım, sevindim. Hele oyuncularının da bizim otelde kalacaklarını duyunca heyecanım kat kat artmıştı. O, çok sevdiğimiz, yakından bir kez bile göremediğimiz, gözümüzde büyüttüğümüz sanatçılar yanımıza gelecekti. Belki de bizimle sohbet edeceklerdi.

Kırk, elli kişilik ilk oyuncu kafilesi çok geçmeden gelmişti otele. Hepsi de iyi insanlardı. Birçoğu ile fotoğraf çekilip sohbet etme imkânı bulmuştuk.

Aradan on, on beş gün geçmişti ki, akşama doğru bir otobüs dolusu ikinci bir kafile daha gelmişti. Yalnız onlar konaklamayıp, birkaç saat dinlendikten sonra tekrar yola çıkacaklardı. Ben, işimi bitirmiş kapıları kilitliyordum ki, çalıştığım katın holünde bir curcuna, bir kalabalık kimin hangi odaya girdiği belli değildi. O anda kilitlemeye çalıştığım odaya yakından tanıdığım ünlü bir sanatçı (!) beni iterek girmeye çalışıyordu. Onu durdurmak zorunda kalmıştım. Bu odanın onların olmadığını, başka bir misafirimize ait olduğunu nazik bir dille anlatmaya çalıştım ama o çok ünlü sanatçımız beni bir türlü anlamaya, dinlemeye çalışmıyordu.

Elimdeki anahtarı çekerek aldı ve gözlerini gözlerime dikip öfkeyle;

—Sen ırgatsın! Sana ne oluyor? Dedi.


Gözümde büyüttüğüm sanatçının aslında çok da büyük olmadığını o an anlamıştım.

Muhtarın kızının nasıl öğretmen olduğunu, benim neden olamadığımı da.

Aradan yıllar geçtikçe başka birçok şeyi de anladım ama yine de pes etmedim. Çalıştım, çalıştım, çalıştım ve sonunda hafta tatili olan bir iş bulmuştum.

Su gibi akan yıllar, bedenimi yıpratsa da yüreğimi, yüreğimde büyüttüğüm insan sevgisini yıpratamamıştı. Ayırım yapmadan, her sınıftan insanı sevdim, arkadaş edindim, dost edindim. Tek tatil günümde arkadaşlarımla birlikte olmak için insanüstü çaba sarf ettim.

Bedenim ırgat olsa da gönlüm ırgatlığı bir türlü öğrenemedi.

Gönül bu, kimseyi taktığı yok ki, ırgatlığı öğrenir mi dersiniz?


28.12.2012/Emine UYSAL

Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Sen ırgatsın Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Sen ırgatsın yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Sen ırgatsın yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
dost46
dost46, @dost46
6.1.2013 22:00:39
İnsanlık adamın kendisinde olmalıdır.Yaşam zaten zehirli bir akreptir.Kimi nerde ve nasıl vuracağını kimse bilemez.Düzenin kime çalıştığı,kime hizmet ettiği zaman sürecinde zaman zaman gün ışığına çıkıyor.Korkmayacaksın,korku korkuyu yaratır.İş ne olursa olsun önemli değildir,İşin ne getireceği,neyi götüreceği önemlidir.Alın teri insanın onurudur..Zannetmeki bir siz o zikzaklardan geçmişsiniz.Ben on altı yıl öğretmenlik yaptım.Ama siyası nedenlerle içeriye alındım.kominiz propogandasından dolayı yargılandık,Ama sonra KOMİNİST PARTİSİ kuruldu TC kanun 141 ve 142 ci maddeleri değişti.Arkadaşlarım göreve döndü ben ise göreve dönmeyi kabul etmedim.Bu gün Maliye Hukuk Muşaviri benim öğrencim ve aradan yıllar geçtiği halde birgün beni bir baş muşavir olarak aradı ve ona verdiğim bilgilerden ötürü o makama geldiğini sevgi ve saygısını illeti.Bu benim en büyük mutluluğum oldu.Yaşamımın bir parçasını size anlattım.Çok zorlu günler geçirdim.Ama zorluğu hep yendim.Uzun yıllar eşimden ayrı barajlarda şeflik yaparak ekmeğimi kazandım.Ezildim ama eğimedim.Kapitalizmin üretim tarzı budur.Hiç üzülmeyiniz can dostum...Yaşam bir bütündür.
Yaşadığınız sürece ekmeğiniz için zorlu koşullarda çalışmanız o sizin onurunuzdur.Kutlarım...Bu öykünüzü güzel cümlelerle ifade ederek bizlere okuttuğunuz için içten sizi tebrik eder sevgi selamlarımı iletiyorum can dostum...
BOZOK KIZI
BOZOK KIZI, @bozokkizi
6.1.2013 20:51:58
Ah canım benim senin o güzel yüreğin nice kendini büyük sanan sanatçıların kütlesinden daha büyük sevgi dolu olgun ve ağır başlı..ilk gördüğümde gözlerindeki bakışının yüreğindeki sıcaklığın yansıması olduğunu hemen anlamıştım helal ve temiz kazancınla ırgat olmak haramla padişah olmaktan daha onurludur .. sevgilerimle .. geç kalmışlığımı bağışla dostum...
Durmuş Çağlayan
Durmuş Çağlayan , @durmuscaglayan
3.1.2013 21:52:46
Merhaba Emine Hanım,yazınızı geç okumak zorunda kaldım.Okudukça üzüldüm..Toplum ve birey olarak seviyesizlikten, okumuş cahillikten bir türlü kurtulamadık..Amerikalı,Avrupalı mimar,mühendis bir çok yüksek tahsil yapmış,insanların ırgatlık yatığını ( demir yollarında,çifliklerde v.s.) hatta ülkemizde dahi aynı şekilde çalıştıklarını gördüm.Bu insanlar, yaptıklarından gurur duydukları gibi,toplumları da onlardan gurur duyuyor ve onlara saygı gösteriyorlar.Biz de malesef, emeğe saygı yok..Önçe insan..
Sizleri,başarılarınızı ve yazınızı kutluyorum.Selâm ve saygılarımla..
Müjgan Akyüz
Müjgan Akyüz, @mujganakyuz
1.1.2013 22:35:08
Hangi kademede, hangi görevde olursa olsun, ister zengin ister fakir, önce insan olabilmeli.
Asalet budur asıl. Maalesef böyle olaylar sık sık oluyor.

Ders verici ve güzel ifade edilmişti yazı. Candan kutlarım.

Her şeyin gönlünüzce olduğu nice yıllar dilerim, sevgilerle
ANI
ANI, @ani
29.12.2012 23:03:46
10 puan verdi
Emine'ciğim, içtenliğin ve dupduru anlatımın için teşekkürler. Yürekten kutluyorum.
ahmet umut
ahmet umut, @ahmetumut
29.12.2012 22:11:01
Bence sonuç önemli..başarmak,kazanmak..
Seni tanıdığım için söylüyorum..senin gibi ırgatlar bu ülkeye çok şey kazandırır..boş ver biz kendimize güvenelim..gerisi yalan..kutladım selamnlar
GÜLDESTE
GÜLDESTE, @guldeste
29.12.2012 22:01:25
HARİKASIN EMİNEM İNSAN SADECE OKUMAKLA ADAM OLMUYOR RUHUNU DA BEYNİNİ DE GÜZELLEŞTİRMESİ YÜKSELTMESİ LAZIM O GÜZEL YÜREĞİNİ KALEMİNİ GÖNÜLDEN KUTLUYORUM EMİNECİĞİM SEVGİLERİMLE
Emine UYSAL (EMİNE45)
Emine UYSAL (EMİNE45), @emineuysal-emine45-
29.12.2012 20:57:42


Emine UYSAL (EMİNE45) tarafından 12/29/2012 8:58:55 PM zamanında düzenlenmiştir.
(Mustafa Çetiner)
(Mustafa Çetiner), @mustafa-cetiner
29.12.2012 20:07:10
Ablam bedduayı sevmem ama öyle zoruma gitti ki dilerim size ırgat diyen o şöhret budalasının yaşlanıp yıldızı söndüğünde çevresinde kimse, elinde avucunda tek kuruş kalmaz da görür ırgatlığı ki böyle kendini beğenmişler genelde yalnız ölür.

Bu arada Türkçe dersinde kızım Sevgi Pınarı kitabınızdan üç hikâyenin özetini anlattı ve 100 aldı.

Hepimizden selamlar, sevgiler ablam.
glenay
glenay, @glenay
29.12.2012 19:26:16
10 puan verdi
Emine hanım gerçek değerin insanlık olduğunu yazından iyice anladım. Beni de okutmadılar ama
umutsuzluğa kapılmadım bende. İnsan isteyince okuyabilir ama ben ders kitaplarını değil, roman
şiir öykü ve yararlı kitaplar gibi kitapları büyük bir kitap açlığıyla okudum. Hem de başkalaına
elbise dikerek aldım bu kitapları, dergileri..

Yazını duygulanarak okudum, sana başarılar diliyorum. İnsan yeterki istesin, başaramayacağı şey yoktur.

selâm ve sevgilerimle..
sareyaprak
sareyaprak, @sareyaprak
29.12.2012 15:56:57
İnsan önce insan olmayı bilmeli arkadaşım...Bu gün bir yerlerde gördüğümüz insanların çoğunun nerelerden,nerelere geldiğini biliyoruz..özleri kalmamış,ruhlarını kaybetmiş bir çoğu..öyle olmasa idi o sözde ünlü asla sana öyle davranmazdı..Her şey gönlünce olsun arkadaşım ve seni çokkkk seviyorum....
Entellektüel-41
Entellektüel-41, @entellektuel-41
29.12.2012 15:18:03
merhaba...

önce insan olmak lazım...

zirvelere çıkanları da abartmamalıyız...

bazıları hak etmediği bir önün arkasınnda zavallılıklarına devam ediyorlar...

bazı fırsatları kaçırabiliriz fakat onurumuz ve şerefimizle değerimizi taşırız...

depremde nice zengin ve ünlülerin bir kaşık çorba için kuyrukta küçüldüklerini gördüm..

dünya bir sınav yeri...

hayatta neler olmuyor ki...her şey tersine dönebiliyor bazen...

bir de şu var tabi...

kimse ölüme çare bulamıyor...

kefenden başka da mal götürememekte...

mezarların şaşaalı yapılması da orada yatanın işine yaramamakta, eğer güzel amel götürememişse..

sizi çok tebrik ediyorum değerli kalem...

saygımlasınız...
sami biberoğulları
sami biberoğulları, @samibiberogullari
29.12.2012 14:47:06
Sevgili Emine.

Güzel bir söz vardır '' Tahsil cehaleti alır, eşeklik bâki kalır'' Bazıları ne kadar tahsil görürlerse görsünler, ne kadar ünlü olurlarsa olsunlar eşeklikten kurtulamıyorlar maalesef.

Bakın aklıma bir fıkra geldi..Anlatmazsam çatlarım.

Bir matematik öğretmeni sandal sefası yapmaya karar vermiş. Bir sandalcıyla anlaşıp denize açılmışlar...Denizde Öğretmen sormuş sandalcıya:
-Sen cebir bilir misin?
-Bilmem sayın hocam.
-Çok kötü..Desene gitti hayatının beşte biri...Peki Trigonometri bilir misin?
-Valla onu da bilmem sayın hocam.
-Vah vahhh çok yazık..Desene gitti hayatının beşte biri daha...Peki analitik geometri bilir misin?

Sandalcı bir '' La havle'' çekmiş...

-Bilmem hocam bilmemmm..Nereden bileyim?
-Vah vahhh..Çok yazık..Gitti hayatının beşte biri daha desene?

Derken bir fırtına çıkmış...Sandal başlamış sallanmaya...Ha battı ha batacak...Sandalcı sormuş bu sefer:
-Hocam sen yüzme bilir misin?
-Hayır bilmem
-Vah vahhh..Çok yazık...Desene gitti hayatının tamamı....

İşte böyle Emine ...

Neyi ne kadar bildiğin değildir önemli olan...Eğer derya ortasında gemin batmışsa ve yüzme bilmiyorsan ne işe yarar onca ilim, onca şöhret değil mi?

Selam ve sevgilerimle.
Yıldız Toksöz
Yıldız Toksöz, @yildiztoksoz
29.12.2012 12:34:39
10 puan verdi
İnsanı insan yapan ne mal mülk, ne mevki, ne makam, ne şöhrettir.Yürektir arkadaşım yürek.
O da sen de var.
Tebrikler yine içinde ders barındıran yazın için.Sevgiler.
Mustafa Sakarya
Mustafa Sakarya, @mustafasakarya
29.12.2012 10:27:52
insanın derecesi adamlığından belli, popüler sıfatlardan değil. Mesela benim starım da sensin hani insan gibi insan olduğun için..
nilkurt
nilkurt, @nilkurt
29.12.2012 08:48:38
10 puan verdi
İnsan kendini bildikten sonra başkaları ne demiş önemli mi? İşte bu sözü doğruluyor yaşam hikayen canım. Sen başlı başına bir ekolsün, diş tırnak uyuklamıyor sende. Bence canlıyı küçümseyen sanatçı olamaz. Sanatçıyım diye geçinir.Maalesef böyle yontulmamışlarla sürekli karşılaşıyoruz.
Gelelim yazına, sen bu işi ilerlettin iyice, öyle güzel cümleler kurulmuştu ki, biri bitmeden diğerine atlamak istedim.
Kalemine sağlık canım, sevgilerimle...
AYSE 09
AYSE 09, @ayse09
29.12.2012 08:03:45
canım benim
okumakla ünlü olmakla insan olunmuyor ne yazıkki
önemli olan kendini yetiştirip insan olmak
senbunu başarmışsın
hadi bakalım yeni kitapmı geliyor hayırlısı olsun diyorum
sevgimlesin bitanesi
tacettin yıldırım
tacettin yıldırım, @tacettinyildirim
29.12.2012 02:10:45
"başak dolunca eğilir"

yüreği kavi kardeşim. seni tanımak onuruna eriştiğim için çok mutluyum...sen hayatı öre, öre yaşamışsın....şimdi seni herkes tanıyor ama muhtarın kızını......birde gözümüzde çok büyüttüğümüz kişileri yakından tanıyınca boş bir çuval olduğuna çok tanıklık etmişimdir. bırak bizler o müsvettelerin gözünde ırgat gibi kalalım....saygılar
Hüseyin Akdemir
Hüseyin Akdemir, @huseyinakdemir
29.12.2012 01:56:39
yani sen elmayı seviyorsun diye
elmanın da seni sevmesi şart mı?
yani tahiri zühre sevmeseydi artık
yahut hiç sevmeseydi
tahir ne kaybederdi tahirliğinden?

bütün iş tahirle zühre olabilmekte
yani yürekte.

değerli kalem, Emine Uysal Hanfendi, üzüldüğümden mi, kızgınlığımdan mı bilemem, yazıyı okurken daha Nazım'ın bu dizeleri düştü Us'uma.
Evet, sanatçı olmuş o beyefendi hatta ünlü de olmuş ama yaşadığı dünyayı, yaşamın gerçeğini algılayamamış. Ama ne gam!
şunu bilseydi keşke!
Bütün mesele yürekte !

Bu vesileyle kitabınızdan heberdar olmuş oldum, kitabınızı, yazınızı ve güçlü kaleminizi kutluyorum.
Saygıyla kalın...
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL