birkez okumak yetmedi bana da tekrar baştan okuyacağım seve seve sevgilerimle

evet, severek yazdığım bir sahneydi... en son sahne de çok hoşuma gider benim, orada da gözlerim dolar... seksen öncesi öğrenci olaylarına şöyle bir değindiğimiz birinci bölümdeki olayların sonuçları yaşanıyor.... yakın arkadaşlarını o olaylardan uzak tutma çabasındaki Bora, o olayların tam ortasında yaşayan sınıf arkadaşı Cemal'i vuran karşıt görüşlü bir öğrenciyi vurup cezaevine düştü, aynı olayda başkomiser olan babası da bir deli kurşunla öldürülmüştü... Bora'nın kötü kaderi diyelim... Bora romanımızın Halil, Ümmühan, Gülbahar ile birlikte baş kişisi... Saygılar

hikayenin başladığı döneme ait bazı bilgileri sınırlı olarak vermek ihtiyacı duydum ise de detaylandırmadım, çünkü roman bir aşk hikayesi... teşekkürler

Aynen öyle hocam... bir aşk hikayemiz ve o döneme mahsus bir hayat mücadelesi anafikrimiz... fakat yazıyı bu şekilde sıradanlaştırmamak gerek çünkü hikaya biraz sıradışı...
Bu sitede yazı yazıp okutmak, deveye hendek atlatmaktan daha zor. Çoğu Edebiyat Defteri üyesi dostumuz okumuş gibi yapıyor, birkaç kelimelik bir not yazıp geçiyor. Gözümdeki rahatsızlık esnasında ben, epeyi bir süre hiç kimsenin yazısını okuyamamıştım. Bu süreçte yazılarımı okuyan dostları da sınama imkanı buldum. Bu vesileyle gördüm ki, benim yazılarımı okuyamadığım dostların hemen hemen tamamı yazılarımı okumayı bıraktılar. İstisna ise Sami Büberoğulları öğretmenimiz (ve Dilek Yıldızı kardeşim) di. Bir de facebooktaki kardeşlerimden sadık takipçilerim oldu. İkiniz, ara sıra boşlasanız da genelde yazılarımı okudunuz. Bu vesileyle her ikinize de TEŞEKKÜR ETMEK İSTİYORUM... Teşekkürler. Selam ve saygıyla...