Sadece verdiklerini hesaplayarak hayatın matematiği yapılmaz. Hele pamuk ipliği ile bağlı olduğumuz şu dünyada. Kalbimiz ve beynimiz arasında kendimize göre oluşturduğumuz doğruları yorgun argın ararlen; Ne eş olmanın, ne ebeveyn olmanın , ne evlat olmanın, ne dost olmanın ne de insan olmanın yolu verdiklerini hesaplayarak bulunmaz.
Hayat bedel adı altında ödemeler yaptığımız "alış...veriş" lerden ibaret.!
Nitekim birşeyler verdiysen.? Mutlaka birşeyler almışsındır.! Değer ya da değmez. Ölçülerine aldığın nefes karar verecek, ve birgün sağlamasını yapacaktır. Nihayetinde, nefes "alış...veriş" i hayatta olduğunun göstergesidir. Sadece nefes vererek yaşayamazsın. Ancak oksijen alıyorsan, karbondioksit verebilirsin. Bu yüzdendir doğayı sever ve dengesine özenirsin.
Nitekim nefesin bittiğinde sana oksijen veren bir ağacın dibinde uykuya çekileceksin.
Basit bir hesap yapacak olusak;
Maddesel matemetikle beynini yoracagına, yaşamın kaynağının matematiğini hatırla. Terazinin bir darasını doldurduğun verdiklerinin yanı sıra karşılığında alabildiklerini de hatırla. ( Mutlaka aldığın birşeyler vardır) Ve huzurun matemetiği sana göre az ya da çok, doğru ya da yalnış, günah ya da sevap...vs. Her ne aldıysan bunu şükrederek işe yayar bir hale getirmende gizlidir. Çünkü; "ALMADAN VERMEK ALLAH’A MAHSUSTUR."