Bir kimseyi sahip olmadığı sıfatlarla övmek, onu kibarca yermek demektir. cemil sena
Erdoğan Ateşin
Erdoğan Ateşin

19. YÜZYILDA YAŞAMAK

Yorum

19. YÜZYILDA YAŞAMAK

1

Yorum

1

Beğeni

0,0

Puan

847

Okunma

19. YÜZYILDA YAŞAMAK

19. YÜZYILDA YAŞAMAK

İnsanlık tarihsel yolculuğun en fırtınalı dönemini yaşamaktadır.Gerici faşist- kapitalist-emperyalist dünya,küresel ekonomik ve bölgesel savaşlarla çalkalanmaktadır.Süreç,bütün kapitalist dünya için derin bir sistem krizine dönüşmüştür.Ezilen dünyayla,kapitalist-yarı feodal dünya arasında ki çelişmeler muazzam derinleşerek,her geçen gün insanlığı daha derinden etkilemeye ve bilinç sıçramasına yol açarak,yeni, mevzilerde ilerlemektedir.

Afganistan,Irak,Suriye’de emperyalist saldırganlığa ve yayılmacılığa karşı direnen milyonlar,insanlığın direnerek tutunmaya çalıştığı bu siperlerde geleceğin destansı mücadelesi şekillenmektedir.Kapitalist emperyalist sistemin merkezi düzeyde yaşadığı derin buhran derinleşerek devam ediyorken,insanlığın bilincinde hızla gelişen devrimci mücadele bilinci 19.yy bilinciyle aşılamaz,böyle düşünenler zamanı kafalarında donduran zamanın dışına çıkmış yapılardır.Onlar artık bugüne ait değildirler,bugünün dışındadırlar.

19.yy’dan bugüne durmaksızın derinleşen devrimci pratik,dünya genelinde yeni bir devrimci atılımın bütün birikimlerine gebedir. İnsanlığın bugün ayak bastığı toprak artık 19.ncu yy dünyasının toprağı ve havası değil,21.nci yy,toprağı ve havasıdır.Bilinçlerinde 21.nci yy yaşamayanlar kendilerini 19.ncu yy’da donduranlardır ve oraya saplanıp kalmışlardır,o bataklıkta hayat bulmaya çalışıyorlar,ama ! nafile...

Devrimciler-Komünistler,sınıf mücadelesi alanlarında kitleler içinde mevziye girerler ve o mevzilerde sınıf mücadelesini ilerletmeye çalışırlar.Gerici feodal kalıntılara karşı,demokratik devrimi, burjuvaziye karşı işçi sınıfı,kapitalizme karşı sosyalizmi savunanların genel stratejisi bir bütün olarak mücadeleyi örgütlemektir. Program,strateji ve devrimin bütün saldırı,savunma ve geri çekilme taktikleri bu mevzilerde üretilir.Programlar kağıt üzerinde tasarlanmaz,programlar mücadelenin pratiğinden çıkarlar ve öylece program niteliği kazanırlar.

.Kapitalist dünya insanlığa sınıf savaşını zorla dayatmıştır.Bu savaşta devrimcilerin-komünistlerin görevi,köylerde üretimden koparılmış, tarımı tamamen dışa bağlı bir hale getirilmiş köylülüğün yanında ,şehirlerde,işçi sınıfı yanında ve sendikasızlaştırılan milyonların önünde ,ülkeyi kuşatan ve karanlığa sürüklemeye çalışan ağalığa,şeyhliğe karşı mücadelede en ön saflarda mücadele etmektir.Programlar mücadelenin bütün bu alanlarından,pratik içinden çıkacaktır.

Erdoğan Ateşin
26 Eylül 2012

Paylaş:
1 Beğeni
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
19. yüzyılda yaşamak Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz 19. yüzyılda yaşamak yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
19. YÜZYILDA YAŞAMAK yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
levent taner
levent taner, @leventtaner
9.1.2025 09:05:44
"İnsanlığın bugün ayak bastığı toprak artık 19.ncu yy dünyasının toprağı ve havası değil, 21.nci yy, toprağı ve havasıdır. Bilinçlerinde 21.nci yy yaşamayanlar kendilerini 19.ncu yy’da donduranlardır ve oraya saplanıp kalmışlardır, o bataklıkta hayat bulmaya çalışıyorlar, ama ! nafile..."

Kıymetli hocam merhaba
Her şeyden önce kendimi sosyalist, Marksist, komünist, vs. tanımladığımı söyleyemem
Ama bu demek değil ki yazınızı ilgi çekici, dikkat çekici, üzerinde durulası bulmadım

Üstte alıntı yaptığım yazı bölümü nirengi noktası, bam teli olmalı, bir inşaatta kolonlar, kirişler belki

Elbette bir siyasi ideolojik yapının şekilci mensubu olmak yanlış, lafzi kafalar dogmatiktir, öze inemezler, inenlere de tepki gösterirler

Bir ideolojinin, dünya görüşünün merkezden çevreye doğru açılım yapan halkaları arasında zıddiyet, çatışma peyda olur, merkezdeki Ortodoks kafa sizin dediğiniz öze bağlı kalarak koşulların izini sürmek isteyen kafayı negatife alır, en azından mesafe duyar

Bir bakıma aynı dinin mezhepleri arasındaki husumetin farklı dinlerin mensuplarının ihtilaflarını, çatışmalarını aşması gibi, bir apartmandaki komşuların birbiriyle çatışması aynı alanı paylaşmaktan kaynaklanır, sorunları da üleşirler haliyle, komşu ülkelerin birbiriyle zıddiyeti, sınır ihlali, kıta sahanlığı, on iki mil gibi meseleleri Güney Amerika ya da Çin Hindi yarımadası ülkeleriyle yaşamıyoruz ki, eski Türklerin en büyük düşmanı Çinlilerdi, Anadolu Türklüğünün ise Yunanlılar, Ruslar, yerine göre Araplar, İranlılar, aynı coğrafyayı, hinterlandı paylaşıyorsun ve ortada cazip bir rant alanı, pasta var hani

Daha genel ifadeyle; "insan insanın kurdu" olduğu gibi alt kümelerde de sağcı sağcının, solcu solcunun, dinci dincinin kurdudur, demek insanoğlu meselelerinde, menfaatlerinde önce silahı hemcinsine çevirmekte, benliğimizin derinliklerindeki "id" katmanından kaynaklanan itlik damarımızdır bu affınıza binaen

Efendim hakikat, gerçek derdinin yerini çıkarlar alırsa herkes kendi mahallesinin derdine düşer, burnumuzun ucunu göremez hale geliriz. Yoğun siste görüşün daralması misalidir açıkçası

Bu arada hocam, devrimci sosyalizmin ya da genel olarak tüm devrimci anlayışların işi önceki asırlara göre giderek daha zor, çünkü insanlık modernleşme adı altında, bilimsel teknolojik devrim adı altında bir tür soysuzlaşmayı kutsamanın derdinde korkarım ki, önümüzdeki on yıllarda dünya yapay zeka derken, Androidlerin dünyası olacağa benzer, insanın yerini insansılar alacak ve sanmam ki insan daha mutlu olacak

Covit ile Corona arasındaki büyük aşkla provası yapılan sentetik bir dünyaya karşı tetikte olmalıyız, ama nasıl? Suni hastalıklarla insanların evlere hapsedildiği, klasik evin yerini yaşam ünitesine bırakacağı, çıkma hastalanırsın komutlarıyla gerçek insanın bir ketenpereye getirileceği, sokağın devreden çıkarılacağı bir dünyada devrimci mücadeleyi de korkarım ki insansılar verecek

Nihayet yüreğinize, emeğinize, kaleminize, kelamınıza bereket benim hocam
Selam ve saygılarımla.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL