6
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1321
Okunma
" "Mustafacık " DİYEN BEDHAHLAR
Anam, babam, bütün ecdadım.
Sana tutunmuş, seninle yaşamışlar.
Aradan doksan yıl geçmişte,
Maalesef görülebilmiş, gözü ve kalbi karalar.
Daha nasıl anlatayım onlara, nasıl!
Senin yaşam ve özgürlük sebebimiz olduğunu, nasıl...
“Mustafacık” diye seni küçültmek isteyenler,
Kendi küçüklüklerini sergilediler.
Daha da devleştiğini görenler.
kahroldular, yerin dibine girdiler.
Seni yalnız ve terk edilmiş gösterenler
Topraklara bile sinmiş büyüklüğünü,
Silip yok etmek isteyenler
Kazdıkları kuyularında boğuldu,
Kalplerimize kazınmış sevgini silemediler.
Kıskanıp gözden düşürmek istedikleri,
Bir türlü hazmedemedikleri devrimlerini
Halkımıza ve dünyaya unutturmak istediler.
Gelip geçici sevgi sandı aptallar...hainler...
Büyük devrimcinin halk ve vatan sevdasını
Uşaklığını yaptıkları hainlere anlatamadılar.
Bu ne aymazlık, ne hainliktir ya rabbim!....
Köpek misali cami duvarını kirletenler…
Bıkıp usanmadan seni eleştiren, kötüleyenler...
Onları bayıltıp, bayıltıp, ayıltan; devrimlere karşı
İşledikleri suçların bedelini ödemeliler.
Ey… sevgili insanım… sakın unutma!
Yalnız doksan yılın davası değildir bu…
Yüzlerce yıldır üstümüze,üstümüze gelenlerin,
Her seferinde püskürtülüp, yok edilenlerin,
Emperyal güçlerin rövanş davasıdır bu.
Peki bu niçin böyledir?...
Niçin Türkün yurdunda eser bu fırtınalar?
Bastığın toprakların, kokladığın havanın,
Kirlenmemişliği, tertemiz kalmışlığı,
Denizlerle çevrili bir zümrüt ada oluşunun,
Cennet misali cazibenin sonucudur bu.
Ah bunu bir anlasanız, anlasanız! canlarım.
“Canımızdır” diye toprağımızı kavrasanız…
Cana- can, dişe-diş, kazanıldığını bilseniz,
Özgür ve dik yaşamların ancak,
Bu topraklarda olduğunu bir anlasanız…
O zaman dünya yeniden kurulmaz mımı?
Tüm hesaplar yeniden görülmez mi canlarım…
Kemal Polat
Atatürk gibi cesur ve akılcı olmalıyız.
Vatanımızda güven içinde ve mutlu yaşayabilmek için, ATATÜRK ün cesaretini ve AKILCILIĞINI örnek almalıyız.
ATATÜRK bu nitelikleri ile evrensel bir liderdir ve dünyayı kendine hayran bırakan başarıları kazanmıştır.
Cesareti fırsat beklemeden hissettirip göstermek ATATÜRK ün en belirgin mizacı ve vasfıydı. Çünkü o bütün başarılarını muhteşem cesareti ve Allah vergisi, cesaretine hep eşlik eden mükemmel aklı sayesinde kazanmıştır. Bu nitelik onun en büyük liderlik ve önderlik vasfıdır. Bütün bu değerli niteliklerinin yanında müthiş bir değerlendirme ve hesap - kitap adamıdır, ATATÜRK. Eylemlerinde, atacağı adımlarda, vereceği kesin kararlarda bu bilge liderlik vasfını önemle göz önünde bulundurduğunu görürüz. Bu değerli büyük insan nereye kadar yürünüp, nerede durulacağını kesin sonuçlar verecek şekilde hesaplardı. İnsanın en büyük vasfı, Allah ın verdiği sonsuz güç olan aklı en iyi ve en verimli şekilde kullanabilmesidir. İşte ATATÜRK bunu en iyi ve en verimli olacak şekilde kullanabilen insandı. Ne yazık ki Türkiye Cumhuriyeti ona doyamadan , onu en verimli olacağı bir çağında 57 yaşında kaybetti. O zamanki genç TÜRKİYE CUMHURİYETİNİN en büyük talihsizliğiydi ATATÜRK ün kaybı. Bu talihsizliğimiz , onun zamansız kaybından sonra, içine düştüğümüz olumsuz ve acı durumlar, bu günlerde daha da çarpıcı olarak hissettiriyor kendini.
ATATÜRK ün Türk milletine kazandırdığı devasa değerlerin en büyüğü ve değerlisi kuşkusuz CUMHURİYET REJİMİDİR. O büyük deha, Tür milletinin tüm gelişip ilerlemesini, çağdaş ve medeni bir toplum olarak yükselmesini bütün çözümleri yapılmış bir formül gibi CUMHURİYETİN içine monte etmiştir. Kendisinden sonra gelenler için aslında çalışılacak çok sağlam bir temeldi, Türk milletine hediye ettiği en sağlam çatılı Cumhuriyet rejimi.
Gelişip medenileşecek, çağdaş devlet ve uluslar arasındaki saygın yerini almak için temeli ve çatısı son derece sağlam, içi doldurulacak görkemli bir devlet yapısı bırakmıştı Türk ulusuna. Kuşkusuz noksanları da vardı bu yapının. Çünkü ömrü yetmemişti onu amaşladığı biçimde tamamlamaya. Açık, açıkta söylemişti bu noksanlıkları. “ Devrimler durağan değil, canlıdırlar! İşlenmeli, geliştirilmeli, bilimsel kural ve olanaklarla taçlandırılmalıdırlar “ derken, CUMHURİYET rejimine ve TÜRK ulusuna en halis ve en yüce güven duygularını iletiyordu.
Çünkü Türk milleti ve CUMHURİYET rejimi büyük ATATÜRK ün en büyük ideali ve aşkıydı. Bütün hayatını bu idealler uğrunda şekillendirip anlamlı kılarken, hem TÜRK ulusuna, hem de mazlum ve mahkum pek çok ulusa tarihin en etkili ve anlamlı dersini veriyordu.
Onun başarılarının hangi birini, düğerine üstün tutacaksın; hepsi bilimsel, hepsi insanlık ve insanlar yararına, her biri ancak ciltlere sığdırılabilecek tez’lerin konusu.
Bütün mesele ve sorunlar ondan sonra gelen bizlerde. ATATÜRK 57 yaş gibi kısacak, bin bir mihnet ve zorlular içinde geçen ömrüne, dünyaya örnek olan devrimleri sığdırmış. Arkasından gelen bizlere de, noksan kalanların tamamlanmasını istemiş ve bizlere yolunu göstermiş .
Bu noksanlıkları tamamlayacağımıza, bazılarımız vefasızlığın, haksızlıkların daniskasını yapmış; onu en acımasız savlarla eleştirmiş, günün yirmi dört saatinde devrimlerine sövgüler yöneltmiş, ATATÜRK ü aşağılamak ve gözden düşürmek için ona hiç ama, hiç hak etmediği iftiralar yüklemeğe çalışmışlar.
Bu çirkinlikleri yapanları burada uzunca sıralayarak değerli yurtseverlerin zamanlarını almağa hiç gerek yoktur.Türk milletinin büyük çoğunluğu onları biliyor ve tanıyor. Türk ulusu yaşadıkça ATATÜRK de yaşayacak ve ona olan bu yüce Ulusun sevgisi en güçlü dalgalar halinde kabarıp coşmağa devam edecektir.
NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE… NE MUTLU CUMHURİYET REJİMİ, ATATÜRK VE DEVRİMLERİ SEVDALILARINA… HEPSİNE SELAM OLSUN…
ÖLÜMÜNÜN 74. YIL DÖNÜMÜNDE ATATÜRKÜMÜZÜ MİNNET VE ŞÜKRANLA ANIYORUZ…. MEKANI CENNET RUHU ŞADOLSUN.
Kemal Polat