GÜREŞCİ

Köy okulun da ilkokullar arası güreş turnuvası yapılıyordu.
Her sınıf öğretmeni kendi öğrencisini destekliyor,
Bir ara öğrencisi rakibine karşı biraz zayıftı.
Ama sınıf öğretmeni, hala öğrencisini desteklemeğe devam ediyordu,
Tüm çabalara rağmen öğrenci başarısız kalmıştı,
Fakat öğretmeni öğrenciyi hala destekliyordu. Birden güreşmeyi bırakıp öğrenci öğretmenine bakıp,,
----Öğretmenim, siz ne diyorsunuz be, bu çocuk Samat’lı ona güç mü yeter.

Ahmet Tınmaz

OHA DENMEZMİŞ


Salonda ailecek sohbet esnasında gelin hanım,
dikkatsizce, oğlunun ayağına basar.
Canı yanan çocuk can havliyle,
-- Oha be,önüne baksana öküz,
babası,
-- İneğe oha demek ayıp olur oğlum.

N E F A R K E D E R

Cuma namazından çıkan yaşlı vatandaş, gençlere dönerek,
-- Bakın gençler, yaşlanmadan önce gençliğin sağlam iken sağlığın kıymetini iyi biliniz, sözünü kesen bir genç,
-- E Ne olmuş biz bilmiyor muyuz yani,
-- Size iyi bilin diyorum, görüyorsunuz beni, ben bilemedim gençliğin kıymetini şimdi namazımı sandalye de kılıyorum,
-- Olsun, ne fark eder, pişpiriği de sandalyede oynuyorsun ya.

TANIYORMUŞ

Dede, yanın da küçük torunuyla sokakta geziyordu.
O esnada yakın köy komşularından bir ahbabına rastladı.
İki ahbap önce hasbıhal eylediler.
Sonrada ahbabına yanında ki torununu tanıştırdı.
Fakat torunu biraz cana yakın görünmeyince,
Dede,
-- Ne o ırza,bu amcayı tanımadın mı ?.
Irza önce manalı, manalı baktı
-- Bizim köylü değil mi bu amca ?,
-- He ya bizim köylü, yoksa tanıyamadın mı ?
--Tanıdım tanıdım, ben küçükken bir kaç bize gelmişti de ebeme asılıyordu.