7
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
945
Okunma

Benim annem 83 yaşındadır. Allah uzun ömürler versin ve başımızdan eksik etmesin.
Onun yaşını nasıl hesaplarım diye sorarsanız, çok geçerli bir yöntemim var. Filanca kaç yaşında, falanca kaç yaşında gibi kavramları ilk öğrendiğim zamanlar 6 yaşındaydım. O küçük yaştaki anılar ve bilgiler beynimizin en güzel yerine yerleşir ve kolay kolay da unutulmaz. Annemle aramızda şöyle bir diyalog geçtiğini anımsarım…
“Anne, ben kaç yaşındayım?” diye sorarım…
“6” diye yanıtlar annem.
“Peki, sen kaç yaşındasın?” diye sorarım.
“30” diye yanıtlar annem…
O diyalogdan görüldüğü üzere annem benden 24 yaş büyüktür…
Onun yaşının 83 olduğunu daha önce yazdığıma göre benim yaşımı da hesaplamış olmalısınız.
Yaşlıların bir dolu sağlık sorunları olur…
Özellikle kadınlarda kemik erimesi (osteoporoz) bunların başında gelir.
Benim annemde bunun dışında yine yaşlılarda sık görülen hipertansiyon da vardır…
Ve bir de anne tarafında irsi olan şeker…
Bu 3 hastalığın kesin tedavisi olmadığı için sürekli ilaç kullanır. Buna rağmen zaman zaman şikâyetleri olur.
Annemi dönüşümlü olarak ikişer aylık sürelerle kardeşler evimizde konuk ederiz ve sağlık sorunları için zaman zaman hastanelere götürürüz.
Ağabeyim onu bir özel tanı merkezine götürmüş. Orada sintigrafi çekilmiş. Sintigrafi raporunda gördüklerim iliklerimi dondurdu.
Filan yerde metastaz ile uyumlu sintigrafik bulgular
Filan yerde metastaz veya osteoporoza bağlı çökme kırığı
* Filan yerde dejeneratif değişiklik veya metastaz ile uyumlu bulgular.
Tıbbi konularda sizi aydınlatabilecek kadar konuya vakıf değilim ama “metastaz” kelimesinin anlamını çok iyi bilirim. “metastaz” kanserin başka dokulara sıçradığı ileri aşamasıdır ve bu aşamada kanserin tedavisi hemen hemen olanaksızdır.
Şimdi ne olacak?
Kardeşler bir araya gelip konuşalım dedik…
Kimisi Bursa’da, kimisi İstanbul’un ücra semtlerindeki kardeşlerin bir araya gelmesinin annem için de bir izahı olmalıydı…
Ona sağ dizindeki müzmin ağrı için hastaneye götüreceğimizi söyledik.
Peki, nasıl olacak bu gidiş?
Normal vatandaş gibi başvursak muhtemelen kaç ay sonraya gün verecekler.
Ama doktorlar harika bir yöntem bulmuşlar.
Başhekimin özel kliniğine gider, bir seferlik 250 TL ödersen hastaneye yatmak hiç de sorun olmuyor.
Bir akrabamızın önerisiyle bir göğüs hastanesinin başhekiminin özel kliniğine gittik. Annemin yanında metastaz v.s. gibi tıbbi terimleri konuştuk. Tabi ki o bir şey anlamadı. Ertesi günü göğüs hastanesine yatırdık. Tabi ki kardeşler ve gelinler dönüşümlü olarak refakatçi kaldık…
O hastanede kemoterapi, fototerapi… Şey, affedersiniz, bu fototerapi yerine radyoterapi demek gerekiyordu… Biyoloji dersinde kemosentez ve fotosentez vardı ya… Ordan karıştırdım.
Yani her türlü tedavi vardı o hastanede. İnşallah gerek kalmaz diye geçirdik içimizden…
Hastanenin olanakları bir hayli kısıtlı olduğundan tetkiklerin çoğu Üniversite veya Eğitim ve Araştırma Hastanelerinde yapıldı. Her gün değişik semtlere götürmek zorunda kaldık anneciğimizi…
Ama bunlara değdi…
Çünkü yapılan onca tetkikin hiçbirinde metastaz’a rastlanmadı…
Kemik erimesini (osteoporoz) metastaz olarak değerlendirmiş önceki doktor…
Bir şey daha oldu bu hastanede…
Sağ dizinde bir süredir olan ağrı geçti…
Bilmem ki iyi mi oldu kötü mü!
Hemşirenin kalçadan yaptığı bir iğneden sonra sağ ayağı uyuştu…
Ağrılar geçti ama duyu ve hareket kaybı oluştu…
Sarkık ayak dedikleri bir durummuş…
Belki fizik tedaviyle geçer dediler ama ayağında hiç duyum olmaması ve yaşının fazlalığı nedeniyle bu şekilde de tedavi olanağı görmediler.
Şimdi yürüyebiliyor ama sağ ayağını kaldırdığında topuktan sarkıyor ayak aşağıya…
Olsun…
Kanser değilmiş ya…
Ha! Bir de…
Dizindeki o müzmin ağrı da kayboldu…
Ne hikmetse o iğne…
Kadir Tozlu
25.08.2012
(devam edecek)
Hepimizin hastanelere yolumuz düşer. Bu kaçınılmazdır...
Eşimin bir sözü vardır;
"Allah kimseyi hastanelere düşürmesin, eksikliğini de göstermesin."
Elimiz mahkum hastanelere ve tabi ki doktorlara...
Ama "aklın yolu birdir" sözü her zaman doğru olmuyor.
Çünkü işlerinin uzmanı olan doktorlar arasında görüş ayrılıkları oluyor.
Bu ise biz hastaların başına bazen çok işler açıyor...
Bu yazı serisinde yanlış teşhis veya kolayı varken daha zor tedavi metodlarından çektiklerimizi sizlerle paylaşacağım...
Tabi ki sizleri fazla sıkmamaya çalışarak.