Alçak ruhlu olanlar para arar, yüksek ruhlu olanlar ise saadet arar. ostrovski
Ülviye Yaldızlıı
Ülviye Yaldızlıı

Besleme hayatlar...

Yorum

Besleme hayatlar...

11

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

1293

Okunma

Okuduğunuz yazı 13.8.2012 tarihinde günün yazısı olarak seçilmiştir.
Besleme hayatlar...

Besleme hayatlar...




Hamamböceklerinin ayağımızın altında gezip oraya buraya koşturmalarına alışmıştık.

Annem ne yapsa bir türlü artarak çoğalmalarına önlem alamıyordu..
Babamın yattığı yatağa kadar tırmanmışlar, beyaz nevresimlerin altında üstünde cirit atıyorlardı. Üst katta ki tavan arasını, annemle iki gün boyunca temizleyip babamın yatağını oraya taşıdık.

Daha sonra da alt katı ilaçlayıp temizledik. En azından görünürde bir şey yoktu.

Davut ağabeyim dört ay önce gittiği kasabadan bir gece ansızın çıkıp gelmişti. Kazandığının yarısından çoğunu yemiş birazını da anneme vermişti…

Annem hoşnutsuz suratını düşürdü:

"Oğlum o kadar zaman çalıştın. Getirdiğin para bu kadar mı?"

" Anne, benimde kendime göre harcamalarım oldu. Ne yapsaydım yani.Hiç bir şey yemeden içmeden nasıl çalışabilirdim?"

Annemin ela gözleri sustu. Bu parayla ancak iki hafta idare edebilirdi. Ağabeyim paranın yetmeyeceğini biliyordu. Yanına giden küçük kız kardeşimi kucağına alıp cebinden çıkardığı çikolatayı eline verdi.

"Annemi ve ablanı üzmüyorsun öyle değil mi?"

“Hayır” der gibi başını iki yana salladı Elif.

Ağabeyim Elifin saçlarını okşadı. Ellerini tutup öptü. "Kocaman olmuş benim güzel kardeşim " dedi...

Bana ve anneme ise bavulundan çıkardığı birer çember vermişti.Annemin ki yeşil, benim ki kırmızı...



"Merak etme anacığım. Yarın akşam şehre gideceğim. Orada daha çok para kazanacağım. Ama baştan hemen para yollayamayabilirim. Ne olur elinizdekini idareli harcayın. İlk fırsatta para yollayacağım. Bir ay olmazsa; ikinci ay mutlaka...



Ağabeyim gideli neredeyse bir buçuk ay oluyordu. Ne gelen vardı ne giden. Annem elinde avucunda ne var ise bitirmiş; aç kalmamak için konu komşuya bahçe işlerine gidiyordu. Onlarda topladıkları fasulyeden ya da domates, biber gibi sebzelerden çantasına koyuyorlardı. En azından geceleri rahatça uyumamızı sağlayan; karnımızı doyuracak yemeğimiz oluyordu.



Un çuvalı neredeyse bitmek üzereydi. Bunun anlamı; artık e kmek yiyemeyecektik. Ya da annem çörek yapamayacaktı. Evde herkes hakkından vazgeçip, küçük Elifin önüne koyuyordu. Babam felçli olduğu için sadece çorba içebiliyordu.O da bir iki kaşık hepsi o kadar.




Zengin sokağının başındaki büyük konaktan ev işleri için yardımcı bir kız aradıklarını haber verdi Kaderiye abla. Bu iş annemin hoşuna gitmişti. En azından eve para girecekti. Para demek; taze ekmek ve et demekti…

Zaman kaybetmemek için, elimden tuttuğu gibi evimizin köşesinden dönüp; köprünün karşısında ki konağa doğru yürümeye başladık. Annem hem bileğimi sıkıyor hem bana orada ki saygın insanlara karşı nasıl terbiyeli ve nazik olmam gerektiğine dair tembihlerde bulunuyordu…

Sokak kapısından içeriye girdiğimizde o gösterişli evin bu kadar yakından daha büyük olduğunu fark etmemişim. Annem kapının önüne geldiğimizde birden durdu. Hırkasının cebinden çıkardığı mendille yüzümü sildi. Ve yine aynı şeyleri söylemeye başladı:
“ Sana seslendikleri zaman, efendim diyeceksin- Olur efendim, peki efendim diyeceksin, tamam mı?”

Ona göre tamamdı. Oysa ben daha ne olduğunu bile anlamamıştım…


Kapının tokmağını vurmak ile vurmamak arası bir kararsızlıkla vurdu. Bu ses en çok kulübesinden başını uzatıp havlamaya başlayan köpeği ürkütmüştü anlaşılan. Kalın sesinin verdiği kuvvetle bizi korkutmayı başarmıştı. Sivri dişlerinden arasından sünerek dökülen salyaları bize ve tabi ki ona göre birer düşmanlık ifadesiydi. Çok şükür ki yanımıza gelmeyi zinciri sayesinde başaramamıştı…


Kapıyı neredeyse annemden daha iri bir kadın açtı. Gözlerinin altı çukurlaşmış. Yanakları ise parlaklığını kaybetmemişti. Önce annemi sonra beni tepeden tırnağa süzdü. Bir eliyle de kapıyı tutuyordu. Doğrusu bu garip gelmişti bana. Ne sanıyordu acaba bizi? Dilenci mi?


“Ne istiyorsunuz” dedi. Sesi görüntüsünün aksine inci ve tizdi. Gözlerim kapalı olmuş olsa ya da karanlık bir yerde kendisini görmemiş olsam- kesin zayıf ve uzun boylu birinin görüntüne benzetirdim.

Üzerinde bembeyaz bir önlük vardı. Diz kapaklarına değin uzanmıştı. Ayağında ise beyazın tam zıddı siyah bir terlik vardı. Bu görüntüyü bozuyordu. Demek ki evde ki diğer hizmetçilerde bunun gibi giyiniyorlardı.


Annem:
“ Ev işleri ve dışarı işleri için birini arıyormuşsunuz” Onun için geldik. Arada boğazını temizleyen annemin yüzüne baktım. Kıpkırmızı olmuştu. Daha önce annemi beni azarladığında ya da korkutmak için üzerime yürüdüğünde yüzünün böyle kırmızı olduğunu, boncuk boncuk terleyip, ellerinin titrediğini biliyordum. Oysa şimdi…



Kapıdaki hizmetçi topuz yaptığı saçını, sağ eliyle düzeltmeye çalışır gibi yaparken, altın küpesinin ucundaki yaprak dikkatimi çekmişti. İlk defa bu kadar farklı bir küpe görüyordum. Sanırım çok dikkatli bakmışım ki; annemin beni omzumdan dürtmesiyle kendime geldim…

...

...

Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Besleme hayatlar... Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Besleme hayatlar... yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Besleme hayatlar... yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Zümra Zen
Zümra Zen, @zumrazen
14.8.2012 16:31:34
Şu ifadeye takıldım. Kapıyı açan hizmetçinin "ne istiyorsunuz" demesi. böyle olmamalı. Böyle olmaz. Bu nasıl bir usluptür, karşındakini küçümser gibi. Bir tebessüm çok mu zor? Bir buyrun demek neden zor gelir. Aşağılar gibi bir ifade, bunun kişinin ahlakıyla çok ilgisi var. Alçak gönüllü olmak. Karşındakini kendinden küçük görmemek. İnsanlar parayla bir yre gelmez , para hatırnaz değildir. Hem bu dünya da hem ahirette, ahlak, ahlak, ahlak. Bir tebessümün, bir alçak gönüllü olmanın bir kanaat sahibi olmanın değeri biçilemez ..


Kesinlikle devamını bekliyorum.
Kaleminize sağlık..

Kapıyı
inci*
inci*, @inci-
14.8.2012 14:59:31
Sultanım, seni okumak çok keyfli.
Her yiğidin bir yoğurt yeyişi vardır sözünü aklıma getirdi.
Burada okumayı sevdiklerimdensin kendi tarzınla.
Sevgilerim sana.
handan akbaş
handan akbaş, @handanakbas
14.8.2012 12:38:30
Sultanım merakla okuduğum öykünle güne gelmişsin, tebrikler değerli kardeşim, devamını merakla bekliyorum.
Gecikmişliğimin kusuruna bakma, malum mübarek ay, çok uzun ve istediğim sıklıkta giremiyorum nete.
Bu mübarek gecede dualarına alıver ablanı.
Rabbim bütün hayırlı dualarını kabul buyursun, bütün şerlerden seni ve aileni uzak etsin, canım benim.Selam ve sevgilerimle...
@DAĞÇİÇEĞİ@
@DAĞÇİÇEĞİ@, @-dagcicegi-
14.8.2012 12:24:34
Devamını merak ediyorum sabırsızlıkla ,tebrikler yüreğine sağlık sevgimle selamlar..
Hamuş-71
Hamuş-71, @hamus-71
14.8.2012 12:02:31

Sultanımı tebrik ediyor geç kalmışlığımdan dolayı af diliyorum. Lakin çalıştığım için eskisi kadar çok vakit ayıramıyorum deftere dersem bana kırılmayacağını da umuyorum.

Öykünün ilk bölümünü gayet yalın ve akıcı buldum. Konu seri yapmaya ziyadesiyle uygun ve ucu açık.

Şimdiden devamı için başarılar diliyorum cancağızım.

Daim sevgim ve duamla canım.

M. Efruz Sermeda
M. Efruz Sermeda, @m-efruzsermeda
14.8.2012 10:00:21
Devamını nasıl beklediğimizden anlaşılmıyor mu yazının farklılığı.
Kalan safahatının da aynı akıcılık ve dolulukla süreceğini, üstelik finalinin beklenenden ilginç,
şaşırtıcı olabileceğini, değerli yazarın diğer yazılarından yola çıkarak tahmin etmek pek de güç değil.

Tebrik ve selamlarımla.
Mehtap Yıldız
Mehtap Yıldız, @mehtaphumeyraguldalli
14.8.2012 02:25:43
evett


çok sevindim Sultan

kutluyorum canım

çok sevgi ve duamla
Aynur Engindeniz
Aynur Engindeniz, @aynurengindeniz
14.8.2012 00:50:57
Canım, geç kaldım sanırım ama seçkide görünce sevindim. Bakalım bu kez besleme hayatlar nasıl olacak. Sultan kaleminden okumakta da fayda var. Giriş bölümü sanırım, bu yüzden söyleyecek fazla birşey yok. Hele bir düğüm açılsın, elbet öykü üzerine sohbet edeceğiz.

Beni kırmadığın için teşekkür ederim. Devam...

Başarıların daima artarak devam etsin inşallah.

Sevgilerimle.
Önder Kızılkan
Önder Kızılkan, @kiyidakiadam
14.8.2012 00:49:33
Devamını bekliyoruz, ellerinize sağlık.
Nermin Kaçar
Nermin Kaçar, @nerminkacar
14.8.2012 00:09:12
10 puan verdi
Tebrikler canım benim. Bana da devam edecek gibi geldi. Yanlış mı algıladım acaba? Tebrik ediyorum. Sevgilerimle...
Kul Figani
Kul Figani, @kulfigani
13.8.2012 22:29:15
Devami yokmu ya..
Bicak gibi kestin
Devam Et lutfen
Catladim ya..
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL