Her yılbaşı, bende ,bir karın ağrısı başlar. Bu yıl, buna bir de , baş ağrısı ilave oldu. Yani, hem karnım, hem de, başım ağrıyor.

Giden bir yılın yerine, yenisinin gelişini, yeni umutlar, yeni dostluklar ve daha şanslı olacağımızı düşünerek, yeni yılı kutlarız. Kutlamamız da ,gerekir. Fakat israf etmek, gerekmez.

Yolum, şu içinde bizden bir şey olmayan ,ama Avrupa’yı, Amerika’yı, Asya’yı, hatta Afrika’yı bile bulabileceğiniz, ultra büyük AVM ‘lere düştü. Atatürk’ümün kaldırdığı Kapitülasyonları , çok daha katmerli uygulayan , bu merkezlerde , gerçekten neler yok ki. Durmadan alan, delice karıştıran, bir varken, beş daha ilave eden, bilinci kaymış vatandaşlarım, zavallı milletim. Kandırı nın kucağında.

Bu çılgınca almanın , sonu nereye varacak? Verdiğin her kuruş, ülkenden döviz olarak çıkmıyor mu? Cazibeyle kuşatılmış, farkı anlamaman için bazılarına ,Türk isimleri konmuş, yabancı pazarlarına , artık dur diyelim.

İran’ın , o kabak, tatsız karpuzunu yerken, iki ay sonra, kendi ürünün çıkacak, bal gibi tatlı , Adana karpuzu. Onu almak için ,neden beklemezsin? Senin neyine, tropikal meyveler? Her yıl, telefonunu değiştirmekten, dünyanın dövizini dışarıya ödemekten , utanmıyor musunuz? Yabancının içkisi, belki daha güzel ama , tad dın bir kere , artık isteme. Onlara, yurdunda yeni pazarlar yaratma Yurttaşım.

Milyonlarca küçük oyuncak bebek, parlak top ve irili ufaklı yıldız, yapay çam ağaçlarını süslüyor. Her yer cafcaflı oyuncaklarla dolu, her çocuğu delirtecek güzellikte. Üşenmeden , üzerlerindeki markaları okudum . Hep Çin ve Uzakdoğu malları. Oradan ,bunlar bize bedava mı geliyor, Dostlarım. Lütfen bir gece için gözünüze hoş gelip , sonra çöpe gidecek, bu aptal süsler için , Türk Lirasını çöplüğe atmayın.

Bu nasıl bir adet, Grosmarkette, kırmızı tanka donu, güzel bir genç kız, iki eliyle açmış, uzaktaki arkadaşına gösteriyor. Giydiği zaman nasıl duracak diye. Ben de, onun üzerinde görmek isterdim ama bu yaptığı, ananelerimize ters geliyor. Böyle özentileri ,kabullenmeyin lütfen.

Memleketimde , milyonlarca, evine EKMEK, EKMEK,EKMEK, götüremeyen, başı önüne düşmüş , suçlu gibi dolaşan , boş , bomboş vatandaşım var. Onları düşünüp, bu saçma zımbırtılara vereceğiniz paradan, biraz, çok az, hatta dirhem ini , ayıramaz mısınız?

Siz cafcaflı sofralarda oturduğunuz, yemeklerle dop dolu masalarda, ağzınızda, bukalemun dili gibi ,uzayıp kısalan oyuncağınızla, başınızda parlak külah şapkalarınızla ve bir sürü balonun arasında; AÇ, YOKSUL, ÇARESİZ , size gıpta ile bakan milyonlarla , dalga geçiyorsunuz.

Kesinlikle Yılbaşı kutlamalarına karşı değilim. Alırsın en kral Türk meyvelerini, kesersin Kandıranın baba hindisini, rakının alasını açıp, eşe dosta küçük hediyeler alırsın, tanımadığın bir yoksula da , yollarsın , iç pilav ile koca hindinin yarısını, işte o zaman , bu kutlamanı ,gözlerinden öperek ben de kutlarım.

Alkol duvarını aşıp, kendini bir de ,mazur göstererek, araç kullanıp , can yakan lara da, yapmayın diyorum. İç Kardeşim, yarasın, Türk rakısını, şarabını iç güzelleş. Ama sarhoş olma Kardeşim. Ağzınla iç ve içtiğin diğerlerinin eziyeti , üzüntüsü olmasın.

Sen bu kutlamada, duvarı aşarken, seni eli tetikte , sınırda ve terör dolu topraklarda ,canını koyarak bekleyen ,Türk Polisini ve yavrularımız Mehmetçik’i ,sakın unutma. Okula yırtık çizmeleriyle, karda çamurda bata çıka giden, siyah saçlı, inci dişli ,küçük kızları da , unutma.

Kırmızı don giymesen de, yazı ne ise, onu yaşayacağını bil, sevgili Hanım Kardeşim. Senin, kırmızı donun, bir kazak demektir, soğukta donarak, ekmek arayan, çöp karıştıran ,küçük çocuğa.

Sen, tek başına değil, toplumunu düşünerek hareket edersen , emin ol, daha huzurlu , daha mutlu olacaksın.

Her kutlamanın aşırısı, milletimin hakkının, çöpe atılmasıdır. Moral bulmak için , içip çıldırmak yerine , güzel güzel eylenmeye ne dersiniz?

Havai Fişekler, çok pahalı ve ithal Dostlarım. Bu aptalca patlatmayı,çok az yapın lütfen.

Hepinize ,iyi seneler dilerim. Bol kazanç, iyi sıhhat, güzel sevgilerle.

E. Yaşar Ovalı 24. 12. 2012