Okuduğunuz
yazı
19.9.2012 tarihinde günün yazısı olarak seçilmiştir.
...
...
Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Bugünlerde çok yazamıyor, çok yoruma zaman bulamıyorum. Ama bu yazıyı okuduğumda ikısa da olsa yorum yapacağıma ahdetmiştim. Çok beğenmiştim.
Köpek korkusunu çevremden bilirim. Birçok arkadaşım korkar. Aslında her insanda bir hayvan fobisi var. Mesela bende de iki fobi var... Yılan ve fare... Hangisini görsem ardıma bil bakmam kaçarım...
Yazı çok güzeldi ve yerini bulmuş, güne gelmiş. Gerçi siz gibi yazarlar güne gelmeyi çoktan aşmışsınızdır. Onu da bilirim...
Sayın Hocam, Gülümseyerek okuduğum ,güzel anlatımlı yazınız çok hoşuma gitti. Yahu Hocam,sizin gibi yapılı ,bir koca adam, köpekten korkarak ,kendisini denize atıyor ve açıklara kaçıyor ha. Eminim ,Doberman gülmekten işemiştir. Ama o küçük köpeği kurtarmış olmanıza ne demeli? Bence çok büyük bir sevap işlemişsiniz. İnsanlık adına teşekkürler Hocam.
Kırmızı kurdela bu sefer de ,yerini doğru bulmuş. Saygılarımla.
kukurikuu tarafından 9/21/2012 11:21:18 AM zamanında düzenlenmiştir.
BEDDUA ETMEYİ HİÇ SEVMEM AMA, "inşallah, şöyle eşşek gibi bir dobermanla başın belaya girer de kaçmaya mecbur olursun!" Ben kaçmam filan deme gözünü seveyim, yukardaki resimdeki çocuk gibi kalıyor adam mübarek köpeğin karşısında...:) Neyse, bedduamı geri almıyorum, boşuna uğraşma...SAYGIYLA
bu gerçek bir hikaye ise çok güzel sizin gibi köpek sevmeyen ve korkan biri bile o köpeğin hayatını kurtarmakiçin çabalamış ben hayvan besleyenleri anlamıyorum sıkılınca hemen onlardan kurtulmaya öldürmeye çalışıyorlar.Allah ıslah etsin saygılar
Güne gelen yazınıza tebrikler, yazınız her zaman keyifle okutturuyor kendini. Köpekleri çok severim ama sizin gibi her sene aşı olmak zorunda olmak, gerçekten çok sıkıntılı. En küçük oğlum beş yaşlarındayken, bahçede oynarken bir kedinin kuyruğunu çekiyor, kedi de dişlerini koluna geçirmiş.Eşimi işten aradık, bahçe eldivenleriyle kediyi yakalayıp çuvala koydu, hıfzısıhhaya götürüp kudurur mu diye karantinaya aldılar. Ben her gün otobüsle kediye yiyecek taşıdım, oğlumu da kuduz aşısı yaptırmaya hastaneye Sultanahmet'e.Dört aşıdan sonra hayvan temiz çıktı da, ben de oradan oraya dolaşmaktan kurtuldum. Sıkıntınızı çok iyi anlıyorum, selam ve saygılar.
Evet, maalesef hayvanın kuduz olup olmadığını bekleyemiyorsun, hemen başlıyorsun iğneleri vurulmağa ve hayvanın temiz olduğu anlaşılana kadar dört, beş iğneyi yemiş oluyorsun. Hayır, ısırıyor keratalar; ısırmayıp da havlamakla yetinseler...:) Değerlendirmeniz için teşekkürler. Saygılarımla
Son zamanlarda okuduğum günün seçkisi yazılarının en güzeli. Köpek sevgisi öyle bir şey ki sonradan tutkuya dönüşür. Eğer bu yazı kurmaca değil de gerçek ise siz ruh dünyası yüceleşmiş canlar arasındasınız demektir. Tebrik ederim.
1.TEKİL ŞAHIS ÜZERİNDEN YAZDIĞIM ÖYKÜLERDE Kemal adı geçiyorsa birebir yaşadığım anekdotlardan, yok eğer bir başka isim kullanmışsam yaşamadığım kurgulardan oluşurlar, benim yazın sırrımdır bu...SAYGILAR
Günlerdir okuduğum ^''Günün Seçkisi'' yazılarının arasında en beğendiğim diyebilirim. Köpekleri bir kere sevmeye gör, artık bu sevgi tutku olur. Eğer bu kurmaca değilde gerçek ise, siz insanlığın ruh yüceliğine erişmiz canları arasındasınız. Tebrik ederim.
Öykü samimiyet ve akıcılıkla devam ediyor. Sizin gibi bir çok devamlı öyküyü bir arada yazan başka birine rastlamadım. Her öykünün ruh haline ayrı ayrı bürünmek zor olsa gerek.
Sanırım bu uygulama daha kolayıma geliyor. Genelde kendi söylediği yalana kendi inanan biriyimdir. Şu köpek fobili öyküleri yazmaya başladığımdan beri bende köpek fobisi oluşmaya başladı. Bu arada Soylu'yu da konuk edinebiliriz, daha doğrusu ben ona konuk gidebilirim.SAYGILAR
hikayenizi okudum,neden hayvanları sevmiyorsunuz?onlara sevgi gösterirseniz korkmanıza da gerek kalmaz...hiç tanımadığım,vahşi köpekler bile ben onları sevince kuzu gibi oluveriyorlar...herşeyin başı sevgi...
HAYVANLARI SEVERİM, NİYE SEVMEYEYİM Kİ? BEN DEVAMLI SARIMSAKLI DA İKAMET EDEN BİRİYİM. . KEDİLERİNİ, KÖPEKLERİNİ GETİRİP BURALARDA BIRAKIP GİDENLER, SÜRAT TEKNESİYLE BİR HAYVANCIĞI SUYA ATIP EĞLENCE OLSUN DİYE PARÇALAMAYA ÇALIŞANLAR VARKEN BİZE HAYVAN DÜŞMANLIĞI DÜŞMEZ... YAZ SEZONU DIŞINDAKİ ZAMANLARDA ONLAR İÇİN MAAŞINDAN BÜTÇE AYIRIP AÇLIKTAN ÖLMELERİNİ ÖNLEMEYE ÇALIŞAN BİR ADAMIM. BAHÇEMİ İKAMET EDİNMİŞ KIRK CİVARINDA KEDİ VAR. TEKNEYLE YARALADIKLARI HAYVANCIĞI BİR BUÇUK AYLIK MAAŞINI SARF ETTİREN BİR ADAMIM. BİZİM HAYVAN SEVGİMİZ YADSINAMAZ. KÖPEK FOBİM ONLARDAN KORKUMDAN DEĞİL, KÜÇÜKLÜĞÜMDE VURULDUĞUM KIRK KADAR KUDUZ AŞISININ PSİKOLOJİK BİR KALINTISI OLARAK İĞNE VURULMAKTAN KORKTUĞUM İÇİN. BÖYLECEW YALNIŞ ANLAŞILMAYI DÜZELTMEYE ÇABALADIM, UMARIM ANLAŞMIŞIZDIR. SEVGİ VE SAYGIYLA
Hocam yine böyle köpek sevginizi(!) ifade ettiğiniz güzel bir yazınıza kısa bir yorumda bulunmuştum geçmiş zaman. Tam yerine denk geldiği için manzara niyetine aynı telden gideceğim müsaadenle. (anlayacağın eski yorumumdan birkaç satır araklayacağım)
Mevzu çok affedersiniz köpek olunca otuz yaşına kadar köpek fobisi yüzünden hayatı zindana dönmüş birisi olarak konu hakkında ileri geri konuşmam ukalalık sayılmaz inşallah.
Hayal meyal hatırlıyorum ben daha çok küçükken(3–5 yaş gibi) bir köpeğimiz varmış, çomar cinsi, irice bir şey, öyle ki at diye sırtına binermişim. İsmi de Pli-pli. (isminin geh bili bili, geh bili bili ile alakası yoktur, tamamı ile özgün bir isimdir). Valide hanımın anlattığına göre bu köpekle ben o kadar sevişirmişiz ki ben deyim Tarkan’la “atıl kurt”, sen de Rin tin tin’le Red Kit, o derece yani.
Mukadderat işte; köpeğe emri hak vaki olunca köpek sevgimiz on iki yaşına kadar sekteye uğruyor. Tam da o aralar da bir sokak köpeği artık nerden torpil ayarladıysa, mahallemize kadrolu olarak tayin oluyor. Öyle bir köpek ki zayıf, cılız, minyon tipli, sünepe bir köpek işte. Düşün, mahalle kedileri akşama kadar enseye tokat g..te parmak gidiyorlar bu köpekle.
Heyhat; ne hikmetse bu uyuz köpek beni gördüğü zaman, bırak görmeyi mahalleye adımımı attığımda (kokumu alıyor zaar) yedi başlı ejderha kesiliyor köfte hor. Uyuduğu zamanı kolluyorum sokağa çıkmak için, arkadaşlarla oyun oynamak için. İşin garip tarafı bir tek bana hasta eşşolu. Mahallenin kedileri kıçlarıyla gülmekteler halime.
O zamanlarda bilmem hatırlar mısınız; kasası galvanizli sacdan yapılmış, ekmek dağıtılan at arabaları vardı. Yine böyle bir gün hareket halindeki ata musallat olmuş bizim uyuz. At tekmeyi yapıştırınca ata arabasının altında kaldı da kurtuldum. Köpekten kurtuldum lakin korkusu kaldı. Senin anlayacağın şirin mi şirin bir köpek fobim olmuştu.
Daha sonraları bir gün babam eve henüz gözleri daha açılmamış yavru bir kurt-çoban kırması getirdi. Suratı kapkaraydı adını hemen “Kunta” koyduk. (ismi o aralar TRT’de oynayan meşhur “Kökler” dizisinden araklayarak koymuştuk, pardon esinlenmiştik). Eşşolusu bir sevimli bir sevimli ki sormayın. Kunta ile ilk günlerimiz kakara kikiri içinde geçti, ula köpek büyüyüp geliştikçe kimseyi takmaz oldu iyi mi. Patronluk taslamalar, posta koymalar derken bir gün ceza sahası içinde pardon bahçede valide hanıma dokuz kusurlu hareketken bir tanesini yapınca babam Kunta’yı yatılı okula yazdırmak zorunda kaldı. Hatırlıyorum belediyeden gelmişlerdi de zor kullanarak yatırmışlardı (toprağı bol olsun Kunta da yatış o yatış)
Bu arada olan bize oldu, köpek fobimiz katmerleşti
Yirmili yaşların sonlarına doğru çalıştığım yerde bir arkadaş fark etmiş bendeki bu köpek korkusunu. Sağ olsun onun sayesinde bu köpek fobimden kurtuldum. Beş altı tane madde saymıştı bu fobiden kurtulmak ile alakalı. Ben sana ilk maddeyi söyleyeyim ötekiler o kadar mühim değil.
“Köpeğe ondan korktuğunu sakın ha sakın belli etmeyeceksin” işte bu kadar.
Haliyle korkumu yenince köpekleri daha yakından tanıma fırsatım oldu. Öyle ki iki tanesine ebelik bilem yaptım. Hâlihazırda işyerimizdeki köpeğimiz “Putin” ile seviyeli bir ilişki içindeyiz, her ne kadar her gün arabamın tekerleklerine işeme huyundan vazgeçmese de “seviyom itoğlunu” :- )
Son olarak şunu söyleyeyim "yaratılanı sev yaratandan ötürü “(Yunuz Emre)
BENİM KÖPEK FOBİM DE, ASLINDA KUDUZ AŞISI ACISIYLA ÖRTÜŞEN BİR ŞEY, YOKSA KÖPEKLERİN BİZATİHİ KENDİLERİNDEN DUYULAN BİR KORKU DEĞİL. YEMİN EDİYORUM Kİ, HER YIL, MUTLAKA BİRKAÇ KUDUZ AŞISI YEMEK ZORUNDA KALIYORUM. OYSA ISIRMASA DA HAVLAMAYLA İDARE ETSE, NE O (kuduz olup olmadığının tespiti için) MEZBAHADAKİ ve/veya BELEDİYE KÖPEK MERKEZİNDEKİ DEMİR KAFESLERE KAPATILACAK, NE BEN O İĞNELERİ YİYECEĞİM. Saygılar
Pardon, belirtmeden geçersem, eksikliğini hissedeceğim: BEN DE ZATI ALİNİZİN ŞİİRLERİNE MÜPTELAYIM. HERBİTİNİ ADETA EZBERLERCESİNE OKUMAKTA VE ONLARDAN ÇOJ ŞEY ÖĞRENMEKTEYİM. DÜZ YAZILARINIZI DA OKUYORUM TABİ,, Kİ, DENK GELDİKLERİNDE AMA ŞİİRLERİNİZİ ATLAMIYORUM... (Ne yapayım bu da benim dürüstlüğüm:))
Bütün sorun; hayvanları, özellikle de, köpekleri iyi tanımamış olmanızdan kaynaklammış. O Doberman'da size birşey yapmazdı. Etki-tepki olmuş. Siz, korkup kaçınca; o, sizden daha çok korkup, sizi takibe almış... olayın, diğer yüzü: bir köpektan korktunuz. Doberman. Waw... Zarar verici köpek. Şartlı refleks: Kaç... Terrier: Küçük. Zarar vermez. Alt tarafı; edepsizce havlar... Refleks: Tut... Bize zarar vereceğini düşündüklerimizden, kaçarız... Güvende olacağımızı hisstettiklerimize; yaklaşırız... Yanılıyor olabilir miyiz? Saygılar, selamlar.
Aynen o duyguyu yakalamak istedim...Aslında aklıma şimdi geldiş, keşke yaralı köpeği doberman yazsaydım da beni kovalayanı terrier yazsaydım... Dur, kitap için arşivdeki aslını o şekle dönüştüreyim... Değerlendirme için teşekkürler...
Eser Akpınar
, 10 puan verdi , etkili yorum yaptı.
Yazınız insanoğluna inşallah örnek teşkil eder. Ben de korkarım köpekten. Köpek korkum var ama o hayvanlar öyle sadıklar ki. Güzel bir paylaşımdı Kemal Bey. Tebriklerimle, saygılar
Yolda birine çarparsın tamam aşkımı buldum . Köpekleri sevmezsin ama, Başlarına bir hal gelir kahrolursun. Sevinmedim diyemem, Küçücük bir dost bulmuşsun. tebrik ederim saygılarımla.
bu öykü biraz da köpek fobimizin onlara aslında düşman olmadığımızı anlatmak için yazıldı... ama, bizim flobimiz nedeniyle uzak durmaya çalıştığımız o zavallı hayvanlara o şekilde ölmeyi reva gören o insanlara ne demeli... SAYGILAR
GÖBEK İŞE YARAMIŞ VE DUBA FAZİFESİ YAPMIŞ....:)))))) KEMAL BEY, KÖPEK FOBİNİZ, KÖPEK HOBİSİNE DÖNMÜŞ YA ÇOK SEVİNDİM.( Kurgu değildir demi?) ÖYLEYSE DAHİ BU YİNEDE İYİYE İŞARETTİR.
YOK...MAKSİ GİBİ CANAVARLAR OLDUKÇA KÖPEK FOBİM GEÇMEZ BENİM. ONLAR YÜZÜNDEN HER SENE BİRKAÇ KERE KUDUZ AŞISI OLMAK OLMASA... TERRİER GİBİ BİR KÖPEKTEN KORKMUYORUM ELBETTE... SAYGILAR
yine güzel bir anlatıla anlatmışsınız umarım biraz korkunuz geçmiştir köpeklerden sevimli hayvanlar onlar ve çok sadıktırlar yaptığınız iyiliği asla unutmazlar rabbim size başka yerdeb verir o ghayvana yaptığınız masrafıda saygımlasınız merhameyli dost
öncelikle geçmiş olsun, merhametinizin korkunuzun önüne geçerek muhtaç olan canlıya yardım eli uzatmanıza çok sevindim, umarım köpeklerle aranız düzelmiştir. anlamlı yazınız için teşekkürler. saygılar.
Bundan sonra daha fazla hassasiyet gösteririm Kemal amca, eleştirmeyi haddim görmüyorum şimdiye kadar az okumuş, yakın geçmişte hiç kitap, gazete, dergi okumamış biri olarak. Satışlar hakkında sadece sizin bir kaç yazdığınızı biliyorum Kemal amca. Başkalarını bilmem ama en önden olamasa da ben biletimi aldım, o gün bir aksilik olmaz ise bu keyifli konseri izlemek üzere yerimde olacağım. Sevgilerimle..
Teşekkür ederim Fişkriye kızım... Senden şikayetçiyim sana...Yorum yazmıyorsun hiç. Oysa yazılarımızı değerlendirdiğinizde çok mutlu oluyoruz... Bu arada anti parantez 23 ündeki kjonserin bilet satışlarından bir haberin var mı? ne kadar olmuş? SEVGİYLE KAL...
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.