3
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1393
Okunma
İster beğenelim, ister beğenmeyelim, Osmanlı diye bir tarihimiz vardır. Bu tarih içinde yaşanmış her şey o tarihin yani tarihimizin bir parçası ve tümümüzün malıdır. Evet, Osmanlı bizim tarihimiz ki, tarihimiz kültür ve medeniyetimiz, kültür medeniyetimiz ise onurumuzdur. Onurumuzu işlerken dayanağımız yine tarihtir. Konu bellidir... Konu asırlarca önceden yaşanmışlardan oluşmuş tarihtir. Yazarın becerisi uyuruk senaryo yazmak (aktüel, magazinel; güncel bir senaryo oluşturmak) değil en doğal olanı yansıtmaktır.
Onurumuzu işlerken tümüyle bir ulusu ögzönünde tutmalıdır kalemşörler.
Yeni ve tümüyle eleştirel bir yazı yazmak için oturdum masaya bu hafta için. Tam bir yıl önce aynı konuyu irdeleyen yazımdan kesitler katmak istedim pekiştireç olsun diye bu güne. O günyazdıklarımın tümünü alarak bu gün yazacaklarımı ilk paragraflarla sınırlı bıraktım.
Gördüm ki, bu günü ta o günden yazmısız. Bir anlamda yazdıklarımız ve yazılmış olanlar pek hitap etmemiş tarihi oynayanlara. Okuyalım dilerseniz:
"Benim babam en güçlü, en uzun boylu, en bilgili en yakışıklıdır, her çocuğa göre.
Liderler tüm ulusların babası gibidir. Benim padişahım yenilmez, benim padişahım korkmaz, benim padişahım tüm dünya padişahlarını döver. uzatırsanız olağan üstülükler girer... gülmez, ağlamaz, kadınıyla yatmaz, tuvalete gitmez...
O Muhteşem Süleymen ki, kendisine mektupla başvuran Fransız Kralını kurtarmış, yetmez gibi düşmanlarına en büyük korumacı mesajı da vermekten geri durmamış; kapitülasyon ayrıcalığı tanımış. Kendine sığınana kendi vatandaşına olduğu gibi büyüklük edecek ululukta muhteşem... Kırk altı yıllık saltanatında İmparatolrluğu Kanuni Sultan Süleymen imajıyla bütünleştirmiş, Zigetvar’da imparator çadırında son nefesini vermiş sultan... Ve Fatih’in, kutlu padişahın torunu O.
Evet, kitaptan aldıklarımız bilgi kaynaklı kültür birikimi olarak kendi ürünümüzmüş gibi bizden dışarıya yansır.
Kitabi bilgiler zaman içinde erozyona uğrayıp aşınsada onlar yine bilgi dağarcığımızın engin ovasında bereketli olüvyon birikintisi olarak yine bizde kalır. farklı ama verimli... Tarih, kimilerimiz için başkıltık; yastık altı kitaplarımızın içeriğidir. En az bir macera, bir polisiye, bir sosyal toplunsal roman hazzı alırız kimilerimiz onunla. Hani bu alanda senaryolar yazanlar, film ve dizi oluşturanlarla karşılaştıracak, tartılacak birikimi olanlarımız vardır. Bir başka deyişle kimilerimiz yazan, kimilerimiz çizen, kimilerimiz öykü dizen, kimilerimiz uyarlayan kimilerimiz oynayanlarız. Yoktur aslında birbirimizden farkımız aynı konuda, durduğumuz yerler ve aldığımız roller dışında.
Şu ""Muhtyeşem Yüzyıl."" İzliyorum. emek verilmiş, ter akıtılmış. Oynayanlar kendini kapıp koyvermiş. Ayrıntısına girmezsek tarihi konusuyla, eleştirel yaklaşımıyla batılı yoldaşlarından hiç de aşağı değil. Artıları bile görülebilir aslında.
Ben hem izleyen hem eleştirenlerdenim efendim. Elimde değil, emeğe yüzümü dönemem, emeğin; emekleri, emelleri sömürmesine de göz yumamam. Olaylar ana başlıklarıyla yüksek oranda tarihi verilere uygunluğundan doğrudur diyorum. Anabaşlık bakın, anabaşlık dışındakiler yorum, yani uydurma - eleştirme açısından değil, işin raconundan- işte burada nüans, kişisel bakış, canım öyle istedi keyfiyeti çıkar ortaya. Senaryo yazarının kişisel olarak vermek istedikleri devreye girer ki, bu kitleleri hiçe sayma boyutunda uzarsa dozu olumsuz yönde bozar.O zaman tüm nabızları tek elle tutamazsınız ve bazı nabızlar verilen şerbeti hoş bulmaz. Bu ayrıntıda ölçülü olunabilse, tarihe ve tarihin saygınlığına saygı gösterilse diziyi değerlendirecek kadar yıldız için samanyolundan kredi talep etmem gerekir.
Sahnede geri planda silik olarak görünen dünya küresinin niteliği gözlerden kaçmıyorsa çok özenli davranılması gerekir diyorum.
Biz emeğe saygı gösterecek, kaliyeyi taktir edeceğiz, onlar izleyenlerin de birşeyler -kimilerinin daha çok- bildiğini unutmayacaklar.
(24.01.2011)
Dünya izliyor... Tekrar tekrar kutluyorum emek verenleri ama dikkatlerini tarihi onurumuza yoğunlaştırmalarını da isteme hakkını kendimde görüyorum kalemimi takip eden toplum adına.
Karyolanın altında, perdenin arkasında değildik...
Yorum sizindir değerli okuyucularım. Saygılarımla efendim.
[email protected] Hikmet AKSU
haksu49@ (Cemali)
www.antoloji.com/hikmet_aksu Eğitimci-Şair-Yazar