Yaz sabahlarına nazla doğan, kış sabahlarını hazla ısıtan bir güneştir çay ışığı. Tabi yalnız kış sabahlarını değil, içimizi de ısıtır o. Işık ince bellilerin buğulu nefesine karışır. Naz tütsülü bir bestenin nağmesi olur manzara. Seyrine doyum olmayan bir tablodur vücut bulan.


Bu enfes tablonun ressamı fırça, kalem, kağıt tuval vb avadanlık kullanmaz; ama eserini hayallere ve nazarlara öyle nakşeder ki yıllarca unutulmaz. Ayrıca emeğinin karşısında maddî bir beklentisi yoktur. Sunduğu asudeliğin insanlardaki olumlu etkisi yeter de artar ona.


Cam, su,ateş; çaydanlık,demlik el ele, gönül gönle çay ışığının ferini artırma telaşındadır hep. Çay ışığı bir cerenin rüyasının camdaki tabiridir. Camın billur billur gülmesi bu yüzdendir.


Camdaki gülümseme inceliğe, zarafete atıftır çay saatlerinde. Bardağın berrak gamzesi, aydınlığın ve içtenliğin simgesidir. Bu sime dünya döndüğü sürece de değişmeyecektir.


Günün bidayetinde de nihayetinde de muteberdir çay ışığı. Mevsimler değişse de onun albenisi değişmez. Dinginliğe, huzur ve sükuna merhaba diyebilmek sayesinde mümkündür. Sabahlarınız taze başlangıçların mahreci, çayınız billurdan alımlı olsun. Işığınızın feri kaybolmasın. Ankara, 27.12.2012 İ.K