Alçak ruhlu olanlar para arar, yüksek ruhlu olanlar ise saadet arar. ostrovski
DemAN
DemAN

Kalbim Dinamit Kutusu!

Yorum

Kalbim Dinamit Kutusu!

2

Yorum

1

Beğeni

0,0

Puan

934

Okunma

Kalbim Dinamit Kutusu!

Kalbim Dinamit Kutusu!

KALBİM DİNAMİT KUTUSU

Yağmurlar artık eski yağmurlar değil! Bir yağdı mı kovalardan boşalırcasına dökülüyor başımıza! Her damlası bin kovadan dökülür gibi! Ve damlalar sel olup taşarken, önüne ne bulduysa alıp götürüyor topladıklarıyla deniz anasına…

“En yorgun Nehirler bile dolanıp ulaşır denizlere”

Her yağış artık bizim felaketimiz oluyor! Kimi zaman insanların ölümüne kimi zaman da evlerimizi, yollarımızı ve barınaklarımızı yıkıp savuruyor!

_Bu dünyanın bulutları, havası biber gazı kokuyor!

Yeni nesil daha önce hiç görmediği kasırgalar, hortumlar ve öfkeli fırtınalara tanık oluyorlar, Bir yandan da taşan sellerle… Neden tüm bunlar şimdi oluyor? Diye sorarlar. Çünkü bizde önceki nesil doğa-tabiatı kendi elleriyle yok ettiler; denizleri kirlettiler, ormanları yakıp yıktılar… Şimdi hıncını bizden alır oldu doğa

_Bu ülkede toplumsal güvensizlik ortamı sağlanıldı!

Her nehrin, derenin, çayın ve akan suların önüne devasa kelepçeler takıldı! Akan suları dev barajlarla akışları durduruldu. Daha çok çıkar daha çok kazanmak için başkasının hayatı olan topraklarını su fiyatına istimlâk ettiler. Ülkemizde 502 baraj olmasına rağmen hala baraj yapımları hızla devam etmektedir; her yapılan barajlardan binlerce köy, köylüleriyle beraber sular altında kaldılar; Hayalleri, düşleri, mezarları ve okulları kaybolup yok oldular. Binlerce vatandaş yurtlarından olurken tepedekiler eserleriyle gururlanıp “çağ atlıyoruz, büyük sanayi hamlelerine devam” diyorlar…

_Siz Irmakları değil, barajları durdurun yeter! Akan sulara altından, kelepçeler yakışmaz beyler!


Depremler, seller, kasırgalar aslında doğanın patlamasıdır, öfkesidir bir bakıma… İnsanlara “durun” mesajlarıdır.

_Doğa insansız yaşayabilir fakat insanlar doğasız asla…

Gördüklerimiz duyduklarımız, duyduklarımız da felaketimiz oluyor beyler! Bir de tepedekilerin arzuları neden hep felaketimiz oluyor? Çünkü halkın istemedikleri, eylemleri, gösterileri hiç nedense ses bulmuyor ve felaket kaçınılmaz oluyor! Halkın karşı oldukları her eylem, onların yaptırımları olarak biber gazı, cop ve baraj olarak karşımıza çıkıyor.

Dur demesek; dün bize bırakılmayan yeşil- mavi doğayı yarın bizler de gelecek nesille bırakamayız!

İnsanları ötekileştirebilirsiniz fakat doğayı öteleyemezsiniz mümkünü yok başa çıkamazınız doğanın öfkesine…

_Parayı değil tüm canlıların hayatını, geleceğini düşünün insani olarak vicdani olarak da… Her kesilen bir ağaç ve her önü kesilen akan suların gazabı büyüktür

NOT: Türkiye’de DSİ tarafından yapımı gerçekleştirilen ve hâlihazırda işletmede olan 503 adet baraj olup, bunların işletmedeki 203 âdeti, büyük çaplı baraj diğerleri ise gölet şeklindedir.






DOĞ-ÇEV-KO gönüllüsü Deman Ronahi

Paylaş:
1 Beğeni
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Kalbim dinamit kutusu! Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Kalbim dinamit kutusu! yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Kalbim Dinamit Kutusu! yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
lacivertiğnedenlik
lacivertiğnedenlik, @lacivertignedenlik
15.11.2012 20:53:58
10 puan verdi
Her nehrin, derenin, çayın ve akan suların önüne devasa kelepçeler takıldı!

.

Her tarafı sarmışlar

Nefes verin diyorlar, ah Karadeniz kalbim

.
Etkili Yorum
Kıpkırmızı
Kıpkırmızı, @duygudamlaciklari
15.11.2012 11:57:16
10 puan verdi
Yine ne duyarlı bir yazı olmuş...
Gerçekler gün gibi karşımızdayken, biz uyuşturulmaya çalışıyoruz ufacık şeylerle...
Ormanlarımız özel arazi oluyor, zenginlerin oluyor. Orman herkesindir, su herkesindir. Yol herkesindir. Nasıl şahısa mal olabilir?

Bizden sonraki nesile rutubetli, kirli, nemli bir dünya bırakıyoruz. Çiçekler değil kokan artık, ıhlamur kokuları da yok. Adını bilmediğimiz çiçekler de kokmuyor artık, eskiden yoldan geçerken, her evin bahçesinde ayrı bir çiçek kokusu duyardık, bir daha nefes almak isterdik, bir daha bir daha...

Şimdi burnumuzu tıkayarak geçiyoruz her yerden, çünkü bahçeler yok, her yer sanayileşiyor. Daha fazla kazanmak adına, insanlar parayı kazanıyor da, yaşamak için alan kalmıyor... :(

Yazınızı üzülerek okurken, duyarlılığınızı tebrik ediyorum tüm yüreğimle,
Hep birlikte dur demeliyiz bu tür şeylere, geçenlerde olduğu gibi...
Nefes almak için, kendi doğamız için, yaşamak için...

Sevgi ve Saygılarımla,
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL