ROMANIM KİTAP OLARAK BASILACAĞINDAN İÇERİĞİ BURADAN SİLİNMİŞTİR... KİTAP OLARAK ALIP, OKUMANIZ DİLEĞİMLE... SAYGILARIMLA
Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
abim yine harikaydı.. bu yazını okurken aklıma gelen şey ,bir evlilik için iki imza atılacak ama insanlar onca bekletilir. Hani "bugün git yarın gel" sözü geldi aklıma.Prosödürler işte. Aynısı bir de insanlar boşanırken yaşanıyor. İki taraf boşanmak istiyor mahkeme altı ay sonraya.Altı ay sonra gidiliyor bu seferde hakim kanaat getirmedi.Bu gün git hadi altı ay sonra gel....Şimdi halil kayanın evlenmek için o kadar beklemesi aklıma bunları getirdi....
ŞİMDİLERDE EVLENMEK DE, BOŞANMAK DA BEYANA BAĞLANMIŞ DURUMDA. MAHKEMEYE ÇIKIP, BOŞANMA BEYANINDA BULUNDUĞUN GÜN BOŞANIYORSUN. ÖYLE, MAHKEMENİN UZAMASI FİLAN İSTİSNAİ DURUMLARDA OLUYOR... ESKİDEN İSE BOŞANABİLMEK İÇİN EN KISA SÜRE BİR YIL İDİ. BUNUN 20 SENEYE BİLE UZADIĞI ÖRNEKLER ÇOKTUR... TAM BİR KOMEDİ... SELAMLAR...
biz erkekler hep öyle yaparız; yani evlenirken evleneceğimiz hanımefendiye kapı açarak, sandalye, manto tutarak nezaket gözteririz.Amma velakin; bazılarımız, evlendikten sonra, iş dönüşümüzde kapıyı niye geç açtın diye, paltomu çıkartınca niye alıp askıya asmadın diye... döveriz. :) Eh kusura kalmayın, işte biz böyleyiz. İşinize gelirse:) (dermişim...) selamlar, saygılar
Ayne öyle oluyor işte. Doktor da bıkmış, memur bıkmış, devrimci bıkmış, islamcı bıkmış, milliyetçi bıkmış zaten memlekette akbaba gibi dolanıyoruz caddelerin üzerinde. Yüzüne bakıp ilaç yzan doktorun " zührevi hastalığınız var mı? " sorusu muhteşem değil mi? Kim var der ki? Zaten "usulen soruyok" diyorlar ya ! Usulen evlenip,usulen doğuruyok zaten. Memlekette her şey usulen. Zan usulen, gam usulen , vatandaşın d..zülmesi zaten usulen. Sağol Kemnur abi. Muhteşem yazıyorsun. Sahi sen yıllarca devlet dairelerinde yazmadan nasıl durabildin. Usulen deme sakın!
Bir fabrikanın (Türkşeker) muhasebe sistemi içerisinde ama memur, ama yönetici, sabahtan akşama helaya gitmeyi bile engelleyen bir yoğunluk, mesai sonrası (artık kaçta kaçabilirsen) yorgunluk atma bahanesiyle müdavimi olunan meyhaneye uğrayıp bir iki kadeh rakı ya da bir iki şişe bira, evde oturulacaksa bir hanım ve üç velede ilgi, alaka... eh fırsat olursa da kitap okuma...(tv haber ve maç dışında hiç olmadı, hala da aynı) ... yazmayı 52 yaşında emekli olduktan hemen sonra değil, 58 yaşında hastalık ortaya çıktıktan sonra, o da kızımın 'bir şeyler yaz baba,' diyerek tepemden inmemesi sonucu bu sitede başladı. Ondan önce ufak tefek karalamalar olmuştu bir defterin sayfalarına (kızıma beğenip yaz dedirten şiirler ve notlar)... Sonuç olarak şimdi de, eve bağımlı yaşamam nedeniyle (KOAH uzun süreli hareket kabiliyetimi kısıtlıyor) resim (yağlı boya, akrilik boya), okuma ve yazı, uyku dışındaki hemen hemen her vaktimi dolduruyorlar... Sevgili Erolabi, bir dokundunuz, bin ah işittiniz... Kadın, lazoğlundan çocuğuna kızmasını isteyince lazoğlu çocuğa ne demiş...:) Selamlar, saygılar
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.