Bir kimsenin beni yüzüme karşı methetmeye hakkı olursa, yüzüme karşı beni tenkit etmeye de hakkı olması lazımdır. bısmark
Hazal  Karadağ
Hazal Karadağ

Babama Masallar (son)

Yorum

Babama Masallar (son)

11

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

1710

Okunma

Okuduğunuz yazı 24.9.2012 tarihinde günün yazısı olarak seçilmiştir.
Babama Masallar (son)

Babama Masallar (son)

“Polyanna bir mavisiz gök
Külkedisi bir uzun ağıttır çocukların dilinde
Evvel zaman içinde sütü kırmızı damlıyor masal koyunlarının
Büyüdü yedi cüce
Ah ölüm pamuk prensesi alıştırıyor kendine”




Ölümün kirli sakalları ağarınca/ kuşluk vakti
Gölgesiz kaldı Karadağ yamacında
Xezal’ın ayrılığa b/ölünmüş adımları….


Usul usul özledim
Yürek dayanmaz yoksa….
Adı adımla eş yorgun bir güz sabahında yaprak yaprak dökülüyorum sana. Bir kaçkın özlem gurbet gurbet sancılanıyor yürek yerimde. Tiz sesle “Min bêrîya te kirîye”
_Tüm mısralarda adının harfleri çoğalırken
Yeni anlamlar kuruyorum yokluğunun koynuna
Bıraktığın yerdeyim hâlâ_


Dolmuşken saçlarıma aklar sana varan yolların sonrasında dönmüşken sele ve dokunmuşken kederler alnımın yokuşuna sendeliyorum yüreğime sızan her mızrap sesi suskusunda…


Siyah ayinler dönencesinde düşüyorum kederin zülüfüne
İçimdeki çocuğa ihanet ediyor semazen hıçkırıklarım
Ve k/ana k/ana içtiğim kılıç kesiği isyana muzdarip dudaklarım
Sus düşüyor ellerim çığlığıma…

Gözlerimi kapayınca bir boşluğun savunmasız sanığı oluyor bedenim. Düştükçe dehlizlerine karanlığın,
Kederi sabitleniyor çehremin. Yerin yedi kat dibine sığamıyorken bedenim gölgesizliğe isyan ediyor yüreğim. Anacığımın dar oyalı yazmasını tutuyorken avuçlarımda, incinmesin diye dualar sıkıyorum dişlerimle kelimeleri…


Gece harami heybesinden dökerken dünlerimi
Sepya fotoğrafların selamı kanatıyor kapanmayan sen’imi
Sabrımı ırgaladıkça kangren ayrılıklar
Arşı âlem tutuşuyor yüreğim
Avuç içi kadar küllerim savruluyor kahrımın rüzgârıyla…



Kıyamet artığı sözcükler savuruyorum olan biten yiten çarkında eridiğim yalan dünyaya…
Hani bakarda görmez ya insan, hani duyarda anlamaz algılayamaz ya varoluş gayesini öyle kem ve küm sayıklıyor dudaklarım hararetle…

Kök verdin ya toprağa,
Hasret misin diye endişelenmiyorum tulum peyniriyle demli çaya…
En sevdiğin türkü çalıyor radyoda şivan dilinden yüreğe inme”kewe narine”...
Onlarca roman okuyorum. Okudukça sırnaşıyor hüzünler okudukça mutsuz sonlarda yalpalıyorum.
Kahramanların kirpiklerinden ölüm soluduğu ağzından suni bedenler yaktığı şekilsiz masallarda kesiliyorken sesi soluğu gülümseyişin,güneşe kananlar cemreden oldu…
Sonra sorular arasında diplere düşüyor yetim.

Hani şu yaşama sevinci dedikleri şey, atlıkarınca misali bir şey mi?

Ya da her yeni güne astarsız sevinçler biriktirmek mi?

Teyelsiz gülümsemelerle ağız dolusu haykırmak mı?

Mutlu sözcüğü mutlu mu sahi onca yürek medet umarken her harfinden?

Biliyorum ki geceleri çok seversin. Şimdi en temiz yıldızlar düşüyor üzerine. Bir dilek tutsana benim için.Toprak kadar, susman kadar derin…


Bir demet menekşeyle yasına düşecek adımlarım
Yangın özlemlerimle
Soğukluğundan öpeceğim adını
Üşüme babacığım
Çarşaf çarşaf örteceğim kabrini
Dudağıma mimlenen dualarımla…


Bayramlar pusu kurmuşken duldasız yaşlarıma
Takvimler dönümünde yılının/bir gözü açık
Ellerinin nasırından öpmek istiyorum
İnancım bastırırken ağıtlarımı/dolukmuş suskumla umut
Anladım ki,
Hicranım baharını yaşıyor yeniden
Hasret/liğ/im taş duvar ortasında…


Sessizliğinin de bir dili var
Boşluğunun anlam eşiği
Adımlarımı acıttıkça neler neler öğrettin sancıyan çocukluğuma…
Gittin ya
O gün bu gündür
Sırtım üşüyor baba

Masallar sıvasız örüldü yokluğunda...




Hazal Karadağ



Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Babama masallar (son) Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Babama masallar (son) yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Babama Masallar (son) yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Aynur Engindeniz
Aynur Engindeniz, @aynurengindeniz
27.9.2012 11:12:42
İçli bir şarkı gibi dinledim...Ne acı ve ne güzel sevgili şair.
Söyleyecek söz bulamıyorum. Çok beğendim desem, okuduklarım edebiyat değil, acılı bir iç sesi. Evet metin olarak son derece güzel ama...İçindeki samimiyet insanı edebi konuşmaktan men ediyor. Sus ve dinle diyor sanki...

Öyle yaptım.

Sevgimle.
Neva Ney
Neva Ney, @neva-ney
25.9.2012 22:53:46
Günün askısına yakışan bir anlatı. Tebrik ederim. saygı ve sevgimle dost hazal.
Şükran AY
Şükran AY, @sukranay
25.9.2012 22:12:15


Tek kelimeyle muhteşemdi.Varolsun gönül emeğiniz Hazal Hanım.

Kalben tebrik ederim başarınızı.En içten sevgi ve saygılarımla.
küsss
küsss, @kusss
25.9.2012 21:00:10
iyi ki güne gelmiş..okumasam üzülürdüm..

ne çok ben vardı bu şiirde,ne çok şey buldum kendimden..

"Hasret misin diye endişelenmiyorum tulum peyniriyle demli çaya…" acaba gerçekten endişelenmiyor mu yazar,pek öyle gelmedi...

sırtın sıcacık kalsın hep inş...
Mehtap ALTAN
Mehtap ALTAN, @mehtapaltan
25.9.2012 18:40:40
sahi babam, en son gamzeme dokunan parmağının kokusunu hisseden ben şimdi neden gölgeni çizemiyorum artık göğe!

yoksa...

tebrikler Sevgili Hazal...

Özlem Uzunlar
Özlem Uzunlar, @ozlemuzunlar
25.9.2012 18:12:05
duan kabul olsun "Hazal" eserini okurken nasıl titrediyse içim, nasıl sağlam bir kalemle ve kederle yazıldıysa bu masal etkisi uzun süreceğe benziyor...

tebrikler şair...

lacivertiğnedenlik
lacivertiğnedenlik, @lacivertignedenlik
25.9.2012 13:55:19
sen şiirlerinde ve yazılarında öyle çığlık atıyorsun ki babasızlığa ,seninle atıyorum o çığlığı acı bu olsa gerek diyorum
Angie
Angie, @semaenci
25.9.2012 12:33:01


Mevsim hazan. Ve Hazal Ağıdı kulağımıza dolan...
Ve bütün yüzler sepya yine fotoğraflarda. Can'ımsın.



Zümra Zen
Zümra Zen, @zumrazen
25.9.2012 09:04:28
Sessizliğinin de bir dili var
Boşluğunun anlam eşiği
Adımlarımı acıttıkça neler neler öğrettin sancıyan çocukluğuma…
Gittin ya
O gün bu gündür
Sırtım üşüyor baba…

,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,

Akılma düştü birden..

Hz Rasulullah sav Mekke sokaklarında bir çocuk görür boynu bükük, yanına yaklaşıp hüznünü sordu, savaşta babasını kaybetmiş annesi ölmüş. Hz peygamber çocuğa istemez misin yavrum ben baban Aişe annen olsun dedi. O çocuk bahtiyardı artık mutluydu.

Ve o büyük Peygamber iki parmağını birleştirerek, yetime iyi davranan mahşerde benimle böyle bitişik olacak buyurdu..

İşte yetimlerin babası Hz Rasulullah..

Güzeldi, anlamlıydı, acıydı..

Kaleminiz daim olsun..Saygılar..

-Ezrak Rahel-
-Ezrak Rahel-, @ezrak-rahel
24.9.2012 19:25:32
10 puan verdi


Babasız cocuklar
xeribi diye zılgıtların yakıldığı zamanları
Kirpiklerinin Islak duvarlarına sözyaşları
ve
yüreklerine giydikleri sessiz qerinlerle

büyütürler



Saygıyla şair...


-Götürdüğünüz kıyılarda deniz fırtınalıdır gayri-








DİLEK YILDIZI
DİLEK YILDIZI, @dilekyildizi
24.9.2012 19:02:58
10 puan verdi
Sevgili "hazal",
ben bu yazıyı yerğime kırmızı kurdeleyle bağladım işte..Daha ne diyeyim..
Yüreğine sağlık....
En derin sonsuz saygılarımla.....
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL