13
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1870
Okunma


Kendimi , bir türlü ikna edemiyorum. Neden ben böyle takıntılı, böyle sivri ve böyle ters düşünen biriyim ,anlamıyorum.
Bildim bileli,boşa damlayan suya (Yunanistan da bile, suyu boşa akıtmadım, yıkanırken), boşa yanan lambaya, köprülerdeki boşa beklemelere, şehir içindeki paralı yollara, koca ormanın yanışını seyredip de, yol ortasındaki kurumuş ağacı, taparcasına koruyanlara, yavrulu bir köpeği zehirletip, aynı günün akşamı çocuklarıyla yemeğe oturanlara, kızını seven fakiri, sapıklıkla suçlayıp, zengin çocuğun ,nişanda donunu ,pijamasını seçmek için, Osmanbey’de ,taban patlatanlara ve pek çok şeye, aklım ermiyor.
Ama ,en çok, şu her sene , koca kepçelerin söküp attığı (Şu sıralar, Maslak-Sarıyer- Darüşafaka da ,bu durumda) canım kaldırımların, eskiyemeden yenilenmesine, milyonlarca liranın (Üstelik bu paraları veren kuruluşların ,milyon dolarlar borçları varken), bir yandan sokağa atılırken, binlercemizin vergilerinin, bir kişiye pompalanmasına, günlerce süren, bir bok yaptığını zannedip, ‘’Verdiğimiz Rahatsızlıktan Ötürü Özür Dileriz’’ levhalarına da, aklım ermiyor. Sen ,beni rahatsız etmiyorsun, ömrümü, umutlarımı, geleceğimi çalıyorsun .Sokaklarda çiğniyor, çiğnetiyorsun .
Düşünmemeliyim, tanıdığım İstanbul içindeki ,beş Belediye Başkanı’na gidip, kaldırım ihalesi almak için ,el pençe divan durmalıyım. Usullü usulsüz her ihaleye girmeliyim. Boyumu aşarsa satarım , komisyonumu alıp. Az çimento ,bol çakıl, yağmurun bile aşındıracağı, un ufak şekiller uydurup ,yeni buluşlarcasına satmalıyım, Avrupa demodelerini. Ama olmuyor işte.
Asker’imin, Polis’imin, Korucu’mun, Öğretmen’imin ,Doktor’umun , Memur’umun ; Karakolunu, lojmanını, okulunu ,resmi dairesini,RPG-7 roket mermisi delerken, havan mermileri, çatılarını uçururken, hala Mehmet’im, yırtık kum torbalarının ardında, titreyerek Yurdumu beklerken, binlerce ,binlerce okul, derslik, hastane eksik ve çürük yapılarda, bir torba çimentoya ,bir metre demire ,muhtaç haldeyken, kamyon kamyon betonun yerlere saçılması, beni elimde olmayarak rahatsız ediyor.
O yollardan geçerken bom boş ,eskortlar eşliğinde ,bunu görüp de, ‘’ Yahu ,siz ne yapıyorsunuz Sayın Başkan? Daha geçen ay ,Ankara’da kredi için, avuç açan siz değil miydiniz?’’ demeyen büyüklerimize de, akıl erdiremiyorum.
Bu gün, 25 Civan da, Afyon da, nedenini bilmediğimiz bir şekilde ,vatanımın ,ecdat kanları ile sulana sulana ,Hürriyet ve Demokrasi fışkırtan topraklarına ,hayata doyamadan, yaşam sürecinin taa başındayken düştü . El bombasını iyi tanırım, tahrip uzmanıyım ayrıca. Hata ,kaza veya sabotaj olabilir ama ,o iğlo lara ,giriş çıkış yollarına, daha çok harcamalar yapılsa, daha kolay sevk usulleri, aydınlatmalar olsa, perdelemeler, bölümler,kuyumcu dükkanı gibi , nakliyatlar, cam fanuslar, kırılacak kadehler gibi, hassas olabilse ve biz sadece bu sistemde ,kul hatası araya bilseydik.
Pek çok köyümün ,Avrupa standartlarında yolu, suyu, elektriği yok.Binlerce evin tuvaleti ,bahçelerde, ahırlarda. Ibrık ile şeyini yıkıyor. Banyo hak getire. Ve sen ,kaldırımları her yıl söküp söküp,yeniden yapıyorsun. Üstelik, aylarca süren inşaat pisliğinle birlikte. Hiç düşünmez misiniz,yaklaşan deprem, olası bir savaş,sel baskınları,yıkılan köprüler, çimento olmadan, ön tedbirler alınmadan nasıl atlatabilinir? Özelleştirme adı altında sattığımız çimento fabrikaları ,bir gün bize ters dönerse , sokaklara ,kullanılmayan yollara , fuzuli laleler gibi döktüğümüz betonları ,nereden bulabiliriz?
Bir üst geçit, bir metro, bir okul bir hastane, benim ,için yapana helal olsun dedirtir de, her yıl sökülen kaldırım taşları için;
‘’Kaldırım Taşı Kafalı Görgüsüzler ‘’ derim. İtalyan klozetinden başkasına oturmam diyenler gibi.
Siz ne dersiniz ? Sevgili Dostlarım.
E.Yaşar Ovalı 07.08.2012