3
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
3070
Okunma

1 EYLÜL DÜNYA BARIŞ GÜNÜ
..........Üzerinde yaşadığımız coğrafya kan ve barut kokusu ile yanarken geldi çettı 1 Eylül. 1 Eylül Dünya Barış Günü. Adı güzel, özü güzel, sevdası güzel ama son yıllarda içi boş bir güzel.
..........Bu gün bir günlüğüne herkes barış sever olacak. Anlamlı barış nutukları atılacak. Ama, ya yarın...? Yarın yine hepsi unutulacak. Hatta bir yanda barış türküleri söylenirken, dünyanın başka bir yerinde silahlar yine kan kusacak, körpe bedenler yok olurken yürekler dağlanacak.
......... Barış bireysel değil toplumsal ve hatta evrensel bir olgudur. Bireylerin değil, tüm dünya halklarının şiddetle gereksinim duyduğu bir sevdadır. Bunun içindir ki; savaşa karşı duruşumuzla barışın yanında oluşumuz topyekün olmalıdır. Barışı haykıran seslerimiz savaş çığırtkanlarının seslerini boğmalıdır. Bu birlikteliği sağlayamazsak barış zor olur.
........ Ülkede ve dünyada savaşı değil, barışı egemen kılmanın yolu, ona olan inancımızı güçlendirmek, güçlerimizi, sevgilerimizi, ellerimizi ve yüreklerimizi birleştirmekten geçer. İnsanları severken onların hangi etnik kökenden ve hangi inançtan oldulkarını sorgulamadan sevmeliyiz. İnsan olarak doğmaktan kaynaklı haklarımızı eşitlemeli, yüreklerimize kin ve nefret tohumları değil, sevgi çiçekleri ekmeliyiz. Ekmeliyiz ki; çiçekler büyüdükçe barış ta büyüsün ve kök salsın. Bir arada kardeşçe yaşamanın koşullarını oluşturup bu yolda çalışmalıyız ki; ülkede ve dünyada barış olsun.
........ Arap baharı olarak adlandırılan ve daha sonra emperyalizmin rüzgarına göre yön değiştiren sözde özgürlük ve demokrasi mücadelesinin Tunus, Mısır ve Libya’da yarattığı tahribat ortadadır. Bu gün aynı oyun komşu ülke Suriye üzerinde tüm acımasızlığı ile sürmektedir. Emperyalist güçler ve onların bölgedeki taşeronları eliyle beslenen iç savaş her gün yüzlerce can almakta ve yürek yakmaktadır.
........ Barış sever yürekler bu savaşları ve çıkaranları kınarken ülkede,komşuda ve dünyada barışı sağlama adına, savaşa karşı barışı egemen kılma adına güçlerimizi ve yüreklerimizi birleştirip sesimizi yükseltmeliyiz. İç oyunlara gelmeden, etnik köken ve inanç gibi duygusal sömürülere alet olmadan barışa olan sevdamızı diri tutmalıyız. İran ve ülkemiz üzerine yazılan senaryoları boşa çıkarmek için inadına barışı ve kardeşliği savunmak durumundayız. Çünkü barış bir tadımlık bal değil, dünya var oldukça hava gibi, su gibi ve ekmek gibi OLMAZSA OLMAZIMIZDIR. Barış yoksa insanca yaşam da yok.
........ 1 Eylül Dünya Barış Günü, Tüm dünya halklarına kutlu olsun.
..........Selamettin PULAT 1 EYLÜL 2012 Erenler / SAKARYA